AB’ye Giriş Vizesini ABD mi Veriyor?

Abone Ol

Son NATO zirvesinde yapılan görüşmeler sonucu estirilen havaya baktığımızda sanki ABD, parasını ödediğimiz F-35 uçaklarını verecek, bu arada yıllardır engellediği F-16 uçaklarının revizesi için gerekli malzemeleri ülkemize teslim edecek. Medyada böyle bir hava estirildi. Bunun yanında sadece ABD, ülkemize uyguladığı ambargoyu kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin AB üyeliğinin önü de açılıyor. Çünkü Türkiye olarak İsveç’in NATO üyeliğine koyduğumuz engelin kaldırılması için karşılıklı anlaşma sağlanmış. Buna göre biz İsveç’e uyguladığımız NATO’ya giriş engelinden vazgeçmemiz karşılığı AB ülkeleri de Türkiye’nin AB üyeliğinin önünü açacaklarmış. Medyada yer alan haberler böyle bir hava oluşturuyor. Bunun için de karşılıklı sözler verilmiş. Mesela İsveç bize bir yol haritası sunacakmış. Hatta, NATO zirvesinde gerçekleştirilen görüşmelerde İsveç ile 6 koşullu bir anlaşma imzalanmış. Hâlbuki benzer anlaşma geçmişte de Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanmıştı. Ama İsveç anlaşmaya uymadı, uymamakla kalmadı, ülkesini dinime karşı saldırıların korunaklı merkezi haline getirdi. Böyle olunca son olarak verilen sözlerin hayata geçip geçmeyeceğini görmeden iyimserliğe teslim olmanın doğru olmayacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Ortaya çıkan görüntü Avrupa, ABD kontrolüne girdi anlamına gelir ki, böyle bir görüntüyü Rusya’nın kabul etmesi düşünülemez. Ancak biliyoruz ki, ABD ile Rusya arasında İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında varılan anlaşma gereği, dünya ABD ve Rusya arasında adeta çıkar(sömürü) alanları olarak bölüşülmüş ve dünyanın sömürülmesi konusunda iki emperyalist ülke birbirine destek veriyorlar. Söz gelimi Suriye’de ABD ve Rusya’nın üslerini karşılıklı artırılıyor oluşundan ne ABD ne de Rusya rahatsız. Hatta birbirlerinin sömürüsüne destek veriyorlar.

Bu arada esas üzerinde durmak istediğim husus ise Türkiye’nin AB’ye alınmasının önünü ABD’nin açıyor görünmesidir. Anladık ki, ABD, NATO’nun patronu, söz konusu örgüt böyle bir statüde oluşturulmuş. Hatta BM’nin de aynı yapıda oluşturulduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. NATO sanki ABD’nin Avrupa’daki ayağı. Bir başka ifadeyle AB’de ABD’nin çıkarlarının korunmasına hizmet ediyor. Ortaya çıkan tek kutuplu dünya görüntüsü emperyalistlerin işini kolaylaştırıyor. Bunun içinde özellikle İslam ülkelerinin hızlı bir şekilde bir araya gelmelerini gerekli kılıyor. Çünkü sahip oldukları silah üstünlüğünü hak sebebi olarak gören emperyalistler, meydanı boş bulmuşçasına dünyanın hemen her köşesini karıştırıyor, ülkeleri kendilerine muhtaç gösteriyorlar. Kimi ülkeler birtakım iç sorunları çözme görüntüsü altında hilelerini sürdürüyorlar, kimi ülkeler de birtakım örgütleri meydana sürerek pek çok ülkede iç çatışmaları tetikliyorlar. Kısacası, Batılı ülkelerin bana göre sicilleri bozuk. Bu bakımdan ne söz verdiklerinin önemi yok, sonuçları önemli.

Bu arada yıllardır AB ülkemizi kapısında bekletiyor diye şikâyet ederken ne oldu da birdenbire AB, NATO ve ABD sütten çıkmış kaşığa döndü. Aslında değişen bir şey yok; günümüz dünyasında nelerin olduğundan çok nelerin olacağı algısının oluşturulması önemli. Kısacası, insanlar algılarla kandırılıyor.