Allah'ım bize merhamet et, bizleri bağışla?

Abone Ol

ALLAH lütfetti bizleri bir Ramazan ayına daha kavuşturdu.

Bu rahmet ve bereket ayından yararlanabilmek için görevlerimizi yürekten yerine

getirirken, hiç olmazsa bu ayda İslam dünyasının acılarının hafiflemesi için

hep birlikte dua etmeliyiz. Geriye dönüp baktığımda hemen her Ramazan ayının

ilk günü İslam dünyasının içinde bulunduğu acıklı durumu dile getirmiş, dikkat

çekmiş, akan kandan, dökülen gözyaşından bahsetmiş, milyonlarca Müslüman ın

başını sokacak bir çatıya sahip olmadığını, günlerini ve gecelerini sokaklarda,

meydanlarda geçirmeye mahkûm oluşlarını üzüntü ile dile getirmişim. Bugün de bu

durumda bir değişiklik yok. Belki durum geçmiş yıllara göre daha kötü, daha da

yürek yakıcı. Sadece komşumuz Suriye ye baktığımızda bile yüz binlerce insan

kendi yurtlarında kuşatma altında bir lokma ekmeğe muhtaç bir vaziyette hayatta

kalmaya çalışıyorlar. Milyonlarca Suriyelinin ise ülkemiz başta olmak üzere

komşu ülkelere hicret ettiğini unutmamak gerekiyor. Bu arada 10 binlerce

Suriyeli mülteci Akdeniz ve Ege nin sularında hayıtını kaybediyor. Libya da

çatışmalar sürüyor, Bangladeş te zalim yönetim Müslüman liderleri bir bir idam

ediyor. Mısır oradan farklı değil. Afganistan da iç çatışmalar neredeyse 40

yıldır devam ediyor. Başlangıçta işgalci Ruslara karşı verilen mücadele gelinen

noktada sömürgecilerin kışkırtması ile aynı ülkenin insanları arasında sürüyor.

İslam dünyasının tümünde durum farklı değil. Ölen de öldüren de Müslüman. Bu

bakımdan Allah bizlere gönül açıklığı versin de hiç olmazsa şu mübarek Ramazan

ayı başımızı iki elimizin arasına alıp, Halimiz nedir Ne yapıyoruz,

yaptığımızın yararı kime, zararı kimlere diye düşünme imkânı verirse inşallah

gidilen yolun yanlış olduğunu, kaybedenlerin kazanmış gibi görünseler de yine

Müslümanlar olduğunun idrakine ulaşabilirsek bundan sonra olsun aydınlık

günleri ümit edebiliriz.

Bir başka ifade ile müminlerin kardeş olduğu gerçeğini

yeniden hatırlar, buna göre birbirimize surat asarak değil tebessümle

yaklaşabilirsek İslam medeniyetinin yeniden ayağa kalkması, yeniden yeryüzünde

belirleyici olması mümkündür. Bunun için tek yapmamız gereken Müslümanlar

arasında kardeşliği esas alan birliğin sağlanmasıdır. Dünyada yaşananlara

bakarak bunun mümkün olmadığını düşünmek inancımıza aykırıdır. Özellikle de

böyle bir yaklaşım düşmanlarımızın propagandası altında kalmanın sonucudur.

Müslümanlar ayağa kalktığında Haçlı ittifakının sömürüsünün sona ereceği

korkusu Müslümanlar arasına nifak sokmaya yönelik küfür cephesinin gayretlerini

artırıyor. Buna Müslümanlar içindeki bir takım çıkarcıların destek vermesi de

eklenince Müslümanlar layık olmadıkları kötü bir durumda yaşıyorlar. Bunun için

bu mübarek ayın manevi havasını içimize çekerek ve hissederek tüm

samimiyetimizle Allah a yönelirsek o bağışlayıcıdır ve kendine samimiyetle

yönelen yürekleri geri çevirmeyecektir. Yeter ki biz ihlâs ile O na yönelelim

ve  Allah ım bizleri bağışla, afet.

Bizim senden başka sığınacak kapımız yok. Bizi kendi halimize bırakma diyerek

gözyaşı dökebilelim.

Bu arada kan ve gözyaşı içinde hayatta kalma mücadelesi

veren dünyanın çeşitli köşelerindeki kardeşlerimizin acılarına ortak olabilmek,

biraz olsun acılarını hafifletebilmek için üzerimize düşen görevi de

unutmayalım. En yakınımızdan başlayarak  halka

halka yayılarak dünyanın her köşesindeki Müslüman a elimizi uzatabilirsek hem

kardeşlik görevimizi yapmış oluruz hem de o insanlar yer yüzünde yalnız

olmadıklarını görerek daha yürekli hareket ederler. Bu duygularla bu rahmet ve

merhamet ayının İslam âlemine ve tüm insanlığın rahmetine vesile olmasını yüce

Allah tan niyaz ediyor, tüm kardeşlerimin Ramazan ını tebrik ediyorum.