1960, 1971 ve 1980 darbeleri sonrasında Türkiye ekonomik olarak küresel güçlerin hegemonyası altında, onların istek ve ihtiyaçlarını cevap verecek bir ekonomik program izledi.
1960 yılında sistem, gelişmekte olan ülkelerde ithal ikameci anlayışın benimsenmesini istiyordu.
Türkiye’de 1960 darbesi sonrası bu ortam sağlandı.
İç pazar büyüdü.
1970’lerden sonra küresel sistem, ithal ikameci anlayıştan vazgeçerek, ülkelerin iç pazarda büyümelerini değil, dış pazarlara açık, liberal bir program takip etmelerini istedi.
Askeri darbelerle ülkeleri liberal kapitalist düzenin dişlilerin hapsetme arzusu ilk önce Şili’de hayata geçirildi.
Sözde ülkeyi kurtarmak adına yapılan askeri darbeler hep dış güçlerin lehine kararlar aldı ve uyguladı.
1980 darbesi sonrası uygulanan 24 Ocak kararları, 28 Şubat sürecinde başlatılan talan, bu küresel güçlerin çıkarınaydı.
Darbe öncesi artan savunma harcamaları da hiçbir zaman izah edilmedi.
Darbelerin, siyaset iş dünyası ve medyadaki ayakları da önemliydi.