Memleket açık hava tımarhanesine dönmüş. Bir arkadaşım yapmıştı bu tespiti. Katılıyorum. Aklını yitirenler konuyorsa tımarhaneye dünyanın en büyük akıl hastanesi burası. Zira yaşananları sindirebilmek için aklı nimetinden arınmış olmak lazım. Memleketimizin zor günlerden geçtiği böylesi bir zamanda tuttuğumuz takım adına sıtkımızın sıyrılmasına izin veriyor oluşumuzun şaşkınlığı peşimi bırakmıyor.
Bir takım diyor ki ben hiç deplasmana gitmeyeyim, bütün maçları ben kazanayım. Yenilirse eğer kazara bir maçta bunun sebebi kesin İtalya liginin baskısı yahut Amerikan futbolunun anlamsız bir etkisine bağlıyor. Şike yapsa, hakem satın alsa, yine de şampiyon olamazsa ligin tekrarlanmasını istiyor. İşin kötüsü federasyon başkanı da o takımı tutuyor…
Diğer takımlar oyunun kurallarını dahi hatırlamıyor.
Robotlaştık iyice. İrade desen hak getire. Bulana büyük ödül var. Delilik almış başını gidiyor. Bölgesel terörü bitirmek için abiler küresel teröristle iş tutuyor. Zafer sarhoşluğunu üzerinden atamayan Müslüman ise hassasiyetleriyle iktidarının bekası arasında sıkışmış. Sıkışmış kısmı benim yumuşatmam aslında. Tercihleri sarhoşluğun devamı. Hassasiyetten yapılma kılıf hiç olmamış. Yakışmıyor da… Zalimle bir olup Müslümanı vurmanın bana “dince” bir kılıfı olabileceğinden bahseden haysiyet yoksunudur. Devletler düzeyinde güdülmesi gereken bir siyaset vardır. Bu siyaseti yapanın omurgalı olması denge değiştirir. Düşmanınla bile yapacağın anlaşmalarda şahsiyetini korumanın bir yolunu bulmakla mükellefsin. Büyük olmak kolay değil çünkü…
Afrika kıtasını gemilere doldurup demokrasi yolculuğu yaptıran, insanoğlunun en büyük ihanetlerinden biri olarak gördüğüm nükleer bombayı dünyada tek kullanan, kaynaklarını garantiye almak ve dünyaya jandarmalık yapma hevesiyle kanla beslenmeye başlayan, Wietnam’da ne işi olduğu hala çözülemeyen, Ortadoğu’ya demokrasi kılıfında ölüm getiren Amerika, nasıl oluyor da bizim kadim dostumuz olabiliyor. Bir insan bunu nasıl içine sindirebiliyor. Amerika’nın içinde olduğu hangi olayda kan akmamış, hangi operasyonda sivil öldürülmemiş, hangi işin sonucunda “refah” kelimesi kendisine yer bulabilmiş.
Ancak bir deli inanır Amerika’dan fayda geleceğine. Avrupa’yı insanlığa çağırdığınız her an Ömer Muhtar’ın kemikleri sızlıyor, Libya, Tunus ve Mısır’da kanı akmışların, vicdan sahiplerinin hakkına giriyorsunuz. Yeri geldiğinde Abdülhamit’e atıf yapıp “kanla alınan topraklar kanla” edebiyatı yapıp Kıbrıs’ı feda etmek ancak uyuşmuş bir aklın ürünü olabilir. Vicdanla verilmeyen kararların hepsi bizi insanlığımızdan uzaklaştırmaya yarar ancak.
Akıl büyük nimet. Sıyrılırsan aklından, vicdanınla bağını koparırlarsa her şeye inanırsın. Dünyayı her seferinde Amerika’nın kurtardığına, bütün uzaylıların ne hikmetse Amerika’ya düştüğüne, bu zalimlerin bir insan hayatı için neleri göze aldığına, ne kadar insancıl olduklarına, çıkardıkları her savaşta mazlumu oynadıklarına inanıverirsin.
Yahudilerin soykırıma uğradığı fikrine Oscarlık filmlerden varabilirsin. Bugün yaptıkları zulmü örtmek için her fırsatta dünyanın en mazlumu olmayı becerirler.
Rabia meydanında insanlar ölür. Sen onu bir işarete indirgeyiverirsin. Şiir yazarsın bir tane namın yürür. O meydanda mücadele verenin senin şiirine ihtiyacı yoktur. Onlar bilir ama sen bilmezsin. Bir de utanmadan platformunu kurar, ödüller verirsin. Akıllı adam işi olduğunu söyleyebilir misin tüm bunların
Memleket açık hava tımarhanesi olmalı gerçekten. Ben böyle olduğuna inanmak istiyorum. Aklı başındaki mutlu azınlığım içinde kalmaya razıyım. Amerika’ya dost demiyor, ümmetin dökülen kanından beslenmiyorum en azından.
Çocuklar öldüğü sürece, ölen Müslüman olduğu sürece yere batsın sizin siyasetiniz. Kaybettiğiniz insanlığınızı en kısa zamanda bulun inşallah. Ölüm gelip sizi bulmadan!
Son yaşanan olaylar ışığında biz memleketimizin düştüğü duruma üzülürken bazı arkadaşlar bardağın dolu tarafına(!) bakmaya çalışıyor. Partisinin oy oranları artıyormuş. Yazıklar olsun size. Sırf oy almak için verdiğiniz şu mücadelenin yarısını memleketin faydasına, ümmetin hayrına harcasaydınız yeni bir dünya kurulurdu şimdiye.
Ülkemizin ortasına İNCİRLİK dikilmiş. Siz bana büyüklükten bahsediyorsunuz…
Hadi oradan!!!
Kalbinizin sahibine emanet olun…
Eyvallah!!!