Akşam keyif Sabah zafer

Abone Ol

Salı akşamı ekran karşısında tabii ki ağırlıklı olarak,

daha doğrusu neredeyse tamamen Beşiktaş ın Arsenal maçına odaklandım.

Fenerbahçe nin de Roma da Salih oyunu vardı ama Beşiktaş ınki resmi bir

maçtı.

Önce bu maçtan başlayalım. Beşiktaş, Arsenal gibi bir

takım karşısında takım gibi oynadı. Zaten, daha ilk hazırlık maçından bu yana

hep bizim takımlar arasında takım gibi oynayan takımın Beşiktaş olduğunu hep

yazmadım mı Beni yanıltmadılar. Alanı, özellikle de orta alanla ileri uça

arasında ciddi şekilde daraltan Beşiktaş, Arsenal ın tek uç adamı Giroud ile

oynamasını da fırsat bilerek kısmen boşalan savunma-orta alan bölgeleri iyi

kontrol etti. Tabii ki Necip ile Veli nin mükemmel yardımlaşması, nöbet

değişimi de bunda etkili oldu. Beşiktaş taki tek soru İsmail in sağ bek oluşu

idi. İsmail de bunu çok iyi bilerek, risksiz oynadı, sadeliğin ötesine geçmek

gibi bir macera peşinde olmadı. Önde Demba Ba, 65. dakikaya kadar direndi,

aldı, vurdu, verdi her şeyi yaptı. Ama top Arsenal ın kalecisinden yanaydı. Sonra

yoruldu ve Beşiktaş a topların erken ve çabuk dönmesini engelleyemedi.

Bu arada hep eleştirdiğim Oğuzhan ın, oradan geldiği için

mi bilemem ama Arsenal karşısında, hem de neredeyse 75 dakika teknik

kapasitesini konuşturması da dikkat çekiciydi. Pektemek fiziksel gücü, Olcay da

top tutup gitmek gibi özellikleriyle göz doldurdular. Değişiklikler ise bence

biraz boşuna gibi göründü. Gökhan henüz hazır değil... Cenk, girecekse, hiç

olmazsa bir yarım saat oynamalı. Aksi, Cenk in hevesini kırıyor. Kerim ise bu

maça kadar direkt on birin adamı olurken bu hale düşmesini belli ke

hazmedememiş. Beşiktaş ın giderek kullanımı genişleyen kadrosunda daha hassas

davranması gerekiyor gibi... Arsenal mı Bizim çok bilmişler Mesut un rolünün

önemli olmadığını ekranlardan söylediler durdular. Ayıp! O olmayınca tamamen

düz oynamaya mahkum bir takım oluyorlar... Böyle olunca da daralmış alanda

duvarlara çarpıyorlar. Rövanş mı En azından Bir gol atarsak... avantajı var.

Fenerbahçe, Roma ya da 3 gol attı. Tamam. Ama yediği üç

gole ne diyeceğiz Ya Emre, ya Diago... Meireles tamam... İsmail Kartal ın

seçimi kader belirleyecek.

Gelelim sabaha... O ne muhteşem bir takım öyle! Dünyanı

kasıp kavurmuş ve kavurmakta olan Brezilya yı önce 2-0 a mahkum ediyorlar.

Sonra neredeyse almakta oldukları üçüncü seti veriyorlar. Sonra durumu 2-2

oluyor. Ama o kızlarım benim biter mi, yılar mı, ezilir mi Asılıp 3-2

alıyorlar maçı. Sevgili okurlar bu sütunlarda yazmıştım; Benim takımım Bayan

Voleybol takımı diye... Hatırladınız değil mi Onlar da hatırlatmaya, bunu

kanıtlamaya devam ediyorlar. Siz bu yazıyı okurken, Ankara da yendiğimiz

Japonya ile oynuyor olacağız. O halde bir daha arkadaşlar! Bu ülkede haftada

iki maç oynayıp milyonlarca avroyu indirenlere yeni yeni dersler, pardon onlara

bu paraları verenlere, vermeye devam ediniz. Siz var ya siz, hiç bir para sayma

makinesinin üstesinden gelemeyeceği değerdesiniz!