AÇIKLIK ESASTIR

Abone Ol

Müslüman’ın gizleyeceği ve saklayacağı hiçbir şeyi yoktur.

Kur’n-ı Kerim’in özü durumunda olan, “Eşhedü en la ilahe illallah/Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur” anlamına gelen kelime-i şehadeti en gür sesle, günde beş vakit namaz vaktinde kurtuluşu ilan ederken duyurmaya çalışıyoruz.

Rabbimiz, (25) “Senden önce gönderdiğimiz her peygam¬bere: Benden başka (Yaratan, yaşatan ve yöneten) ilah yoktur, bana ibadet edin diye vahyettik” (Enbiya Suresi, ayet: 25) buyurur ve indirilen her kitabın ve her peygamberin tebliğinin en önemli cümlesinin bu olduğunu haber verir.

Yunus Emre de bu ayeti şiirleştirir ve dört kitabın manasının bu olduğunu söyler:

“Taştı rahmet deryası

Gark oldu cümle ası,

Dört kitabın manası:

La ilahe illallah.

***

Budur manasının hası

Siler kalbinden pası

İsm-i a’zam duası

La ilahe illallah.

***

Gönül burcundan doğar,

Âleme rahmet yağar

Hakk’ın birliğin öğer

La ilahe illallah.

***

Kitaplarda yazlıdır,

Gönüllerde gizlidir.

Söylenecek söz budur;

La ilahe illallah.

***

Cennetten çıktı Adem,

Dünyaya bastı kadem,

Bunu der idi müdam:

La ilahe illlallah.

***

Erenlerin burağı,

Yakın eder ırağı,

Arşın kürsün direği

La ilahe illallah.

***

Gönüllere yol eyler.

Dağı taşı kül eyler,

Sultanları kul eyler,

La ilahe illallah.

***

Yunus da bunu dedi,

Yanar yürek aşk oldu.

Mevla’nın güzel adı

La ilahe illallah.”

İçe kapanmak yok.

Kapalı devre çalışmak da yok.

Erkam’ın (Allah ondan razı olsun) evini örnek vererek gizlenmeye, sinmeye de gerek yok.

Çünkü Kur’an-ı Kerim’i dünyanın her tarafındaki İslam düşmanları kendi dillerinde okuyabilecek durumdalar.

Kur’an ayetlerinin manasını tahrif ederek kâfire şirin görünmeye çalışanlar da bilsinler ki o merkezlerin eli altındaki oryantalist/şarkiyatçılar, Kur’an’ın içeriğini senden iyi bilirler ve senin kuyruk sallayan sözlerine gülüp geçmekten ve sana kemik atmaktan başka bir şey yapmazlar.

Büruc Suresi’nin tefsirinde Sevgili Peygamberimizin bir hadisinde geçmiş ümmetlerden bir tebliğcinin bir başkente geldiğini ve bu günkü ifadeyle üniversite ile kralın sarayının arasındaki yolun üzerinde mekân tutup gelip geçen öğrencilere tebliğde bulunduğunu ve bir şehrin nasıl Müslüman olduğunu haber verir. (Geniş anlatımı için bak Şifa Tefsiri, Büruc Suresi, Müslim, Sahih, Zühd, hadis no 3005, Ahmet, Müsned, 6/17), Tirmizi, Sünen,  Tefsir, Bürûc, hadis no 3337).

Müzzemmil Suresi’nde haber verildiğine göre Sevgili Peygamberimiz, üstündeki örtüyü atar ve başta Rabbine karşı görevini yerine getirmek üzere gece ibadetini yapar, Kur’an okur, gündüz, tebliğine devam eder, herkesin, “En büyük filandır” dediği zamanda O, “En büyük Allah’tır” demeye devam eder ve göz ve gönlünü dünyaya değil Rabbine yöneltir. Söylenenlere sabreder ve tebliğine devam eder.

Hiçbir kâfirin söylediğini, “Bana şunu demiş” diye tekrarlamaz ve o gelen ayetleri duyurmaya çalışır ve o kötü sözün sahibini Allah’a havale eder.

Arkadaşlarına moral olsun, kâfirlere ibret olsun diye Firavun’un sonunu hatırlatır.

Arkadaşlarını ticarete, cihada, Kur’an okumaya, namaza, zekâta ve borç para vermeye teşvik eder. (Bakınız Müzzemmil Suresi, ayet: 20).

Peygamberimizin hayatını hiç Kur’an-ı Kerim’den okudunuz mu