ANNA MARİA JARVİS DE ANNELER GÜNÜ?NE KARŞIYDI

Abone Ol

Biz bu mahallenin sakinleri olarak artık hiçbir gün ü

kaçırmıyoruz.

Sevgililer Günü ne neden olmasın dedik, kutladık.

Anneler Günü geldiğinde, canım bizde kutlayalım,

annelerimiz başımızın tacı demeye başladık.

Muhafazakâr belediyeler Anneler Günü nü bir hafta önce

kutlamaya başladı bile. Hem de davullu zurnalı!

Ya hassasiyetimiz

Pardon, o ne demekti

Çuvalla paramız olunca çuvalladık resmen. Zenginleşince

dünya nimetlerinden gani gani faydalanır olduk.

Bu nimetlerden fazlasıyla istifade edince, dünyaya

entegre olduğumuzu cümle âleme gösterdik. Hem de ışık hızıyla.

Kim tutar bizi!

Anneler günü geleneğinin;

Antik Yunanlıların Yunan mitolojisindeki pek çok -sözüm

ona- tanrı ve tanrıçanın annesi Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar

festivali kutlamalarıyla başladığını unuttuk.

Daha sonra Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa nın

doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutladığı gerçeğini de

unuttuk. Zira bizim neyimiz eksikti Biz de bu onur dan faydalanmak için

festivallere ve kutlamalara ortak olmalıydık. Olduk da!

Sonraki tarihlerde Amerika da Anna Marie Jarvis adlı bir

kadın çıktı.

Anna Marie Jarvis, Birleşik Devletler de Anneler Günü nü

başlatan kişi olarak anılır.

1864 doğumlu Pensilvanyalı Asıl mesleği öğretmenlik. Babası

ölünce, sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen annesi öldükten sonra,

Ona hayatta iken gerekli ilgiyi gösteremedim diyerek ezik yaşamış.

Güya; Mayıs ın ikinci Pazar ında annesinin ölüm

yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırmış ve bu günün Anneler Günü olarak

ülke çapında kutlaması fikrini onlara açmış.

Fikir kabul görünce, ilk finansal desteği bir giysi

tüccarı sağlamış. Garip bir rastlantı değil mi

Jarvis bununla kalmamış, Anneler Günü nü milli bir gün

kabul ettirebilmek için tüm ülkede en başarılı mektup yazma kampanyası ile

gazete patronlarına, işadamlarına, siyasilere ve din adamlarına kadar

ulaşabildiği herkese bu fikrini açmış.

Fikir benimseniyor. Senatoya gelmeden aylar önce, birçok

eyalet zaten gayr-i resmi olarak Anneler Günü kutlamalarını başlatır.

El altından olay, sivil toplum hareketine dönüşürken,

gazeteler konuyu gündeme taşır.

Ve Senatoda Başkan Wilson ın da imzası ile Anneler Günü

resmen ilan edilir.

Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu gün, çiçek

ve tebrik kartı satışlarının tavana vurduğu bir gün oluyor.

Ancaaak! Daha sonraki yıllarda, işin rengi gittikçe

değişir.

Çünkü dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü

Anneler Günü resmen ticari çıkar sağlamaya yönelik bir sektöre dönüşür.

Anna Jarvis, Anneler Günü nün Senato ya sunduğu

biçimdeki manasından kopup ticarileşmesine öfkelenir.

Bu sefer tam tersi kampanyalar başlatır.

Yani, mevcut Anneler Günü ne karşı kampanya açar ve bu

günün iptal edilmesi için gösteriler düzenler.

Ama dinleyen kim Sponsorlar bu günü ticarileştirmiştir

ve artık geri dönülemez bir yola girilmiştir.

Anna Maria Jarvis yılmaz Anneler Günü nü alışveriş için

fırsat olarak kullanan mağazalara üst üste dava açar...

Hatta kendi sponsorunun mağazasında, Menüde Anneler

Günü Salatası var diye olaylar çıkarır.

Öfkesi dinmez ve ABD Başkanı nın eşi Eleanor Rooswelt e

bile bebek ve anne ölümlerini azaltmaya yönelik açtığı bağış kampanyasında

Anneler Günü nü kullandı diye saldırır.

Anna Maria Jarvis artık protesto gösterilerini abartmaktan

ve sık sık huzuru bozmaktan tutuklanır.

Bütün servetini de Anneler Günü ne karşı verdiği

mücadele protestolarına ve davalarına harcar. Ama artık gücü tükenmiştir.

Anneler Günü tam da onun istemediği bir şekilde, ne yazık

ki, tüm dünyaya alışveriş vesilesi olarak yayılır.

Jarves, protesto ve hırçınlığı sebebiyle saygınlığını da

kaybeder. Artık gücünü yitirmiştir ve kahrından uzun bir hastalık dönemi

geçirir, bir gözünü kaybeder ve sağır bir halde yoksulluk içinde, akıl

hastanesinde yaşamını yitirir.

Geride ekonominin aç kurtlarına hediye ettiği Anneler

Günü nü miras bırakarak

Anneler Günü nün fikir annesi sayılan Anna Maria Jarvis

bile Anneler Günü ne tüm ruhuyla karşıyken, bize ne oluyor ki, tüm gücümüzle bu

güne sahip çıkıyor ve kutlamalarda en ön safta yer alıyoruz