Ağabey diyor ki; aldanmayalım

Abone Ol

Ey Âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyiniz diye beyan etmedik mi? O, size apaçık bir düşmandır.” (Yâsîn/60)

 

Ülkemiz, 23 yıldan beri, maalesef rahat nefes alabilmiş değildir. Zira yönetenler hep inanmadıklarını söyleyerek icraatlarına devam edegelmişlerdir. Ekonominin kusursuz işlediğini, paylaşımın adilane yapıldığını, sosyal alanda katmanların barış içinde olduğu söylenegelmektedir. Bunlara inanmayanların bir nevi baskı ile susturulmakta oldukları cümlenin malumudur.

  • Oysa ülkemizde:
  • Her konuda analar, babalar ağlıyor,
  • İşçiler ağlıyor,
  • İşsiz olanlar ağlıyor,
  • Zürra ağlıyor,
  • Esnaf ağlıyor,
  • Çiftçiler ağlamaya devam ediyor,
  • Köylüler ağlıyor,
  • Sanayici avazı çıktığı kadar bağırıp duruyor,
  • Meslek erbabı gidişten memnun değil, şikâyetleniyor,
  • Memur umutsuzluk içinde, içten içe yanıyor,
  • Vatandaş umudunu kesmiş, gün geçirmeye çalışıyor,
  • İktidar olanların dışında kalan herkes, avazı çıktığı kadar bağırıp duruyor,
  • Dış politikamız iflas etmiş durumda, bahane uydurmakla millet oyalanıyor,

Sokaklarda, caddelerde, AVM’lerde, kafelerde çıplaklık ve teşhircilik zirve yapmış durumda, analar, babalar, kocalar suskunluk içinde, ahlakın yozlaşmasını seyrediyor,

Yalan konuşan, çalan, soyan siyasiler, maalesef görmemezlikten geliniyor,

Milleti, devleti soyanlara iltifat ediliyor, doğru yolda yürüyenler bir nevi ayıplanıyor, yalan konuşmak marifetmiş gibi algılanıyor.

Tüm bu aksaklıklar sebebiyle ülkemiz büyük bir iflasla karşı karşıyadır. Çünkü tüm kolluk güçleri politize olmuş, tüm kurumlar adeta çürümüş, toplum yozlaştırılmış, millet de kutuplaşmış, itişmeler ziyadeleşmiş, hırsızlık moda haline gelmiş, ülkemiz maalesef yanlış politikalar sebebiyle adeta mülteci kampına dönüşmüş, insanların alım gücü azalmış, gençlerin ve idealist insanların hayalleri buharlaşmış, umutlar tükenmiştir. Buna rağmen mevcut iktidar payandalarla yoluna devam etmektedir.

Maalesef liyakatten, ehliyetten ziyade biat devrede. Biat edenler, devletin imkânlarından müstefit olmaktadırlar. Bunlar burunlarından kıl bile aldırmamakta, tekebbür içinde millete tepeden bakmaktadırlar. Bugün pisliğin her türlüsü, maalesef ülkede zemin bulmaktadır.

Nitekim özgüvenini kaybeden toplumların ayakta kalması mümkün değildir. Tarih buna şahitlik etmektedir. Ahlaksız toplumlar yerle yeksan olmuş, şimdi sadece isimleri kalmıştır.

Winston Churchill diyor ki: “Türklere üç mühim şeyini unutturduk.

  • Tarihini,
  • Gerçek kahraman olanlarını,
  • Osmanlı’yı yıkan İngilizleri (İngilizlerle iş birliği yapan ittihatçıları)…

İşte bu haletiruhiye içinde yetişen, öğrenim gören idarecilerin yönettiği ülkeler perişanlık içinde yuvarlanıp durmaktadır. Bu gibi insanlar aşağılık kompleksi içinde milletinden uzaklaşmakta, yabancılarla kucaklaşmaktadır. Tarihimiz, bunun şahididir.

Bu nevi basit siyasilere değer verildikçe, millet kendini ezdirmektedir. Maalesef bunlar da bulunmaz Hint kumaşı muamelesi görmektedirler. Nitekim bir zamanlar başbakan olan Tansu Çiller, bir konuşmasında, millete seslendikten sonra: “Cenab-ı Allah’ı size emanet ediyorum” dediği gün millet olarak çarpıldık, bir daha da bugüne kadar iflah olamadık.

Buna mukabil merhum N. Erbakan, başbakanlık döneminde yaptığı bir konuşmada: “Allah’ın Amerika’dan da İsrail’den de büyük olduğunu idrak ettiğiniz zaman, beni anlayacaksınız” demiştir. Birisi gayrı milli, diğeri de milli ve manevi iki insan. Ayrıca AK Parti’nin sivri isimlerinden Ali İhsan Yavuz da, “AKP, Türk partisi değildir” demek suretiyle, bir gerçeğe parmak basmıştır.

Sonuç olarak gördüğümüz manzara, maalesef hiç iç açıcı değildir. Zira millilik şuuru, maneviyat buharlaştığı için milletin âli menfaati değil, şahsi menfaatler ön planda tutulmaktadır. Üzülerek ifade edelim ki; ülke iyi yönetilmemekte, onun için her alanda, her konuda huzursuzluklar tavan yapmış durumdadır.

Unutmayalım ki; hayırdan şer, şerden hayır da çıkar, yani şer görünende hayır, hayır görünende şer olabilir, aldanmayalım.

Rahman ve Rahim,

Kadir ve Muktedir,

Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

“Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”

Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 13.10.2025