Ciddi olmaktan, ciddi düşünmekten, ciddi tartışmaktan bu kadar uzaklaştığımız günleri olmuş mu idi bu ülkenin Ben hatırlamakta zorlanıyorum.
Gayri ciddi sözler dahi bir ciddi duruş ve ciddi ses tonlarıyla çıkardı politikacıların ağzından. Devleti zan altında bırakan "Devlet durup dururken cinayet işlemez" sözünü sayın Demirel in nasıl bir ciddi tavır içinde söylediği unutulmuş olmasa gerek.
Ama unutuluyormuş. Ki o Demirel e katıldığı bir TV programında üniversiteli gençliğimiz soruyor: "Derin devlet var mı " Demirel e sorulacak soru mu bu Soruldu da ne oldu Sayın Demirel Osmanlı Devleti nden bahsederek soruyu unutturdu, geçti gitti.
Tartışmalarından belli olur bir toplumun düzeyi, gibi basit bir cümle kursak, haksız olur muyuz Tartışmalarımız, aynamız değil mi
Başbakanla yaptıkları kısacık yolculuklardaki iç organlarını alabildiğince alkole doyuranlar, çıkıp bağırıyorlar: Alkol yasaklanamaz!
Ülkemin çocuklarının öğrenim görme hakları yasaklanıyor, ülkenin geleceğine ipotek konuyor; sesi, soluğu kesilenler alkol derdinde.
Bu ülkede kim nerede alkol almak istemiş de engel olunmuş Var mı bir olay Yok! Hatta sahtesinin dahi kullanılıp ölme hakkı kazanıldığını görmedik mi geçtiğimiz aylarda
Öyleyse kartel tv lerindeki, gazetelerindeki bu gayri ciddi tartışmaların/haberlerin sebebi nedir
Sayfa sayfa ilan veren, alkol kullanımlı diziler çektiren üretici firmaların satış yükseltme oyunu olmasın Bir sonraki aşamada kullandıkları alkolün kalitesini ve övündükleri ağız tatlarını tartışmak istemleri gibi bir konuya varmıyor musunuz
Her yasağı koydurdular, alkol kullanmaktan başka özelliklerinin de kalmadığını anladılar. Başbakanla her görüşmelerinde "içme"leri de tatmin etmez oldu. Öyleyse... Alkol kullanıcı, alkol tüketici bir toplum olmaya sürüklenmemizin bu oyununa nasıl gelmeyeceğiz Vakit geçmek üzere...