Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün “koalisyonda nihai karar için” Ankara Palas’ta bir araya geldi.
İki genel başkan neden bu mekanı seçtiler
Kim/kimlerin kararı bu mekan, gerçekten bilgim yok!
Ama, görüşmenin yapıldığı Ankara Palas’a ilişkin ilginç bazı bilgileri paylaşmak istiyorum;
***
* Ankara Palas (Ankara Devlet Konukevi), Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Ankara’da milletvekilleri için bir sosyal tesis ve resmi konuklar için konukevi olarak hizmet verdi.
* Ulus’ta, İkinci Meclis Binası’nın tam karşısında yer alıyor. 1924-1927 arasında inşa edildi.
* İlk tasarımı Mimar Vedat Tek tarafından yapıldı. Mimarlık ücretinin ödenmemesi nedeniyle Vedat Bey’in işi bırakması üzerine Mimar Kemalettin Bey’in yeni tasarımına göre inşası tamamlandı. Mimar Kemalettin Bey, yapının inşası sürerken şantiyede hayatını kaybetti. Vakıflar İdaresi’ne devredilen otel, 17 Nisan 1927 günü 120 yatak kapasitesi ile hizmete girdi.
* Bina, Batılılaşmamızın(!) en kritik ataklarından “cumhuriyet baloları”na ev sahipliği yaptı.
***
Ankara Palas’ta ağırlanan önemli konuklar kimler mi İran Şehinşahı Rıza, Afgan Kralı Emanullah Han, Irak Kralı Emir Faysal, Yunanistan Kralı Elefterios Venizelos ve ABD Başkanı Dwight Eisenhower.
İlginçtir; Ankara Palas’ta ağırlanan liderlerin hemen tümü sürgünde öldü.
Bakar mısınız; Ankara Palas’ta ağırlanan liderlerin ‘final’lerine;
yyy Rıza Şah: İran’ın babası ve büyük önderi olarak anıldı. Ama ülkeyi yanına aldığı bir avuç İran toprağıyla terk etmek zorunda kaldı. İngilizler ilk önce onu Mauritius adasına götürdü. Rıza Şah alışkın olmadığı tropikal havadan dolayı hastalandı. Uzun uğraşlar sonucu İngilizler onu Güney Afrika’daki Johannesburg’a götürmeyi kabul ettiler. Rıza Şah 26 Temmuz 1944’te Johannesburg’da öldü. Ölümü İngilizler tarafından tezgâhlanmıştı. Doktoru onun hazımsızlığı olduğunu söyledi, bilinen kalp problemi yoktu. Ölümünden sonra Mısır’da mumyalandı ve Kahire Al Rifa’i camiinde saklandı. Yıllar sonra mumyası ülkeye geri geldi ve Ray kentinde hazırlanan mozolesine törenle gömüldü. 1979 İran Devriminden sonra mozolesi Sadık Halkalı tarafından, Ayetullah Humeyni’nin onayıyla yıkıldı.
* Emir Faysal: Osmanlıların arkadan hançerlenmesinde Emir Faysal önemli rol oynadı. Bir Arap birliği Eylül 1918’de Şam’ı işgal etti ve İngilizlerle varılan anlaşma çerçevesinde Faysal Suriye kralı ilan edildi. Buna göre Araplar, İngilizlerin askeri amaçlarını destekleyecek, İngilizler de Suriye’nin büyük bölümünü içine alan bir Arap devletinin kurulmasına yardımcı olacaktı. Ama Faysal, Lübnan ve Suriye’nin İskenderun’a kadar olan kıyı bölgelerini Fransa’nın işgal etmesine razı oldu. Fransızlar bir bahane bularak Faysal’ın topraklarına saldırıp Şam’ı işgal edince (Temmuz 1920), Faysal ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı.
Gücünü, çatışan çeşitli unsurları ılımlı davranmaya yöneltmesinden alıyordu. İngiliz dostuydu. 1933’te İsviçre’nin Bern şehrinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.
