529..

Abone Ol

İran, Mısır, Türkiye ve Çin gibi tarihin derinliklerinden

sayısız badirelerden geçip gelen ülkelerde devlet ve siyaset tecrübe ve

birikimleri bir yandan bin bir imkan sunarken, diğer yandan iğne deliğinden

deveyi geçirme zorluğuna eş sınamaya tabi tutar. Yani imkan ve imkansızlıklar

ansızın ortaya çıkabileceği gibi üst üste, iç içe nitelikte sırasıyla ve sıra

dışı bir şekilde zuhur edebilir. Devlet ve siyaset en zalim, en gaddar, en

acımasız ve en kanlı uygulamaları kadar en adil, en merhametli, en hoşgörülü

yüzüyle görünebilir. Şaşaalı, mutantan ve muktedir olduğu zamanlarda en hasis,

zebun ve düşkün zamanlarda da en cömert ve soylu davranış örneklerini

sergileyebilir. Od-ocaktan yoksun çocukluğunu, itilip kakılmış ve örselenmiş

ergenliğini fark edememiş bir kişiliği bu devlet ve siyaset birikimi, kısa

sayılacak bir ömür içinde kasırgaya dönüştürüp ülkeleri, coğrafyaları,

buralardaki iktidarları, halkları ve düzenlerini alt üst ettirir. Aynı zamanda,

Maveraünnenhir Rönesansı gibi nitelemeye konu olan bilim, düşünce, sanat ve

bayındırlıkta ışıldayan bir dönemi başlatabilir (Timur gibi). Ya da kendi

toprağında ve yönettiği halkta baskıyı, şiddeti, dirliksizliği ve ceberutluğu

hüküm ferma kılarken, yeryüzünde fesat çıkaranlara ve zulmedenlere karşı, uzak

ülkelerin selameti için imdada koşar. Birinci dünya savaşında, onca cephede

seferberlik varken, kalenin korunması için Yemen e asker gönderilmesinde olduğu

gibi. Üstelik orada karşılaşılan isyanlara rağmen.

Tarihin sayısız örnekleri gibi akıl, izan, insaf ve

sağduyuya ters örnek olaylardan birisi daha Mısır da ortaya konuldu. Seçim ile

iktidara gelmiş olan Muhammed Mursi yönetimi, askeri darbeyle alaşağı edilmekle

kalınmadı, oyunu verip seçilmesini sağlayan halk kitlesi, İhvan-ı Müslümin in

şahsında teröristlik ile ithama ve gadre maruz bırakıldı. 529 kişi sözüm ona

muhakeme edilerek idam cezasına çarptırıldılar.

529 kişi. Daha önce, yürürlükteki Anayasa ve kanunların

tanıdığı haklarını kullanırken meydanlarda, Adeviye Meydanı nda öldürülenlerin

sayısı ve kişilikleri istatistik hesabında bile tesbit edilmediler.

Yöneltilen itham ve suç nedir Tek somut gerekçe İhvan

mensubu ya da destekçisi olmak. Terörist ilan edilinceye kadar, İhvan zaten

siyasetin içinde bir varlığı ifade ediyordu. Kanunsuz suç ve ceza olmaz

(Nullum crimen, nulla poena) evrensel bir ceza hukuku kuralıdır ve ceza

kuralının geçmişe yürürlü (makable şamil) olamayacağı da aynı şekilde evrensel

bir ilkedir.

Öte yandan yürürlükteki yasaların belirlediği sınırlar

içinde yapılan siyasetin ve siyaset yapanların, özellikle ölüm cezasına

çarptırılmasının ilkel dönemlerin şahsi öç ya da ihkak-ı hak uygulamasından

hiçbir farkı yoktur. Yani bir ilkellik mirasıdır. Mısır gibi kadim

uygarlıkların mekanı olmuş, M.Ö. VII. ve VI. yüzyıl Yunan dünyasının gözünde

harikalar diyarı olarak imrenilmiş (Solon un, Thales in, Herodotos ve

Platon un bu duyguyla ziyarette bulunduğu) bir ülkenin, üç bin küsur yıl sonra

geldiği yer ilkellik olabilir mi

Evet, darbeyle, dış destekle, hile ve desiseyle iktidarı

ele geçiren halihazırdaki yönetim, 529 kişi gibi yüzlerce, hatta binlerce

insanı öldürebilir. Aslında kendilerini ve hayatlarını öldürmektedirler. Latin

hukukçu Ulpianus hukuku, dolayısıyla adaletli olmayı honeste vivere , yani

haysiyetli, şerefli yaşamak diye tanımlamıştı. Hayat haysiyetli yaşayan ları

insan olma konumuna yüceltir.

529 kişinin idam kararı, haysiyetli yaşayan lar olarak

tescilidir bir bakıma.