Sabah kalkar kalkmaz iki acı haberle sarsıldım. Birinci,
TSYD den gelen mesajda kader arkadaşım, 21 sene birlikte çalıştığım ve bırakın
bizi dünyanın bir numaralı güreş yazarı Ali Gümüş ü kaybettiğimizi öğrendim.
Rahmetli Necmi Tanyolaç ustamın müdürlüğündeki ve bir daha bu ülkeye gelmesi
asla ve asla mümkün olmayan Tercüman Spor Servisi ndeki günlerimiz gözlerimin
önünden geçti. Nur içinde yat kardeşim... Başta oğlun Remzi, eşin ve kızın
olmak üzere kalanlarına sabır, sana da Allah tan rahmet dilerim.
Şöyle bir toparlanıp iki lokma kahvaltı edeyim dedim ve
televizyonu açtığımda bu defa büyük üstad Kayahan ı bizleri sadece beden olarak
terk ettiğini öğrendim. Hayat çok kısa dostlar! Birbirimizi kırmayalım ve en
iyi koşullarda buluşmak umuduyla birbirinize destek olalım. Kayahan a Allah tan
rahmet, eşi ve çocuklarına da sabır diliyorum...
Bir günlük yazıya böyle mi başlanır demeyin. Bunlar bizim
görevlerimiz.
Şimdi spora dönelim. TFF ile MHK ortaklaşa sanırım, bizde
de profesyonel hakemliğin başladığını ilan ettiler. Tüylerim diken diken oldu.
Yanlış saymadıysam alt yazıda, altı hakemimiz profesyonellik için imza
atmışlar. Bu ne demek mi Artık en azından bu altı hakeme güvenimiz artacak.
Seyirci, yönetici, futbolcu, basın mensubu gibi faktörlerin etkisi altında
kalmadan maç yönetecekler. Onlar için artık puan cetvelinin altı da, üstü de
bir olacak. Ben mi ne derim Önce Allah derim tabii ki... Sonra da en azından
bu profesyonellere birer de yürek taksınlar derim. Çünkü bizim hakemlikteki en
büyük zaafımız yüreklerin sağlam olmayışıdır. Bilmem anlatabildim mi Bu
anlamda bir tek hakem tanırım. Teknik yanlışları tabii ki vardı. Ama o Erman
Toroğlu idi...
Devam edelim günlüğe... Bizim Namoğlu kardeşimiz, yani
MHK başkanı Emenike nin malum vukuatında tribünleri germediği için kart
görmemesini normal bulduğunu açıkladı. Vay ki vay! Acaba Emenike o formayı
neden çıkarmıştı, Yusuf kardeşim Aşırı terlemiş ve dolayısıyla değiştirmek
için mi, yoksa üzerinde kan vardı diye mi Yoksa tribünler gerildiği için mi
Çıkardıktan sonra tribünlerin alabildiğine sakinleştiği(!) gerekçesiyle mi kart
gösterilmediği doğruydu Yani bir başka açıdan bu şu mu demekti; Rakip seyirci
yoktu, bu yüzden gerilme olmamıştır... Size 35 bin Fenerbahçe seyircisinin
gerilmesi yetmedi mi Vallahi siz birer dâhisiniz!
Galatasaray mali genel kurulunda Nihat Doğan ın ihraç
istemi kabul görmüş ve bu kardeşimiz kulüp üyeliğinden ihraç edilmiş. Güzel!
Doğan da bu karardan sonra, bana öyle bir bilgi geldi, ünlü sanatçımız Aydemir
Akbaş ın da ihracının gerektiğini savunmuş... Şimdiii; Aydemir yılların hasta
bir Galatasaraylısıdır. Üyeliği de haktır. Ama Galatasaray da, özellikle de son
yıllarda kulübe üye olmak, kimse alınmasın, bu işin oralarda nasıl işlediğini
herhalde benden iyi kimse bilemez, neredeyse Fenerbahçe ile Beşiktaş ı geçme
kolaylığına dönüşmüştür. İşte bu yüzden o Galatasaray imajı ciddi biçimde zarar
görmektedir. Hiç unutmam, Amerika da önemli bir iş adamı olan bir arkadaşım,
benden yıllar önce Galatasaray a üyelik için destek istemişti. Ben de başvuru
belgesini kulübü ulaştırdım. Ama yanlış aklımda kalmadıysa üç veya dört sene
geçmiş olmasına rağmen olumlu bir cevap alamamıştım. Dönemin yöneticisi dostum
Yurdaşen Karahasan a sordum, Abi burası Galatasaray... Kusura bakma
demişti... Ya işte böyle... Nereden nerelere geldik değil mi
Şimdi bir son dakika mesajı aldım. Ali Gümüş ü, bugün
(Cumartesi) ikindide Levent Cami den uğurlayacağız.