Annenin hayalindeki meslek

Abone Ol

Telefondaki hanım

ağlamaklı bir ses tonuyla soruyordu: İki oğlum da tıp kazandı ama en küçüğümde

umut yok. Ne yapabilirim aklı fikri futbolda. Futbolcu olmak istediğini

söylüyor. Ama ileride komlekse girebilir. Abileri doktor olacak, o topçu olmayı

düşünüyor Konu komşuya nasıl açıklayacağız Onu bu fikrinden caydırmak

istiyorum, bunun için neler yapabilirim Anne hem kendisiyle hem çocuğu ile

çatışma halindeydi. Zihninde iyi meslek kötü meslek ayrımı hakimdi ve ona göre

çocuğu doğru bir seçim yapmıyordu. Çocuk ise beğendiği bir sporcuyu model

alıyor ve onun gibi futbolcu olmak istiyordu. Fakat annenin engelini aşmak

sanıldığı kadar kolay değildi. Anne kendince zirve meslekler belirlemiş ve

oğlunu bu mesleklerden birine yönlendirmeyi düşünüyordu.

Anneye göre,

Doktor olmak iyi sekreterlik kötü

Öğretmenlik iyi aşçılık kötü

Mühendislik mimarlık iyi, terzi ya da berber olmak kötü

Basıncı olmak iyi fakat futbolcu olmak kötü idi. Anne oğlunun durumuna içten

içe üzülüyor ve onu nasıl vazgeçirebilirim diye düşünüyordu. Ama çocuk anneye

direniyor ve ileriki hayatında istediği bir mesleği seçmek istiyordu.

Hayatın içindeyiz ve ihtiyaçlarımız sayısınca mesleki

eğilimlerimiz ve ilgi alanlarımız var. Her meslek, her iş ve insanlığın

faydasına sunulmuş her eylem bir boşluğu dolduruyor. Yapılan her iş bir

ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Annelerin pek dikkate almadığı temizlik elamanı,

aşçılık, kasiyer gibi mesleklere rağbet olmadığını düşünün bu durumda bu

ihtiyaçları nasıl ortadan kaldıracağız İhtiyaçlarımızla orantılı olarak ilgi

alanlarımız da gelişiyor ve bir boşluğu doldurur. O yüzden hiçbir mesleği

hiçbir işi küçümseme hakkına sahip değiliz. Her işin kendi içinde bir değeri

vardır.

 ÇOCUKLARINIZI KOMPLEKSLERİNİZE KURBAN ETMEYİN

1- Anne babalar çocuğu kendi uzantıları olarak görür ve

yapamadıklarını çocuk üzerinden tatmin yoluna giderler.

2- Anne baba çocuğun tercihlerini ikinci planda tutup,

kendisi olmasına izin vermezler.

3- Anne babanın zihnindeki başarı kavramı makam ve mevki

ile eşitlendiğinden çocuğun yeteneğini dikkate alınmaz.

4- Anne baba çocuklarını kardeşleri ile ya da başka

çocuklarla mukayese edip başarısızlıkla suçlarlar.

Anne baba ben ne istiyorum demek yerine çocuğum ne

istiyor diye düşünmeli ve onun kişisel farklılıkları, mizaç özelliğini

yetenekleri dikkate almalıdırlar. Anne baba bunu bir sorumluluk olarak

görmelidirler.