Kadın iş arkadaşıyla yaşadığı sorunları anlatırken,
kendinden geçiyor ve asla affetmem diye çıkışıyordu. İnsanları af etmenin,
hayatımıza getirdiği faydalardan bahsettiğimde ise, bana haksızlık yaptı, bu
durumda onu af etmem aptallık olmaz mı diye soruyordu. Haksızlığa uğrayıp hakkını alamayan kişinin
yapabileceği üç şey vardır: Birincisi, hakkına sahip çıkıp haksızlığın önünü
kesmektir. Bizim toplumumuzda bunun dozunu ayarlama konusunda bazı sıkıntıların
ortaya çıktığını görmekteyiz. Kişi ya karşısındakini en ağır şekilde
cezalandırıyor ya da haksızlığa göz yumarak önünü açıyor. İkinci olarak kişinin
alamadığı hakkını ahrete bırakmasıdır. Bu en son başvurulacak bir şeydir fakat
uğradığı haksızlığın karşılıksız kalmayacağına inanmak kişiyi rahatlatacaktır.
Üçüncü yöntem ise hata yapanın hatasını düzeltmesi için açıklama yapmak ve
affetmektir. Bu bizim insanlarımızın tamamen yabancı kaldığı bir durumdur.
Çünkü insanlarımız affetmeyi bir ahmaklık olarak görür ve pek değer vermezler.
Öfkeyi biriktirmek ağır bir yüktür ki, bunun sonu kindarlığa çıkar. Zira
affetmem dediğimiz andan itibaren sırtımıza öfke, intikam ve nefret gibi
negatif duyguları yüklenir ve taşımaya gayret ederiz. İnsan iç çekişmelerin,
bitmeyen kavgaların kaosların, fesat ve fitnenin merkezidir ve elbette bütün
unların olduğu yerde kötülük de vardır. Kötülüğe kötülükle karşılık vermek ise
iki taraf için de zarardır. Uzmanlar insanları affetmenin kişinin ruhsal ve
beden sağlığına katkı sağladığını, öfke ve kindarlığın ise büyük zarar getirdiğini
ifade ediyorlar. Kin ve öfke, acı nefret ve düşmanlık duygusuna yol açacağından
iç huzurunu alıp götürüyor. İnsanları bağışlamanın ise sadece karşımızdaki
kişiye değil kendimize de büyük katkıları vardır. Acıyı biriktiren ve olumsuz
duyguları muhafaza eden kişilerde kin duygusu baskındır ve bu kimseler iç
huzurunu kolay kolay yakalayamazlar.
Affetmek Kayıp Değildir
İnsanların
kusurlarını bağışlamak ve anlayış göstermek ahmaklık değildir. Affetmek ise
hatayı haklı gösterdiğimiz anlamı hiç taşımaz Burada yaşanan olumsuz
davranıştan zarar gördüğümüzü ifade edip açılan yarayı onarmak esastır. Bu
vesile ile affettiğiniz kişiyi kazanabilir ve belki de hatadan dönmesine vesile
olabilirsiniz. Biriktirdiğiniz öfkeyi boşluğa bırakıp, hata yapanı dışlamak
yerine yardımcı olmaya çalıştığınızda kendinizi bir kuş kadar hafif hissedecek
ve sırtınızdaki ağır yükten kurtulmuş olacaksınız. Biriktirdiğimiz negatif
duygular huzurumuzun en büyük düşmanıdır. Kin, öfke, hile yalan ve fıtri
safiyetimizle uyuşmayacak bütün tutum ve davranışlar bu kertede yer alır. Biz
bunların karşıtlarını bulup olumlamadıkça iç huzurunu yakalamamayız. Son olarak şunu tekrar belirtmekte fayda
görüyorum; Affetmek ahmaklık değildir, aksine erdemli insanların işidir