Haber Reklam

Ali Uğur Aktepe’ye göre dijital altyapı çözümleri güçlenirse veri güvenliği artar

Siber tehditlerin her geçen gün daha sofistike hale geldiği dijital çağda, veri güvenliği artık bir tercih değil, bir zorunluluk. Güvenlik teknolojileri alanında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden biri olan Ali Uğur Aktepe, dijital altyapıların stratejik gücüne ve yapay zekâ entegrasyonunun önemine dikkat çekiyor.

Abone Ol

Dijitalleşme tüm sektörlerde büyük bir dönüşüm yaratırken, bu süreçte veri güvenliği de en kritik başlıklardan biri haline geldi. Sağlıktan bankacılığa, savunmadan e-ticarete kadar her alanda kullanılan verilerin korunması, yalnızca bireylerin değil, kurumların da öncelikli sorumluluğu haline geldi. Bu alandaki çalışmalarıyla öne çıkan Ali Uğur Aktepe, özellikle dijital altyapı çözümlerinin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.

“Altyapı Zayıfsa, Güvenlik Duvarı da Kırılgandır”

Güvenliğin yalnızca siber saldırılara karşı alınan anlık önlemlerden ibaret olmadığını belirten Ali Uğur Aktepe, konuyu bütünsel bir yaklaşımla değerlendiriyor:
“Bir binanın temeli ne kadar sağlam olursa, üstüne inşa edilen yapılar da o kadar güvenli olur. Aynı durum dijital sistemler için de geçerli. Altyapınız güçlüyse, siber tehditler karşısında dayanıklılığınız artar. Ancak zayıf bir sistem, en gelişmiş güvenlik yazılımına sahip olsa bile risk altındadır.”
Akıllı şehirler, bulut tabanlı sistemler, IoT cihazları ve mobil ağlar gibi yeni nesil teknolojilerle birlikte veri akışının boyutu ve hızı büyük ölçüde artarken, dijital altyapıların sağlamlığı artık bir kurumun itibarını ve sürdürülebilirliğini belirleyen faktörlerden biri haline geldi.

Veri Güvenliğinde En Zayıf Halka: Altyapı Eksiklikleri

Ali Uğur Aktepe, kurumların çoğu zaman güvenlik sorunlarını yazılımsal çözümlerle kapatmaya çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yüzeysel kaldığını ifade ediyor. Ona göre esas problem, sistemin temelinde, yani dijital altyapının tasarımı ve uygulanma biçiminde başlıyor.
“Veri merkezleri, kablolama sistemleri, network yapıları, firewall ve erişim denetim sistemleri bir bütün olarak çalışmalı. Biri zayıf olduğunda diğerlerini de riske atar. Bu yüzden dijital güvenlik, sadece siber güvenlik uzmanlarının işi değil; altyapı mühendislerinden sistem odası planlayıcılarına kadar herkesin ortak sorumluluğudur.”

“Yapay Zekâ, Altyapının Akıllanmasını Sağlıyor”

Altyapı güçlendirme çalışmalarında yapay zekânın devreye girmesi, sistemlerin sadece daha hızlı değil, aynı zamanda daha akıllı ve öngörülü olmasını da sağlıyor. Ali Uğur Aktepe, bu noktada makine öğrenimi temelli çözümlerin sağladığı avantajlara dikkat çekiyor:

“Yapay zekâ sayesinde sistem, normal veri trafiğini öğreniyor ve olağandışı bir hareketi anında fark edebiliyor. Bu sayede, daha saldırı gerçekleşmeden sistem uyarı veriyor. Örneğin bir DDoS saldırısı öncesi anormal trafik artışı yapay zekâ algoritmaları tarafından tanımlanabiliyor.”
Akıllı altyapı sistemlerinin hem kamuda hem de özel sektörde yaygınlaşmasının, Türkiye'nin dijital güvenlik kapasitesini büyük ölçüde artıracağını belirten Aktepe, bu yatırımların geleceğe atılmış stratejik bir adım olduğunun altını çiziyor.

