Ağaçla insanın serüveni ilk insan Hz Adem e kadar uzanır.
Bilindiği üzere Rabbimiz Hz. Adem ve Hz. Havva ya Cennet te hürriyet
bahşederken yasak ağaca yaklaşmamalarını tavsiye buyurmuştur. Fakat şeytan
bütün ikna yöntemlerini kullanarak yasak ağaca yaklaşmalarını sağlamıştır. Hz.
Adem işin aslını anladığında tövbe edip Allah tan af dilemiş ve bu olayla
birlikte dünyaya gönderilmiştir.
Ağaç kimi zaman da bir peygamber in asası ile buluşarak
zihinlerimizde tesirli bir iz bırakmıştır. Hz. Musa Rabbine cevabında O,
benim asamdır; ona dayanmakta, onunla davarlarım için ağaçlardan yaprak
düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var (20/18) buyurur ve
asası birlikte bir ağaçtan söz eder.
Allah Rahman süresi 6 ayetinde Yıldızlar ve ağaçlar her
ikisi de Allah a secde eder buyurur. Ağacın teslimiyetini bizlere örnek
gösterir.
Hz. Meryem in doğum sancısı başladığında, Rabbimiz Hurma
dalını kendine doğru salla üzerine henüz oluşmamış taze hurma dökülüversin.
Artık ye iç gözün aydın olsun (Meryem, 26) buyurmuştur. O günden beri kırsal
bölgelerde birçok kadın ağaç dallarına yaslanarak bebeklerini dünyaya
getirmişlerdir. Ölen bir kişi ağaçtan yapılmış bir tabuta yerleştirilerek ebedi
göçünü gerçekleştirir. Ağaç insanın doğumunda da ölümünde de yaslandığı bir
nesnedir.
Tarihte birçok olay bir ağaçla simgeleşmiş ve olayın
nezdinde ağaç da zikredilir olmuştur. Mesela, Hz Peygamber umre seferi için
Medine den Hudeybiye denen yere geldiğinde, Hz Osman ı Müşriklerin tepkilerini
ölçmek için göndermişti. Fakat kısa bir süre sonra Osman ın şehit edildiği
haberi geldi, bunun üzerine Hazreti Peygamber Rıdvan ağacının altında kendisine
inananlarla bir anlaşma yaptı. Daha sonra Efendimize biat eden sahabe Hz
Osman ın şehit edilmediğini öğrendiler ve herhangi bir çarpışma olmadı. Allah
o ağacın altında biat ederlerken müminlerden razı olmuştur, kalplerinde olanı
bilmiş ve böylece üzerlerine güven duygusu ve huzur indirmiştir ve onlara yakın
bir fethi sevap (karşılık) olarak vermiştir ( Fetih, 18)
Hz Peygamber, her defasında hurma ağacı dikmiş ve bir
Müslüman bir ağaç diker de bunun meyvesinden insan evcil veya vahşi hayvan veya
bir kuş yiyecek olsa yenen şey diken için bir sadaka hükmüne geçer
buyurmuştur.
Şu günlerde ağaç, bazı menfur eylemlerin istismarı haline
gelmiş ve zihnimizde farklı çağrışımlara yol açmıştır. Yıkıp yok eden
aşağılayan ve şiddeti kışkırtan marjinal gruplar, ağacın arkasına saklanarak bu
eylemlerini meşru göstermenin yollarını arar hale gelmişlerdir. Ağaç dikmek ya
da ağacı korumak insanlığın erdemlerindendir fakat bunun arkasına sığınarak
şiddeti körüklediğinizde o ağaçlar er geç sizden şikâyetçi olacaktır.