AİHM?nin Çarpıcı Kararı

Abone Ol

Kıbrıs konusunda neredeyse betonlaşmış ve yerinden

kıpırdaması mümkün görünmeyen taşlar yer değiştirmeye başladı. Kimi taş

yerinden sökülüp başka bir yere konurken, kimi de dışarı fırlatılıyor.

Değişim müthiş boyutlarda. Geçmiş 50 seneye baktığımda

Batı nın Kıbrıs konusuna bakışında hiç böyle bir değişim gördüğüm bir dönemi

hatırlamıyorum.

Konu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Rum avukat

Eleni Meleagrou ve ailesinin toprak iadesi talebine bakmayı reddetmesi ve

Rumların deyimi ile 1974 Mutlu Barış Harekâtı nedeni ile mülklerini terk etmiş

Kıbrıslı Rumların evlerine dönmek haklarını da etkin olarak hükümsüz kılması

veya -daha doğru bir halk deyimi ile- üstünü çizmesi

Bayan Meleagrou ya AİHM tarafından verilen yanıt kesin ve

nihai. Bunun istinafı da yok. Bu durumda mülkiyet konusundaki davalarda geriye

sadece Tazminat ödenmesi veya Takas yapılması kalıyor.

Meleagrou ve aile fertleri Girne ve Bostancı da bulunan

17 adet arazinin ve evlerinin kendilerine iade edilmesi talebi ile KKTC

tarafından 2006 yılında kurulmuş olan Mal Tazmin Komisyonu na (MTK) başvuru

yapmışlardı.

Gerçekte amaçları MTK kararını kasıtlı olarak beğenmeyip

önce Yüksek Mahkeme ye arkasından da AİHM ye başvurup, MTK nın yasallığına ve

iş yapabilirliğine leke düşürmek, Rumları tekrardan AİHM ye yönlendirmekti.

MTK, 2006 yılında kurulduktan sonra AİHM nin gördüğü

Demopoulos davası ile meşrulaştı ve AİHM taşınmaz mallar ile ilgili talep davalarında

izlenecek yolu Demopoulos davası kararı içine koydu. Rumlar önce MTK başvuru

yapacak, MTK nın kararını beğenmezse KKTC nin yargı organı olan Yüksek İdare

Mahkemesi ne başvurarak kararı istinaf edecek, onun da kararını beğenmezse son

aşamada AİHM ye başvuracak MTK ile Yüksek İdare Mahkemesi nin kararlarının

tekrar gözden geçirilmesini talep edecek

Rum hukukçulara göre, MTK ya yapılacak başvurunun AİHM ye

kadar taşınması Türkiye nin tekrardan AİHM de yargılanmasına yol açacak ve

MTK nın da etkili bir çözüm merkezi olduğu iddiası çürütülebilecekti.

Meleagrou davasında bu yol ısrarla denendi ve iddianın

doğruluğu da test edildi ama bu sefer bu çirkin oyun duvara çarptı ve AİHM

tarafından reddedilerek içtihat haline geldi. Yani bir sonraki başvurular için

örnek alınacak karar haline dönüştü.

Avukat Meleagrou nun AİHM nin bu kararından sonra Artık

geriye dönüş hakkı yok. Bu hak gerçek olarak (AİHM tarafından) ortadan

kaldırıldı sözü ve AİHM nin bu kararından sonra benim MTK dan alabileceğim,

benim neyi talep ettiğim değil, kendileri neyi uygun görürlerse onu kabul etmek

olacaktır açıklaması hem MTK nın meşruluğunu daha da pekiştirmiş oluyor hem de

AİHM nin verdiği kararın gücünü ve etkisini gözler önüne seriyor. Demopulos

kararının ise mülkiyet konusunda bir dönüm noktasını oluşturduğu kesin.  

Meleagrou davasının ikinci bir özelliği de, Rum Tapu

Dairesi nin yaptığı işlemin AİHM tarafından dikkate alınmamasıdır. AİHM bu

davada KKTC yasalarını dikkate almış ve Kıbrıs Rum yasalarına göre Rum Tapu

Dairesi nin isdar ettiği koçanları (tapuları) dikkate almamıştır.

Meleagrou ailesi, taşınmazlarını geri almak amacı ile

MTK ya başvurabilmek için önce Meleagrou ailesine ait şirketinin sahibi olduğu

14 adet taşınmazı Eleni Meleagrou nun annesi olan Bayan Evie Meleagrou ya

devretmiş ve devir işini de Rum Tapu Dairesi nde kayıt ettirerek ilgili

koçanları (tapuları) almıştı. 

MTK ise mevcut KKTC yasalarına göre sadece mal sahibi

olanların veya da onların mirasçılarının başvurabileceği ve şirketlerin

mirasçılarının olamayacağı gerekçesi ile 1974 Mutlu Barış Harekâtı sonrasında

yapılan bu mal devrini kabul etmeyerek Bayan Evie nin başvurusunu reddetmişti.

AİHM, bu konudaki itirazı da reddederek, KKTC deki

taşınmaz mallarını 1974 Mutlu Barış Harekâtı ndan sonra başkalarına devretmiş

olan Rumların tazminat haklarını da ortadan kaldırmış oluyor.  Bu durumda MTK yapılan başvuruların bir çoğu,

Lordos unkilerin bir kısmı da dâhil olmak üzere geçersiz hale gelmiş durumda.

    Kıbrıs konusu

aniden değişik ve ilginç bir sürece girdi ilk başta yazdığım gibi.

Mülkiyet konusundan sonra şimdi sıra, müzakerelerin

Çözümle veya Çözümsüzlükle sonuçlanmasında.