Yeni Roma İslam'ı bozabilecek mi?

Abone Ol

Hıristiyanlık devlet değil, davet dinidir. İslamiyet ise

farklı olarak kadip/kılıç yani aynı zamanda devlet dinidir. Hıristiyanlık

büyük güçlerle karşılaştığında imtihanı kaybetmiştir. Ya da davette kazanmış

ama resmiyete geçtiğinde yani devlet dini olduğunda kaybetmiştir. İsa dininden

çıkıp Kayzer dini haline gelmiştir. İznik Konsili ve onu takip eden günlerde

(325 380) Hıristiyanlık ile Roma izdivaç ve imtizaç etmiş ve bunun neticesinde,

med-cezir halinde yani bıçak sırtı olan Hıristiyanlık devlet ilişkileri

uzlaşmaya varmıştır. Hıristiyanlık güç kazanmış ama ruhunu kaybetmiştir. Baştan

beri ikircikli çizgiden bozuk olanı kökleşmiştir. İznik Konsili ve akabinde

Roma nın Hıristiyanlıkla uzlaşması sonucunda Pavlos çizgisi galip gelmiştir.

Ana akım olmuştur. Tevhit çizgisi teslis çizgisine yenilmiştir. İslamiyet in

zuhuruyla birlikte tevhit çizgisi yeniden parlamaya başlamıştır. İslamiyet

Hıristiyanlıktan farklı olarak devleti de içerir. Devlet aynı zamanda inancın zırhı

ve korunağıdır. Şevketi olmayan bir değer yıkılmaya veya bükülmeye mahkûmdur.

Esasında Hazreti İsa katı Museviliği tadil ve ona maneviyat aşışı yapmaya

gelmiştir. Musevilik siyasette ifrat çizgisini temsil etmektedir. Hazreti İsa

esik olan yer melekûtuna, sema melekûtu eklemek için gelmiştir. Lakin zamanla

ona da tahrif eli değmiştir.

*

İslam hem daveti hem de devleti temsil etmesine rağmen

bunlar arasında ayrışma ve yabancılaşma olmuştur. Zamanla siyasi çizgisi asli

ve ideal suretini kaybetmiştir. Yabancı güçlerin ve cihangirlerin darbeleri

arasında enkaza dönüşmüştür. Abbasi İmparatorluğu böyle olmuştur. Cengiz ve

ardından gelen Hülagu güç ve desise yoluyla Bağdat ı ele geçirmiş ve İslam

devletine son vermiştir. Lakin yeni bir Roma gibi tulu ederek; mağlupların

dinine girmiştir. Gazan Han ve benzerleri İslamiyet i kabul etmiştir. Lakin

onlar da selefleri Roma nın Hıristiyanlığa yaptığı gibi İslamiyet i tahrif

etmek ve bozmak ve kendilerine benzetmek istemişlerdir. Cengiz Han dini

konularda tartışmaya meraklı birisidir. Halefleri de öyle. Gazan Han döneminde

ise İslamiyet içi boşaltılarak eklektik hale getirilmek istenmiştir. Hem inanç

dairesinde hem de hukuk dairesinde melezleştirilmeye çalışılmıştır.

İslam hukuku yerine Cengiz in Yasası devam ettirilmek

istenmiştir. Siyaseten de İslam birliği siyaseti yerine Gazan Han Haçlılarla

ortaklığı tercih etmiştir. O dönemde bu saptırma karşısına İbni Teymiye gibiler

çıkmış ve Moğol tahrifatını engellemeye çalışmışlardır. Ekber Şah ve tahrifatı

karşısında İmam Rabbani dururken Gazan Han ve tahrifatı karşısına da İbni

Teymiye veya benzerleri çıkmıştır.

*

İslamiyet son mesaj ve binaenaleyh kıyamete kadar

mahfuziyet makamında olduğundan ona tahrif eli değmemiştir ve değmeyecektir.

Kur an ve sahih sünnet korunduğu gibi aynı zamanda bunların sahih olarak

yorumlanması da âlimler tarafından yenilenmiştir. Bundan dolayı Hıristiyanlığın

başına gelen Müslümanların başına gelmiştir. Abbasi ve Osmanlı devletlerinin

yıkılmasıyla birlikte Müslümanlar devlet seviyesinden davet derecesine

gerilemişlerdir. Devlet aşamasının gerisine düşmelerine rağmen İslamiyet in

manevi gücü müstevlileri geri püskürtmüştür. Bu, İslamiyet in iç dinamizmiyle

ve yapısıyla ilgilidir. Esnemez. Beşer üstü tarafını gösterir. Moğollar galip

makamda İslamiyet e girmişler ve İslam denizinde erimişlerdir. İslamiyet i

tahrif etme projeleri de suya düşmüş ve akim kalmıştır. Günümüzün Roma sı da

ABD dir. Osmanlı sonrasında Müslümanlar devlet düzeninden de mahrumdur. ABD de

Moğollar gibi iki şeyi yapmak istemektedir. Müslümanları yenmek ve İslamiyet i

tahrif etmek. ABD önüne çıkan gücü ezmektedir. İngilizlerin ve Fransızların

yerini almış ve tarihte en geniş sınırlara ulaşan devletlerden birisi haline

gelmiştir. Müslümanlarla temas hattına düşmüş ve onları yenmeye ve etkilemeye

çalışmıştır. 1991 ve 2003 pik noktası olmuş ve sonrasında geri düşmeye

başlamıştır. Müslümanları manevi olarak çökertmek ve bir daha ayağa

kalkmalarına mani olmak için İslamiyet i tahrif etmeye çalışmış ve ya da

Moğollar gibi kendi değerleriyle ambalajlama gayretine düşmüştür. Seyyid Kutup

buna Amerikan İslam ı demektedir. 11 Eylül dramları ve Boston saldırıları

vesaire hepsi bu yöndeki tertiplerden bazılarıdır. Moğollar, Ön Asya da sadece

45 yıl tutunabilmişlerdir. Amerikalıların bu dilimi aşabileceklerini

sanmıyorum. Dilediklerini yapsınlar, tuzak başlarına dönecektir.