Bismillâhirrahmânirrahîm;
Anadolu Gençlik Derneği, ihtiyacını hissettiğimiz çeşitli kitapları MGV Yayınları olarak insanımızın hizmetine sunuyor. Bugüne kadar hepsi alanında iddialı 150 kadar eser yayınladı. Evlerimizde küçük bir kütüphane oluşturabileceğimiz hacimde. “Şu kitap yayınlanmayabilirdi” diyebileceğimiz eser yok yayınları arasında. Hepsi fonksiyonel kitaplar.
MGV Yayınları’ndan son okuduğum eser Abdülaziz Kıranşal hocaefendinin “SON OKÇULAR TEPESİ Evimiz-Ailemiz” kitabı. Yazar, Uhut Savaşı’nda “kesin emre rağmen” Okçular Tepesi’ni terk eden askerlerle; bugün aile kurumunu sağlam bir kale noktasına getiremeyişimiz üzerinden bağlantı kuruyor: “Okçular Tepesi ümmet olarak Kur’an ve sünnetin talimatlarına uymayınca nasıl bir bozgunla karşılaşabileceğimizi özetleyen İslâm tarihimizdeki en önemli sembollerden biridir” (Sh. 11).
Eserde, aile hep “kurumsal yapı” özelliğiyle ele alınıyor. Nasıl ki, her kurumun çeşitli kademelerinde sorumluluk üstlenen görevlileri varsa; aile kurumunu oluşturan fertlerin durumu da öyle! İslâmî aile yapısında da anne, baba ve çocukların birbirine karşı görevleri var. Bazen dede, nine kardeşler de dâhil oluyor bu kuruma. Aile kurumundaki samimiyet ve sıcaklık hiçbir yerde bulunmaz.
Ailedeki manevî atmosfer gözbebeğimiz gibi korunmalı. İslâmî aile kurumu talimatlarını ilâhî otoriteden alıyor. Rabbimiz ailenin her ferdine görev ve sorumluluklar yüklüyor. Kulluğumuz gereği yerine getirilmesi istenen görevler bunlar. Bu hiyerarşik yapı insandaki kibir, gurur ve bencilliği ortadan kaldırıyor; gönül bağı yüksek bir samimiyet oluşturuyor.
EN GÜVENİLİR KALELER
ESERDE, evlerin İslâm dininin öngördüğü sağlam aile yapısına tohum ve çekirdek olduğu anlatılıyor. 4 örnek ev var ki, koskoca İslâm medeniyetine beşiklik etmiş, insanlığa örnek olmuştur. Bunlar:
- Nübüvvetin en zor ve çetin dönemlerine tanıklık eden Efendimizin (s.a.v.) evi.
- İslâm’ın başlangıcında Efendimize (s.a.v.), “Ya Rasülüllah, evim evinizdir, emrinizdedir” diyerek evini İslâm’a vakfeden Erkâm bin Ebi’l Erkâm’ın (r.a.) evi. Burada yetişen 40 sahabe, 40 senede 40 ülkeyi fethettiler. En büyük fütuhat da 40. Müslüman Hz. Ömer (r.a.) döneminde gerçekleşti.
- Mus’ab bin Umeyr’in (r.a.) Medine’ye davetçi olarak gönderildiğinde, Efendimize (s.a.v) biat ederek, evini İslâm davetinin merkezi olarak vakfeden Es’ad bin Zürare’nin (r.a.) evi.
- Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret edince evinin üst kısmını kutlu Nebi’ye (sav) tahsis eden Ebâ Eyyûb el-Ensari’nin (r.a.) evi.
Son Okçular Tepesi kitabında, inandığımız prensiplerin önce evlerimizde yürürlüğe girmesiyle, yaşanmaya değer İslâmî hayatın dalga dalga çevreye yayılacağı anlatılır. Bu konuda Hasan el-Benna’nın şu sözü örnek gösterilir: “Siz İslâm devletini evlerinizde kurun. Allah sokaklarınızı İslâmlaştırır.”
Her şeyin bir başlangıç noktası var. Evlerimizde tavizsiz yaşanan İslâmî hayatın, özlediğimiz ideal toplum düzeninin oluşmasına başlangıç teşkil edeceği açıktır. Eser, aynı zamanda bunun nasıl sağlanacağına izah getiren, pratiğe dönüştürülebilecek örneklere de yer veriyor.
ÖNCE EVİNE SAHİP ÇIK
İDEAL toplum, İslâm’ı düşünce ve hayatına yansıtan donanımlı davetçiler eliyle gerçekleşir. Her şey dava adamlarının ideal temsil noktasına ulaşmasına bağlı… Eserde, dava adamının aile hayatında uyması gereken prensipler de var.
Bir örnek: “İdeallerini önce evine hâkim kıl. İslâm Birliği istiyorsan, önce eşinle, çocuklarınla, kaynana ve kayınbabanla, gelin ve damatlarınla, akraba ve dava kardeşlerinle birlik olmayı başar” (Sh. 42).
Abdülaziz hocaefendi, hemen uygulanabilecek bilgilere yer veriyor kitabında. Rızkımızın bollaşma yollarından, aile fertlerinin birbirine karşı görev ve sorumluklarına; çocuklarımızı yetiştirme sürecindeki yapacaklarımızdan, çalışma hayatımızda uymamız gereken ilmihal bilgilerine; faizsiz ev ekonomisinden, aile hayatında uyulması gerekli nebevî kurallara kadar pek çok bilgi.
Eser, hepimiz için ilâç özelliğindeki pratik bilgilerle dolu, desek abartılı olmaz. Kitapta, İslâmî aile hayatının işleyişine, bu mutlu yuvada annenin fonksiyonuna da yer veriliyor. Çalışan kadınlar için pratik ilmihal bilgileri, dava kadınının cihat prensipleri, ev hanımlığından cennete yürüyen kadın örneklerine kadar nice özgün konu var.
Abdülaziz Kıranşal ilmine, samimiyetine, gayretine, fedakârlığına şahit olduğum bir hocaefendi. Eserini gönül rahatlığıyla her aile ferdine “ısrarla” öneriyorum. Okuyunca siz de hak vereceksiniz.
Ana sütüyle beslenen, okuyucusuna birlikte düşünme yolunu açan MGV Yayınları’ndan bir kütüphane oluşturmaya ne dersiniz?
Son eseri sebebiyle Abdülaziz hocayı tebrik eder; yeni hizmetleri için zihin açıklığı dilerim.