Annenin hayalindeki çocuk

Abone Ol

Anne çocuğun utangaç ve çekingen olduğundan şikâyet

ediyor ve ona yardımcı olabilmek için tavsiyelerde bulunuyordu. Oysa utangaçlık

sağlıklı bir insanda bir miktar bulunması gereken bir duyguydu, çocuk bu

duyguya sahipti. Çocuk fıtri olarak konuşmayı pek sevmiyordu, içedönük bir

yapısı vardı. Annenin de dediği gibi biraz çekingendi fakat bu durum onun

yaşantısını hiçbir şekilde etkilemiyordu.

Anne çocuğun bu halini kabullenemiyor onu utangaç ve

pasif olmakla suçluyordu.

Anne her fırsatta çocuğu sıkıştırıyor ve neden hep arka

saflarda kaldığını sorguluyordu. Anne çocuğunu istediği kalıplara sokabilmek

için kendince yöntemler bulmuştu. Ona bak arkadaşın senin gibi değil, hemen

kalkıyor ve ne söyleyecekse söyleyip oturuyor. Kendini rahatça ifade ediyor,

herkes tarafından seviliyor diyordu. Çocuk annenin sesini işitmemek için ya

ortamı terk ediyor ya da başını önüne eğip sessizce bekliyordu. Anne uzun süren

bir nasihatin ardından çocuğa dönüyor, anlattıklarımı anlayabildin mi diye

soruyordu.

Çocuk sessizliğini hiç bozmuyor anneden uzaklaşıp kendini

odasına kapatıyordu.

Akşam yatağına geçtiğinde annenin seslerini kulaklarında

hissediyor ve nerede hata yaptığını anlamaya çalışıyordu. Aslında çocuk son

derece normal davranıyordu fakat annenin hayalindeki çocuk çok daha farklı

biriydi. O hayalindeki çocuğu arıyordu.

Çocuk okulda arkadaşları ile uyumluydu, öğretmen bir soru

sorduğunda makul cevaplar verebiliyordu. Çocuk sorunlarını kendi çabası ile

çözmeye çalışıyor gerektiğinde öğretmenin desteğini alıyordu. Fakat ihtiyacı

dışında konuşmayı pek sevmiyordu, bunun yerine resim yapmayı ya da arkadaşıyla

birlikte oynamayı tercih ediyordu. Çocuk annenin kendisinden ne beklediğini tam

da anlayamıyordu. Acaba anne ne istiyordu Ne yaparsa onu memnun edebilirdi Bu

soruların cevabını bulamıyor ona içten içten öfke duyuyordu.