Almanyadaki Türkler ne yaparlar?

Abone Ol

AB Türkiyeye karşı öylesine bir tavır sergiliyor ki, birlikte olma isteğinden çok, "Sen bizim aramızda ne arıyorsun. Git kendine başka yerde ortak ara" diyorlar. Dolaylı yoldan demeye çalışmıyorlar, açıkça bunu ifade ediyor hatta bir şamar gibi yüzümüze karşı haykırıyorlar. Buna rağmen biz ısrarla ABnin içinde bulunmak istediğimizi söylüyoruz. Bunun için verilmiş ev ödevlerini yapmaya çalışıyor, biz olmaktan çıkıp onlar gibi olmanın çabasını sergiliyoruz. Kısacası, biz kimliğimizi reddedip yeni bir kimlik edinmeye çalışırken, kimliğini edinmek istediklerimiz bizi ellerinin tersi ile itekliyorlar..

Bu yöndeki söylem ve eylemleri tek tek sıralamaya gerek görmüyorum.. Meseleye ülkeler açısından baktığımızda birliğe üye ülkeler içinde bizim ABye alınmamızı gönülden isteyen ülke bulmak hemen hemen imkansız. ABnin kurucu üyelerinden birisi olan Fransa sırf Türkiyenin birliğe alınmasını engellemek için Avrupa Anayasasına "hayır" diyor.  Ermeni soykırım anıtları dikilip ülkemizdeki bir toplumu topyeküp yokettiğimizi kabul etmemiz isteniyor. Almanyada da benzer bir karar Federal Mecliste oybirliği ile kabul ediliyor. Hatta, karara oy verenler karar üzerinde görüşme ve tartışmaya bile gerek duymuyorlar.

Tüm bu gelişmeler gerçekten çok çirkin, ulus olarak rencide edici ve aşağılayıcı. Buna rağmen bu ülkeyi yönetenler nasıl oluyor da ABye girebilmek için ısrarlarını sürdürüyorlar. Bunca çirkinliğe maruz kalan bizler iken niçin hala biz özür dilemeye zorlanıyoruz

Başbakan Erdoğanın seçimlerin hemen ardından daha Başbakan olmadan AKPGenel Başkanı sıfatı ile AB ülkelerini turladığını ve ille de bizi aralarına almalarını istediğini hatırlıyoruz. Başbakan Erdoğanın bu ısrarının hala sürdüğünü söylersek sanıyorum yanlış bir değerlendirme yapmış olmayız. Zaman zaman AB cenahından gelen açıklamalar ve alınan kararlar Başbakan Erdoğanın da sabrını taşırıyor olsa gerek ki, o da arada bir meydan okur gibi yapıyor. Ama, meydan okumanın sonu gelmiyor. Çünkü, kuru gürültü ile sonuç almanın mümkün olmadığını artık hepimiz biliyoruz.

Almanya Federal Meclisinin kabul ettiği "Ermeni soykırımı" kararının çirkinliği bir yana, böyle bir kararın Almanya Federal Meclisi tarafından alınmış olması, olayı bir kat daha çirkinleştiriyor. Böyle bir kararı alması gereken ülkeler varsa sanıyorum Almanya bu ülkelerin içinde yer alamaz. Bu değerlendirmelerde Başbakan ile fazlaca bir farkımız yok ki, Başbakan Erdoğan, "Almanya Parlamentosunun bu konuyu tartışmadan basit lobilere kurban etmesini siyaseten çok yanlış, yanlış olmanın ötesinde çok da çirkin buluyoruz" diyerek tepkisini dile getiriyor.

Peki böylesine çirkinliği sergileyebilen bir ülke ile hala AB içinde birleşmek gibi bir düşünceyi nasıl koruyoruz

Olayın bir başka boyutu ise insanı çok daha fazla üzüyor.. Başbakan Erdoğanın da ifadesi ile Almanya Federal Meclisi "Ermeni soykırımı" kararını ermeni lobisinin etkisi ile almış ise, Almanyadanki Türklerin sayısı Ermenilerden çok daha fazla değil mi

Bugün Almanyada 3 milyon civarında Türk olduğu her fırsatta dile getiriliyor. Peki bu 3 milyon insanın Almanyada hiçbir etkisi ve lobi faaliyeti yok mu Eğer Almanyadaki 3 milyon insanımızın orada hiçbir etkisi yoksa bunun yeniden değerlendirilmesi gerekmez mi Yoksa Almanyadaki Türkler 40 yıl içinde asimilasyona mı uğradılar

Türkiyedeki azınlıkların yüzyıllardır beraber olmamıza rağmen böyle bir asimilasyona uğramadığını, buna zorlanmadığını Almanya başta olmak üzere tüm AB ülkelerine hatırlatmak, hatta kafalarına sokmamız gerekiyor diye düşünüyorum.