Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Ebru Asiltürk: Batı’nın ikiyüzlülüğü

Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Ebru Asiltürk, Her alanda olduğu gibi kadınlarla ilgili olarak da batı’nın ikiyüzlülük ortaya koyduğunu belirtti. Ebru Asiltürk, “Tarih boyunca kadına değer vermemiş, kadını yük olarak görmüş, numara ile seslenilen bir köle olarak kabul etmiş, insan olup olmadığını yıllarca tartışmış Batı medeniyetinin, kadına yönelik yapmış olduğu bu kutlamalar Batı’nın ikiyüzlülüğünü ortaya koymaktadır” dedi.

Abone Ol

Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Asiltürk, 8 Mart’ı kadınlara yönelik ihdas eden, şiddet üreten batı zihniyetinin onun kurbanlarına anma ve hatırlama gününün düzenlenmiş olmasının çok ilginç olduğunu söyledi. Bugün perde önünde kadınların yere, göğe sığdırılmamasına dikkat çeken Ebru Asiltürk, “Bugün perde önünde yere göğe sığdırılamayan kadınlar, perde arkasında batılı ülkeler tarafından bir meta haline dönüştürülüyor, modern köleliğe sürükleniyor, şiddete, tacize ve ölümlere maruz bırakılıyor. Tarih boyunca kadına değer vermemiş, kadını yük olarak görmüş, numara ile seslenilen bir köle olarak kabul etmiş, insan olup olmadığını yıllarca tartışmış batı medeniyetinin, kadına yönelik yapmış olduğu bu kutlamalar batının ikiyüzlülüğünü ortaya koymaktadır. Bizim medeniyetimiz dışında kadına değer verdiğini iddia eden bütün sistemler, ona sadece bir vitrin malzemesi olarak kıymet vermekte, arka plânda ise kadını ancak ekonomik bir meta olarak kullanıp ezmekte ve tüketmektedir” diye ifade etti.

GÜNÜMÜZ KADINI, HUZUR VE MUTLULUĞA HASRET

Bugün kapitalist toplumumuzda eşitlik mücadelesi vermeye çalışan kadının, gerçekte kendi yaratılış kanunlarını çiğneyerek biraz daha köleliğe itilmekte olduğunu dile getiren Asiltürk, “Çünkü batı bütün tarihi boyunca kadını köle olarak görmüştür. Gücün üstün tutulduğu sistemlerde şiddetin kurbanları yalnızca kadınlar değildir. Kadın, erkek, çocuk fark etmez zayıf ve güçsüz olan herkes potansiyel şiddet kurbanıdırlar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle her yıl nice insan konuşuyor. Her sene kadınlar günü bildik vaatler, hamasi sloganlar ve kadınlara yönelik programlarla hiçbir yaraya merhem olmadan geçip gider. Temenniler hep yapılır, tespitler gündeme getirilir fakat çok geçmeden her şey unutulur ve sorunlar bir yıl sonra tekrar dillendirilmek için rafa kaldırılır. Maalesef kadın, günümüz hayatının hemen hemen tüm sektörlerinde tüketime yöneltici, kâr marjını arttırıcı bir reklam aracı olarak görülmekte ve bu uğurda manevi hiçbir değer yargısı önemsenmeden hunharca harcanmaktadır. Günümüz kadını, huzur ve mutluluğa hasret” dedi.

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR

İslam medeniyetinin kadınlara şiddet değil, ‘üf’ denilmesine bile razı olmadığını vurgulayan Ebru Asiltürk, şunları kaydetti: ‘’Üff dahi demeyin’’ diyen bir medeniyetin sahipleriyiz. Bizim medeniyetimizin temellerinde şiddetin izine asla rastlanmaz. Kadın ötekileştirilmez. Saygının zirvesinde olmakla taçlandırılır. Bizim medeniyetimiz kadınlara değil şiddet onlara ‘üff’ denilmesine bile razı değildir. Bizler, cennetin anaların ayakları altında olduğuna inanan, kendisine yapılmasını istemediğini bir başkasına da yapmamayı tavsiye eden bir medeniyetin temsilcileriyiz. Kadınlar Allah’ın emanetidir. Toplumsal seferberlik ile ahlaklı insan olmanın, erdemli olmanın, insana, canlıya hatta eşyaya saygılı olmanın gereği anlatılmalı, dünyayı, insanları, kadınları tüketmek yerine ‘emanet olduğu’ bilinci inşa edilmeli ve korunmalıdır.”

BİZİM MEDENİYETİMİZ ŞEFKAT MEDENİYETİDİR

Modern hayat ve eşitlik sözlerinin ardına sığınarak kadının itibarını zedeleyen olumsuz ortamlarda sabahlara kadar çalıştıran zihniyetin, kadının annelik hakkını gasp etmeye devam ettiğini bildiren Asiltürk, “Kadın ve erkeği birbirine rakipmiş gibi göstermek her iki cinse karşı yapılmış bir zulümdür. Çünkü onlar, birbirinin tamamlayıcısıdır. Efendimiz (sav) Veda Hutbesi’nde kadınlar hakkında şöyle buyuruyor: ‘Ey insanlar! Kadınlarınızın haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah Teâlâ’dan korkmanızı tavsiye ederim.’ ‘Siz kadınları Allah Teâlâ’nın emaneti olarak aldınız. Onları Allah Teâlâ’nın emriyle kendilerinize hanım edindiniz. Kadınlar hakkında Allah-u Teâlâ’dan korkun, onlara karşı merhametli davranın, hayrı tavsiye edin.’ Peygamber Efendimizin bu nasihatlerini kalplere yerleştirerek yetiştirdiğimiz fertlerden oluşmuş bir toplumda, kadına emanet bilinci ile yaklaşılacaktır. Bizim medeniyetimiz şefkat medeniyetidir. Ağaçların, hayvanların, anne rahminde daha dünyaya gelmemiş bebeklerin, beli bükülmüş ihtiyarların, ak saçlıların, kadınların hukukuna riayet edilir” şeklinde açıklamada bulundu.