Paralı askerler, son yılların gündemine oturdu. Öyle ki, sanki ticari bir şirketmiş gibi kurularak dünyanın her köşesindeki çatışmalarda yer alıyorlar ve bunu da bir ücret karşılığı yapıyorlar. Bunların en sık gündeme geleni ise Wagner olarak biliniyor ve Rusya’nın kontrolünde bir savaş şirketi. Aslında çeşitli devletler adına arazide görev yapan, savaşan örgütler var. Bunlara terör örgütleri diyoruz. Bunların içinde de son yılların en meşhuru YPG… Hatta diyebiliriz ki, bölgede bu terör örgütü ABD’nin kara gücü gibi çalışıyor. Bundan olsa gerek, bir gazetemizde YPG ve ABD ile ilgili bir haber, “ABD’nin YPG’si” başlığı altında verilmişti. Böylece YPG, ABD kontrolündeki terör örgütü olarak sunulmuş oluyordu. Devletten bağımsız, adeta bir ülkenin ordusu dışında ikinci bir ordu oluşturması gibi sunulan, cezaevlerindeki mahkûmlar affedilerek bu paralı askerler ordusu ortaya çıkartılıyor ve belli bir ücret ödeniyor olduğu için paralı askerler olarak nitelendiriliyor. Diyebiliriz ki, bu askerler ticari bir şirketin elemanları gibi bir konumdalar.
Wagner olarak isimlendirilen paralı askerler, dünyanın çeşitli köşelerinde bilinen, bilinmeyen birçok yerde çatışmaların içinde bulunuyorlar. Bunun en açık örneği Libya’dır. Suriye ve Afrika’da yer aldıkları biliniyor. Libya, ikiye bölünmüş durumda. Binlerce Libyalı, bu paralı askerler ile Libya ordusunun çatışmalarında hayatını kaybetmiştir. Bunun ötesinde bugün Libya iki parça halinde ve çatışmaların ortasında kalmış ise bu, Rusya’nın gönderdiği paralı askerlerle de ilgilidir. Öyle anlaşılıyor ki, devlet olarak bir çatışmanın içinde görüntü vermemek için sanki kendileri ile hiçbir ilgisi yokmuş görüntüsü içinde paralı askerlerden oluşan askeri birlikler artık araziye sürülmeye başlamış görünüyor. Hâlbuki geçmişte de terör örgütleri vardı, açıktan bir devletin safında yer tutmaktan çok söz konusu devletin eğitimi, silahlandırılması ve maddi destek sağlanmasına kadar terör örgütlerine destek vererek sömürgeci ülkeler kendi askerlerini meydana sürmek yerine terör örgütlerini kara gücü gibi kullanıyordu. Bu durum bugün de değişmiş değil. Böyle olunca paralı askerlerden oluşan askeri birlikler bazı yerlerde ve özellikle de ABD’nin bölgemizdeki faaliyetlerinde kendileri ile ilgisi ve bağı yokmuş görüntüsü verilmiş paralı askerlerin yaptığı işi gören terör örgütleri ile çalışmayı tercih etmektedirler.
Böyle olunca da, “Rusya’nın Wagner’i varsa, ABD’nin YPG’si var” demek bir gerçeğin ifadesi olmaktadır. Terör örgütleri ile çalışmak belki çalışan ülkeleri doğrudan suçlamaya sebep olmasa da aslında bir devletin piyasaya paralı askerlerini sürmesi kendilerini terör örgütleri ile birlikte çalışmaktan daha fazla sorumlu hale getirmesi gerekmez mi?
Böyle olunca da PKK’yı örgütleyip değişik adlar altında bölgemizde meydana sürüp çatışmaların içine sürüklenmesi işini paralı askerlerle yapmak yapılan işi daha yasal hale getirir mi? Bunun ötesinde Wagner adı verilen paralı askerlerden oluşan yasa dışı bir ordu ile terör örgütünün bir farkı kalır mı? Buna rağmen dünyanın bugüne kadar söz konusu paralı askerler birliğinin yaptıklarına karşı hiçbir tepkisi olmayan ABD ve yandaşlarının, söz konusu paralı askerlerin sahiplerine karşı isyan etmesini sadece takip etmekle yetinen ülkelerin terör örgütleri ile birlikte çalışıyor olmaları da hepsinin aynı olduğunu göstermez mi? Bu bakımdan yeryüzünde eğer barışı ve adaleti sağlamak gibi bir niyetle kurulduğu ileri sürülen uluslararası örgütler eğer terör örgütlerini ve paralı askerlerden oluşturulan yasa dışı örgütlere yönelik de ciddi bir adım atılmıyorsa, dünya terör örgütlerine ve paralı askerlere bilerek teslim edilmiş demektir. Böyle bir dünyada huzur ve barışı beklemek gerçekçi olabilir mi?