Size yakın tarihimizden iki fotoğraf aktaracağım.
İlkini, eşsiz tarihimizin şanlı veya ibretlik sahnelerini
sahne sahne zihnimize nakşeden Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızdan ESAM da
dinlemiştim:
Ünlü Amerikan otomobil firması Ford un sahibi 1890 larda
Payitahta gelir. Ürettikleri ilk otomobili, Sultan Abdülhamit e hediye etmek
isterler.
Sultan araca biner. Bir tur atıp döndükten sonra
Amerikalıya şu tarihi sözünü söyler: Ben bu otomobile binersem, benim bütün
paşalarım, valilerim de binmek isteyecektir. Bu otomobili ülkemde üretmeden, bu
araca binmem!
Öylece bırakmaz. Hemen, ilk yerli otomobili üretecek
fabrikanın kurulması emrini verir. 1894 yılında, İstanbul-Bağdat demiryolunun
geçtiği Eskişehir de, lokomotif ve vagonları imal ve tamir edecek TÜLOMSAŞ ı
böylece kurdurur. Ne ki aradan tam 121 yıl geçer. İnşallah önümüzdeki 5 yılda
üretmeyi Türkiye planlıyordur! Ne acı!
VE BUGÜN!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaz köprüsünde, bir vatandaşı
intihardan vazgeçirmek için yetkilileri telefon açıyor. Kulağında, o ünlü marka
telefonun elma sı. Bir tevafuktur deyip geçmiştik ki
Erdoğan ın, Anadolu Ajansı (AA) tarafından
düzenlenen Yılın fotoğrafları oylamasına katıldığı fotoğrafı
ekranımıza düştü. Ajansın servis ettiği fotoğrafta, Cumhurbaşkanımızın zatı
kadar, Kendi bilgisayarı yer tutuyor.
Hayret veren, bizi esas üzen ise şu:
Ürünleri bütün dünyayı saran, her bir telefonuna,
bilgisayarına neredeyse bir kamyon patates, domates İhraç ederek para
ödediğimiz Sihirli Elma markası gözümüze neden sokuluyor
Yetmemiş. Elma nın üzerinde Erdoğan ın imzası var. Bu da
yetmemiş, hemen üstünde koskoca Türkiye nin Cumhurbaşkanlığı logosu kazınmış.
Bir firma böyle subliminal, eşik altı reklamı, Polat
Alemdar ın Kurtlar Vadisi ne vermek istese, sizce ne kadar reklam parası
isterler
Hele bir düşünün! Türkiye nin bir numaralı makamındaki
ismi Avrasya da popülaritesi giderek yükselen bir ülkenin en üst makamdaki
yöneticisinin elinde bir markanın telefonu, bilgisayarı! Etkisi ne olur Aklım,
hafsalam almıyor.
1894 ten bugüne ilk ve tek yerli otomobili 1961 de genç
mühendis, 35 yaşındaki Doç. Erbakan ın Devrim adıyla ürettiği, Milli Sanayi
diyen bir gelenekten gelen Sayın Cumhurbaşkanı
Nasıl böyle bir fotoğraf verir. Hadi bir anlık foto
kazası diyelim! Bu sahne nasıl servis edilir
Biz Yeni Türkiye den çakma değil, gerçek yerli otomobil,
yerli uçak, telefon, milli teknoloji beklerken, karşımıza çıkan manzaraya bak!
HIRİSTİYAN BATI: 0- MÜSLÜMAN TÜRKİYE: 7!
Geçenlerde Türkiye ve Batılı ülkelerin Merkez
Bankalarındaki faiz oranlarını yayınladı.
Aynen aktarıyorum;
PROTESTAN ABD DE FAİZ : % 0.50
HRİSTİYAN AVRUPA BİRLİĞİ NDE : % 0.05
ŞİNTOİST JAPONYA DA FAİZ : % 0,10
HRİSTİYAN İSVİÇRE DE FAİZ : %0,75
MÜSLÜMAN TÜRKİYE DE FAİZ : % 7.5
Protestanlıkla birlikte, bu ülkelerin dinleri faize uygun
hale getirildi. Ancak, ekonomik-ticari hayat açısından, faizi yanlış buluyorlar
ki. Sıfırlamışlar. Hatta İsviçre, eksilerde.
Türkiye nin dini İslam, kitabı Kur an-ı Kerim, faizi
haram kılıyor. Şiddetle yasaklıyor. Ekonomi ilmi de, En iyi faiz, 0 faiz
dediği halde, Müslüman Türkiye en yüksek faizi uyguluyor. Kendi ülkelerinde
faizi sıfırlayan ülkelere senede 55 milyar, dış borç faizi ödüyor. Faiz bizi
batıracak!
BÜROKRATLAR SUS PUS!
Bürokrasiden haber çıkaran muhabir arkadaşlar, Artık
bürokratlar, en küçük teknik bilgiyi bile vermeye korkuyor. Eskisi gibi haber
çıkarmakta zorlanıyoruz! derlerdi de inanmazdım!
Geçenlerde bir dost meclisinde yaşadığım bir anekdot,
meseleyi derinden kavramaya yardımcı oldu!
Başbakan Davutoğlu televizyonda Fikir özgürlüğünden
bahsediyor. Yanımda ise iktidar partisinden Doğu da önemli bir ilden aday
olmuş, devlette üst düzey dostumuz var. Kimse fikir özgürlüğünden
bahsetmesin! diye çıkışmasın mı
Hayırdır dedim.
Meğerse bürokratlar ne kadar doluymuş: Ya Ömer Çelik in,
İsrail dostumuzdur açıklamasını eleştirmek istiyorum. Sosyal medyada, küçücük
bir paylaşım yapacağım zaman, 40 kez düşünmek zorunda kalıyorum. Hani fikir
özgürlüğü!
Bizce TBMM, muhalefet partileri CHP, MHP, HDP, iktidarla
birlikte yeni anayasa için işe fikir özgürlüğünden başlamalı.
Çünkü AB kriterleri, düşünce, inanç özgürlüğü... İsrail
oldu mu nedense akan sular aniden duruveriyor. Burası Fransa mı kardeşim!
DIŞİŞLERİ NDEN KOPAMADI!
Feridun Sinirlioğlu. Uzun yıllardır Dışişlerinin
müsteşarıydı. Eşi ve yardımcısı Ayşe Sinirlioğlu ile birlikte Türk dış
politikasını yönetiyorlardı! Feridun Bey, 5 ay önce seçim hükümetinde Dışişleri
Bakanı yapıldı.
Ve 1 Kasım seçimlerinde kendisine, milletvekilliği teklif
edildi. Ancak o kabul etmedi. Dışişleri nden kopamadı.
Şimdi Kuzey Irak ve Barzani ile ilişkileri yürütüyor. 10
insanımızı katleden İsrail le yeniden ilişkilerin kurulmasını O sürdürüyor.
Dışişlerinin Kudretli Müsteşarı olarak görevini yapıyor.