Yoksullukla mücadele mi, yoksullarla mücadele mi?

Abone Ol

Maliye Bakanı’nın açıklamalarına baktığımızda, “Yoksullukla mücadele ediyoruz” derken aslında yoksullarla mücadele ettiği her türlü icraatlarından maalesef ki belli oluyor. Gerek TÜİK’in açıklamaları ve gerek de diğer kuruluşların enflasyon konusundaki açıklamalarına bakıldığında tasarruf tedbirleri gibi ekonomik uygulamaların neredeyse tamamı yoksulların sırtına binmiş durumda. Para ile para kazananlar, evi, dükkânı kirada olan kira geliri olan kesim gayet rahat; ekonomik gelişmeler hep bu türden zenginleri kayırır nitelikte ama asgari ücretli, emekli, engelli gibi garibanlar yoksulluk sıkıntısını iliklerine kadar yaşamaktalar.

Eskiden dezavantajlı kesimleri tarif ederken engelli türlerini sayardık. Ama şimdi zavallı durumuna düşmüş emekliler, asgari ücretliler ve çaresizlik içinde iş arayanlar, atama bekleyenler de dezavantajlı durumuna geldiler maalesef.

Bütün bunlara rağmen Anadolu’muzun temiz ve arı duru insanlarından bir amcamızın köyüne kaymakam gelmiş. “Amca” demiş, “Ben ilçe kaymakamıyım. Geldim sizi dinlemeye. Sorunlarınız varsa çözelim” demiş. Kaymakamın bu davranışı bu saf, temiz yürekli amcamızı öyle duygulandırmış ki, “Devlet adamı ayağımıza kadar gelmiş de bize halimizi soruyor” diyerek ağlamış. “Nereden nereye geldik?” diyerek gelinen bu durum onu çok sevindirmiş ve duygulandırmış. Anadolu’da bu türden insanımız çok. Evet, siz bir kişiye âşık olursanız, onun her yaptığı müspet işi abartarak duygulanırsınız. Ama onun yanında bir sürü yanlışı ise görmez ya da görmezden gelirsiniz. Tıpkı Mecnun’un Leyla’ya âşık olduğu gibi… Leyla ne kadar çirkin olsa da Mecnun’un gözünde dünya güzelidir. Evet, Anadolu’muzun mecnun insanı bir de feraset gözünü açsa da realiteyi görerek bugünkü tablonun hiç de düşündükleri, duygulandıkları gibi olmadığını anlama fırsatı bulsalar.

10-16 Mayıs tarihleri bilindiği üzere Engelliler Haftası… Böylesi haftalardan, günlerden hoşnut olan biri değiliz. Sebebine gelince, siyasilerden ve yetkililerden abartılı abartılı gönül alma babından yaldızlı sözler, iltifatlar yağmur gibi yağacak. Gaz alma adına vaatler yine ardı ardına sıralanacak. Hamasi konuşmalar, mikrofonları patlatacak. Bütün bunlara rağmen yine engellilerin devasa sorunları maalesef devam edecek.

TBMM’de engelliler adına verilen her türlü önerge, kanun teklifi iktidar grubu tarafından reddedilecek. Engellilere devletin vermiş olduğu sadaka niteliğindeki yardım ve evde bakım ücreti hiçbir yaraya derman olmayacak. Bundan ötürüdür ki, böylesi haftaların, günlerin engelliler açısından hiçbir anlamı ve önemi yoktur. Eğer olsaydı yıllarca aynı konuları, aynı sorunları konuşuyor olmazdık. Biz engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir dünya ve engelsiz bir hayat istiyoruz, vesselam…