Acaba "Üç Büyükler"i kapatsak mı?

Abone Ol

Bu ne biçim başlık demeyin. Tabii ki üç büyükler ülke

sporunun temel taşlarıdırlar. Kuruluş tarihleri yüz yılı geçmiştir. Sporun bir

çok branşında faaliyet gösterirler. Buraya kadar tamam... Ama trübin

anarşisinin, sokak rezaletlerinin, şike ve teşvik primi iddialarının en yoğun

olduğu merkezler de oralardadır.

Bu yazıyı neden yazdım biliyor musunuz Geçenlerde

Anadolu Efes- CSKA Moskova basketbol maçına gittim. Salonda 12,500 kişi var.

Tıklım tıklım... Müthiş bir destek... Efendice... İçinde ne küfür var, ne

hakaret... Sahaya atılan bir tüy bile yok. Rakip ünlü CSKA... Maçı hep önde

götürüyor... Hakemler de zaman zaman evsahibi olmasına rağmen Efes adına

olmadık ters kararlar veriyorlar. Ama seyirci tepkisi son derece ölçülü ve

kibarca... Ve Anadolu Efes maçı son periyodun son dakikalarında kazanıp büyük

zafer elde ediyor. Salon inliyor... Türkiye sizinle gurur duyuyor...

Gerçekten de öyle... Ama bence de seyirciyle de gurur duymalı...

Bu maçtan üç gün sonra... Bayanlar Türkiye Kupası

voleybol finali var... Vakıfbank- Eczacıbaşı arasındaki maç ilk iki seti hariç,

son setinde müthiş çekişmeyle geçiyor. Ve Vakıfbank yenilmezliğini sürdürerek,

kupayı 3-0 lık sonuçla kazanıyor. Maç sonrası üç takım, Vakıfbank, Eczacıbaşı

ve Galatatasaray pırıl pırıl eşofmanlarla törene katılıyorlar. Mükemmel bir

spor tablosu... Salon her takım için alkış patlatıyor. Ödüller veriliyor.

Sportmenliğin örneği bir gösteri... Helal olsun! Kazanana da, kaybedene de...

Bir spor sevdalısı olarak tüylerim diken diken...

Şimdiiii... Biz ne kupa törenleri gördük. Bir takımın

katıldığı, diğerinin kaçıp gittiği... Biz ne finaller gördük... Kazananın

sahadan, salondan saatlerce çıkamadığı... Biz ne müthiş maçlar gördük, spor

alanının olmadık maddelerle doldurulduğu... Biz neler neler gördük. Biz en

sonunda seyircisiz maçta sahaya paraşütle meşale atıldığını bile gördük...

Ne dersiniz Sporumuza acaba Üç Büyükler siz bir süreç

ile devam edip, onları hizaya gitirebilir miyiz diye düşündüm de...