48 sene önce, 48 sene sonra!

Abone Ol

Bugün, 26 Aralık 2025, günlerden mübarek Cuma...

Bundan tam 48 sene önce, yani neredeyse yarım asır önce...

Yine bir 26 Aralık günü...

26 Aralık 1977 tarihinde...

Türkiye'nin gündeminde neler vardı?

26 Aralık 1977 tarihli Milli Gazete'nin 1. sayfasından bazı başlıkları hatırlatmak istiyorum. Buyursunlar;

* 1978'de 40 ağır sanayi tesisi işletmeye açılacak

* TEK-BİR 2. Büyük Kongresi yapıldı

* Sümerbank Bakırköy Fabrikası’nda yapılan cami ibadete açıldı

* MSP İstanbul genişletilmiş il divanı toplantısı yapıldı

* Sedat, Begin'i evinde kabul etti

* Bisküvi fabrikası soygununda kullanılan araba ve çalınan kasa bulundu

* İranlı General Mogrebi casusluk suçundan idam edildi

* CHP'nin gensorusu Meclis'te tartışılmaya başlanıyor

* Kurtuluş, Milli Görüş sisteminin özüne inmektir

* Konya Şeker Fabrikası’nda 45 bin ton şeker üretilecek

* Kar yağışı Hakkâri’de hayatı felce uğrattı

Ve Hak-İş'le ilgili sayfanın üst kısmında bir haber yer almakta... Ve gündeme ilişkin diğer haberler

***

Baktığımız zaman esasen değişen bir şey yok!

"Garp cephesinde değişen bir şey yok!" diye dilimize pelesenk olan bir deyim vardır ya, hani!

Aynı şekilde, aradan yarım asır geçmesine karşılık ülke hatta dünya gündemi neredeyse tıpatıp aynı;

* Bugün ülkemizin en önemli meselelerinden birisi sanayileşme değil mi? Milli Gazete 48 sene önce de bu hususu dile getirdi!

* Bugün Ortadoğu'nun çıbanbaşı, dünyanın başına bela olan, 2 yıldan fazladır Gazze'de soykırım uygulayan terör örgütü İsrail'le 'anlaşma'lar, gördüğünüz gibi o dönemde de vardı! Bakınız, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsrail'in tepesindeki ismi, Menahem Begin'i hem de evinde ağırlıyor! Milli Gazete 48 sene önce bu hususu dile getirdi! Bugün de benzer durumla karşı karşıya değil miyiz?

* İranlı generalin casusluk suçundan idam haberi de son derece ilginç değil mi? Daha yakın zamanda İran'da Mossad'a casusluk suçundan idam yaşanmadı mı? Milli Gazete 48 sene önce de bu hususu dile getirdi! Bugün de benzer sahneler yaşanıyor...

* 48 yıl önceki Milli Gazeteden bir haber daha; "MSP İstanbul genişletilmiş il divanı toplantısı yapıldı." Saadet Partisi Genişletilmiş İstanbul İl Divan toplantısı da 28 Aralık 2025 Pazar günü, saat 09:30'da Bağlarbaşı Kültür Merkezi/İstanbul'da gerçekleştirilecek.

***

Ey okur!

48 sene önce ve 48 sene sonra yaşananlara baktığımızda, siz neler düşündünüz!

MESAJ PANOSU

* "Esselamüaleyküm. Millî Gazete’mi, ilk sayısından son sayısına kadar her gün okudum, okuyorum. Millî Gazete’nin Şanlıurfa Temsilcisi iken, günde 500 tane Milli Gazete satıyordum. 50 tane de berberlere ve doktorların muayenehanelerine ücretsiz bırakıyordum. Bir ara, birkaç gün almadım! Merhum Erbakan hocam rüyamda, gazete alıp almadığımı sordu, "yok" dedim, beni azarladı. Hemen ertesi gün, abonemi yeniledim. Hayırlı işler diliyorum..." (Mahmut Apaydın, Şanlıurfa)

"LİYAKAT İLKESİNİN ZEDELENMESİ DEVLETE OLAN GÜVENİ SARSTI!"

Bugüne kadar birçok partiye girip çıktı.

Bir dönem Fazilet Partisi'nde de milletvekilliği yaptı.

Esprili bir kişiliğe sahip.

Diyaloga açık ama hepsinden öte kurt bir politikacı.

Bir siyaset duayeni.

"Hemen her dönem milletvekili olmayı başarabilmiş" bir isim olarak biliniyor.

TBMM Başkanlığı görevinde bulundu.

Bakanlık, Başbakan Yardımcılığı yaptı.

***

Anlamışsınızdır, Cemil Çiçek'ten bahsediyorum.

Geçtiğimiz gün, "Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Köklü Yönetim Anlayışının Sırrı: İşi Ehline Vermek!" konulu bir programda konuştu.

Ev sahibi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Düşünce ve Proje Üretim Akademisi (DÜPA).

Peki, 'işi ehline vermek' konusunda neler anlattı Cemil Çiçek? Kulak verelim;

* “İşi ehline vermek ilkesi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan köklü bir yönetim anlayışının merkezinde yer aldı."

* "Tecrübe, teorik bir bilgi değil, bedeli çoğu zaman ağır şekilde ödenmiş bir birikimdir. Devlet ve kurum yönetiminde yol haritası mutlaka tecrübe ışığında çizilmesi gerekir."

* "Üniversiteler yalnızca mesleki bilgi aktaran kurumlar değil, toplumu dönüştüren ve aydınlatan yapılardır. Üniversiteler bir ülkenin geleceğini belirleyen en önemli kurumlardan birisidir. Toplumsal sorunların çözüm adresi üniversiteler olmalıdır. Geçmişle gelecek arasında köprü kurulamaması halinde, üretilen bilgi topluma nüfuz edemez."

* "Siyasetnamelerden anayasal düzenlemelere kadar pek çok metinde ehliyet ve liyakat vurgusu yer alır. Özellikle kamu yönetiminde liyakat ilkesinin zedelenmesi devlete olan güveni sarsmıştır."

* "Kur’an-ı Kerim’de, “emaneti ehline veriniz” buyuruluyor. Bu ayet, Kâbe’nin içinde vahyedilen tek ayet olması hasebiyle güçlü bir mesaj taşımaktadır. Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethinin ardından Kâbe’nin anahtarını, o dönemde müşrik olan daha sonra Müslüman olan ve bu görevin ehli kabul edilen Osman bin Talha’ya vermesi önemlidir. Bu manada ehliyet ve liyakat ilkesi, dinî ve ahlaki boyutu olan bir konudur."

* "Devlet görevleri bir emanettir. Bu emanetin ancak ehil ve liyakat sahibi kişilere verilmesi gerekir."

***

Cemil Çiçek gibi yıllarca önemli mevkilerde bulunan bir ismin ehliyet ve liyakat konusunda ifadeleri önemlidir.

Liyakat ve ehliyete önem verilmeyen bir yerde düğmeler baştan yanlış iliklenmiş demektir...

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

* Meclis Başkanlığı yapmış olan isimlerin tümünün TBMM'de odasının olduğunu, her birine 4 TBMM personelinin hizmet verdiğini, kapılarında araçları olduğunu ve çocuklarını, torunlarını götürdüğünü, bir de Külliye'de ‘Danışma Kurulu’ üyesi olarak bir emekli aylığı kadar maaş aldıklarını, yukarıdaki imkanlardan yararlanan Eski TBMM Başkanlarının; İsmet Kaya Erdem, Hüsamettin Cindoruk, Mustafa Kalemli, Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman, Binali Yıldırım, Mustafa Şentop olduğunu, biliyor musunuz?

---