Ülke ekonomisi, dış politika, Irak ve Suriye ’deki karışıklık, Rusya - İsrail -Amerika arasındaki satranç hamleleri, Kerkük-Musul meselesi… Daha bir sürü konu hakkında gelişmeleri milletçe yakından takip ediyoruz. Haber bültenlerinde, gazete köşelerinde, internet sitelerinde hep bu minvaldeki konular işleniyor.
Gidişattan memnun olan da var elbette ama genel kanaat, ülkenin geleceğinin hiç de iyi olmadığı yönünde. İnsanlarla oturup bir çay içimi sohbet ettiğinizde konu kıyısından köşesinden yukarıdaki meselelere geldiğinde herkesi anında bir karamsarlık bulutu çepeçevre sarıyor sanki. Dikkatler bir anda konuya yoğunlaşıyor ve herkes bir dış politika ya da ekonomi uzmanıymış gibi başlıyor anlatmaya. “Doğru söyledin” diye tasdik eden de çıkıyor konuşanı dinleyicilerin arasından, fikrine katılmadığı için eleştiren de.
Özellikle milli manevi alanlardaki erozyon hususunda neredeyse ittifak var diyebiliriz. Giderek milli manevi değerlerden uzaklaşıldığının farkında herkes. Her yerde imam hatip okulları açıldı, başörtüsü sorunu çözüldü ama özellikle manevi erozyon azalacağına, giderek arttı.Başta namaz kılma oranları olmak üzere ne kadar milli manevi hasletimiz varsa giderek azalmakta. İşin asıl üzücü yanı ise bunları dert etmesi gereken muhafazakâr kesim tuhaf bir boşvermişlik hadi biz ona boşvermişlik demeyelim de ilgisizlik içerisinde.Hele dile getirmekten imtina edilse de her yanı sarmış olan yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, usulsüzlük hususu ise oldukça can sıkıcı bir hal almış vaziyette.Maneviyatımızı adım adım kemiren bu üzücü gelişmeler yediden yetmişe tüm kesimleri ziyadesiyle rahatsız etmekte.
Gidişat iyi değil genel kanaat olarak dedik. Bir de özellikle siyasi fikir ayrılığı olanlara karşı ülkenin iyiye gittiğini söyleyip de aslında söylediğine kendini bile inandıramayanlar var. Bunlar sevgi ya da desteklediklerinden dolayı böyle konuşuyorlar elbette.Karşılarında durumun vahametini güzel ifade eden birisi olduğu zaman ise bu zihniyette olanlar “Ya söylediklerin doğru ama alternatif mi var? Kimi destekleyeceğiz?” demeye başlıyorlar.Bu söz bile başlı başına bir garabet aslında. İfade edilen yanlışlıkların varlığını kabul etmek ve alternatif olmadığından ya da çaresizlikten dolayı bu yapılan yanlışa rıza göstermek tenakuz değil de nedir Allah aşkına!
Oysaadı gibi yapılan işlerin yanlış olduğunu bilen insanlar alternatifsizlikten dem vuracaklarına kendilerine yol göstermeye çalışanlara azıcık destek verseler pek çok yanlışlık kendiliğinden düzelecek.Ama ne yârdan ne de serden geçemediklerinden dolayı işi yokuşa sürmek kolaycılığına kaçıveriyorlar. Vicdanı ile cüzdanı arasına sıkışmış olanlar sevdiklerine de toz kondurmak istemediklerinden dolayı anlatılan çözümlere kulak tıkayarak hemen başlıyorlar yaygaraya; “alternatif mi var?”.
Evet, var kardeşim! Tüm siyasi tercihlerin her zaman bir alternatifi, her yapılan yanlışın bir doğrusu, vazgeçilmez sanılanların vazgeçildiği bir an vardır. Milli manevi değerleri önceleyen, geçmişten bugüne aldanmayan ve aldatmayan bir siyasi hareket var. Ve sen desteklersen bunun sadece bir alternatif değil, yegâne kurtuluş çaresi olduğunu da fark edeceksin.
KABUĞUNU KIRAN FİRMA: TÜRK TELEKOM
Geçtiğimiz hafta Türk Telekom’un davetlisi olarak bir programa katıldım. Türk Telekom, birkaç hafta önce Türkiye ve telekom sektörü açısından son derece önemli bir adım atmış ve yeni nesil ağ sistemlerinin ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda dünyanın önde gelen açık platformlarından biri olan ABD merkezli ONF’nin (Open Networking Foundation) yönetimine girmiş.
Türkiye’de en büyük altyapı yatırımını yapan Türk Telekom; maliyetlerini düşürme, hizmet kalitesini artırma, milli teknolojileri daha fazla kullanmak amacıyla bu son teknolojileri takip etmektedir. Şu anda SDN & NFV tabanlı ağ çalışmaları ileTürkiye’nin iletişim altyapısını da 5G teknolojisine hazırlıyor bu firma.Türk Telekom, 5G ve yenilikçi teknolojiler konusunda öncülük ederek, yazılım tanımlı ağ ve sanallaştırma teknolojilerinin ülkemize kazandırılmasını sağlayacak.
Türk Telekom iştiraki olan Argela, geliştirdiği çözüm ve ürünleri ile Türkiye ve küresel pazarda telekom operatörleri ile kamu ve savunma sanayii kuruluşlarına hizmet vermekte.
Özellikle yakın bir gelecekte şimdikinden çok daha hızlı iletişime kavuşturacak olan 5G’ye geçecek olmamız sevindirici elbette. Bundan başka gelecek yıl tüm internet kullanıcılarının ortak şikâyeti olan Adil Kullanım Noktası (AKN) ile ilgili de güzel gelişmeler olacağını düşünüyorum.
Türk Telekom’da bu güzel gelişmeler olurken ben evime bir yıldır telefon bağlatamadım ve internet hizmeti alamadım ama olsun onun da bu gelişmeler çerçevesinde hallolacağını ümit ediyorum. Ümidim her geçen gün azalsa da...
Selam ve dua ile…
Minikbirtebessüm
Uçurum
Bir partili, seçim bölgesi olan şehrin köylerinde seçim öncesi geziye çıkmış. Yanında da köylerden birinden bir çoban ona kılavuzluk etmektedir. Sarp bir dağın yamacından geçerken çoban, partiliyi uyarır:
- Aman dikkatli yürüyünüz efendim, zira buradan çok eşekler uçuruma yuvarlandı...
İLGİLİSİNE NOTLAR
* “İnsanları kandırmak, kandırıldığına inandırmaktan daha kolaydır." (Oscar Wilde)
* “Bir oy tüfeğe benzer, işlevselliği kullanıcının karakterine bağlıdır.” (Theodore Roosevelt)
* “Her ülke, layık olduğu hükümeti alır.” (Aristotales)
* “Sorumluluk duygusunun ortadan kalkması, otoriteye boyun eğmenin en önemli sonucudur.” (Stanley Milgram)