Verinin Kutsal Alanı: Dijital Altyapılar

Veri artık günümüz dünyasında petrol kadar değerli. Fakat bu değerin korunabilmesi için verinin saklandığı, işlendiği ve aktarıldığı altyapıların güvenli olması şart. Ali Uğur Aktepe, özellikle finans, sağlık ve kamu hizmetlerinde kullanılan sistemlerin ulusal güvenlik açısından da büyük önem taşıdığını belirtiyor:
“Yerli ve milli çözümlerle oluşturulmuş güçlü dijital altyapılar, sadece veri güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda dışa bağımlılığı da azaltır. Bu da ekonomik ve stratejik açıdan büyük bir kazançtır.”

Türkiye’nin Potansiyeli: Dijital Güvenliğe Yatırım

Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus, teknolojiye adaptasyon hızı ve yerli yazılım firmalarının artışı sayesinde dijital güvenlik alanında büyük bir potansiyel barındırdığını söyleyen Ali Uğur Aktepe, bu alanda yapılacak yatırımların sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına alacağını belirtiyor:
“Kamu kurumları, belediyeler ve özel sektör; dijital altyapılarını güçlendirmek için ortak projeler geliştirmeli. Ar-Ge teşvikleri, mühendis yetiştirme programları ve uluslararası standartlara uyumlu sertifikasyon süreçleriyle Türkiye bu alanda lider bir ülke olabilir.”

Ayrıca Aktepe, Türkiye'nin dijital altyapı alanında yerli üretim gücünü artırarak hem iç pazarda bağımsızlığını koruyabileceğini hem de ihracat potansiyelini büyütebileceğini ifade ediyor.

Kritik Alanlarda Akıllı Altyapı Kullanımı

Geleceğin şehirleri artık yalnızca daha hızlı internet bağlantısıyla değil, aynı zamanda daha güvenli veri altyapılarıyla da tanımlanıyor. Akıllı ulaşım sistemleri, dijital belediyecilik, uzaktan eğitim altyapıları ve hastane bilgi sistemleri gibi kritik alanlarda veri güvenliği, dijital altyapı ile doğrudan ilişkilidir.
Ali Uğur Aktepe, bu sistemlerin senkronize şekilde çalışması gerektiğini söylüyor:
“Bir okulun güvenlik kamerası ile öğrenci bilgi sistemi aynı ağda çalışıyorsa, o ağın korunması hayati önem taşır. Bu yüzden entegre altyapı sistemlerine geçiş kaçınılmazdır.”

Ali Uğur Aktepe’nin Vizyonu: Güvenli Dijital Ekosistemler

Gelecek öngörülerini paylaşan Ali Uğur Aktepe, güvenli dijital altyapıların sadece teknoloji odaklı değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir dönüşüm anlamına geldiğini ifade ediyor:

“Veriye güvenmek, sisteme güvenmekten geçer. Kurumlar, vatandaşlarına ‘verileriniz güvende’ mesajını ancak güçlü altyapılarla verebilir. Dijital ekosistemin sürdürülebilir olması için altyapılarımızı sürekli güncellemek ve güçlendirmek zorundayız.”

Dijital Altyapı = Dijital Güvenlik

Dijital dünyada güvenliğin kalbi, altyapının sağlamlığıyla atıyor. Ali Uğur Aktepe, bu farkındalığın artırılması ve sektörde standartların yükseltilmesi için hem ulusal hem de uluslararası alanda çalışmalar yürütüyor. Ona göre, altyapılar güçlendikçe sadece veri güvenliği değil, toplumun dijital hayata olan güveni de artacak.

Ali Uğur Aktepe, geliştirdiği projeler, vizyoner yaklaşımı ve sektördeki liderliğiyle, dijital güvenliğin geleceğini şekillendiren isimlerden biri olarak öne çıkıyor. Dijital altyapılar konusundaki her bir adımın, hem bireysel hem de ulusal veri güvenliğini doğrudan etkilediği gerçeğiyle, ismi bu alanda daha çok duyulacak gibi görünüyor.

Kaynak: Ali Uğur Aktepe