* Emanullah Han: 14 Ocak 1929’da gecenin ortasında, Emanullah Han kardeşi İnayetullah Han’a Afganistan’da krallığı devretti ve gizlice Kandahar’a doğru Kabil’den kaçmaya çalıştı. Ancak Habibullah Kalakani ve takipçileri at sırtında Emanullah’ın binmiş oluğu Rolls-Royce’u kovaladı ama Emanullah kaçmayı başardı. Emanullah Han sonraki yaşamını sürgünde geçirdi. 25 Nisan 1960 günü Zürih’de hayatını kaybetti. Cenazesi Afganistan’a getirildi ve doğduğu şehir olan Celalabad’da defnedildi.
* Elefterios Venizelos: 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Nöyyi ve Sevr Antlaşmaları’yla sağladığı topraklarla, 1918 muhtırasında belirttiği Megali Idea’yı gerçekleştiremeyince, İngilizlerin desteğiyle 1920 yılında Türkiye ile savaşa girdi.
1928’de milli birlik hükümetiyle iktidara geldi. Bu yıllarda Türkiye’ye karşı barışçı bir siyaset uygulamaya çalıştıysa da ülke içindeki ekonomik dengesizlik, onu 1933’te iki kez hükümetten çekilmek zorunda bıraktı. 1935’te Girit’in bağımsızlığını ilan etmesi durumunu güçleştirdi. Seçimleri kaybedince Paris’e gitti ve orada gıyaben ölüme mahkûm edildi. 1936 yılında Paris’te öldü.
***
Dikkat! Yazıyı yazdığım saatlerde Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinin sonucu henüz belli olmamıştı.
Şu soruyla bitirelim; Ey okur; bu bilgiler ışığında bu görüşmeden bir olumlu sonuç çıkar mı, çıkmaz mı
Çıksa ne olur, çıkmasa ne olur
Hadi siz karar verin!
FAHRİ KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİLERİNİN MAĞDURİYETİ SÜRÜYOR!
Aşağıdaki mağduriyeti bu köşede birkaç kez vurguladım. Ama -her nedense- bir gelişme yaşanmadı. Anlaşılır gibi değil. Önemine binaen yetkili makamları bir kez daha buradan uyarıyorum. Ve gelen mektubu ilgili bürokratların bilgisine sunuyorum;
“Sendikalar ve hükumete çağrı; 2015 yılı toplu memur sendikaları ve hükumet görüşmesi öncesinde, sendikaların teklifinde hükumetten talep olarak Diyanette Vekil İmam ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerine kadro verilmesi ile ilgili haberlerde Vekiller konusu geçmesine rağmen, ne yazık ki Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri unutulmuştur.
Bu bir kasıt mıdır veya ihmal midir veya fahri Kur’an kursu öğreticileri insan ve vatandaş olarak kabul edilmiyor mu
Sanki bir ayrımcılık yapılıyor gibi bir kanaat oluştu. Vekillerle beraber fahriler de mağdur durumdayız.
Bizler de görev yaptık. Resmen hak ihlali yapılıyor. Devlet kimseyi karşılıksız, unvansız, keyfi köle gibi çalıştıramaz. Bizler üvey evlat olmadığımıza inanıyoruz. Sesimizi duyuramadığımız için gerçekten mağduruz. Birçok problemi çözen hükümet bu konuyu çözecek, bilinç ve siyasi anlayıştadır.
Soruyoruz: Sendikalar, basın, siyasiler ve Diyanet bizim hakkımızı neden savunmaz Saygılarımızla…” (Muammer T.)
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
* Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs vereceğini, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin “Yeni dönemde 100 yüksek lisans öğrencisine ayda 650 TL, 50 doktora öğrencisine ayda 950 TL ve bitirme tezi hazırlayan 500 lisans öğrencisine ayda 300 TL burs vereceğiz” dediğini, başvuruların Türkiye Çevre Koruma Vakfı www.tucev.org.tr adresinden 23 Ekim 2015 tarihine kadar yapılabileceğini, 1 Kasım 2015 tarihi itibariyle bursların ödenmeye başlanacağını, biliyor musunuz
Bugün, 14 Ağustos 2015 Cuma. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!