Türkiye, uygulanan yanlış politikalar yüzünden küresel
güçlerin destek verdiği terör örgütlerinin mücadele alanı haline geldi.
Meclis, 29 Temmuz da terör gündemiyle olağan üstü
toplandı. Meclis te temsil edilen 4 siyasi partiyi dinledik. Türkiye nin
ciğerinin yandığı hassas bir dönemde, önce söylediklerinden farklı, ayağı yere
basan bir çözüm önerisine şahit olamadık. Hep, kendi haklılıklarını dile
getirdiler. Kısır siyasi çekişme ve uzlaşmaz tutumlarını bir kez daha ortaya
koydular. Stres ve gerilim yüklü toplantıda, bir kavga etmedikleri kaldı.
4 siyasi parti de sahnedeki terör çetelerini görüyor; başta
silah desteği olmak üzere, onları istedikleri gibi ellerinde oynatan perde
gerisindeki küresel güçlerden hiç söz etmiyorlar. Dahası, Hükümet terör
örgütlerini yüreklendiren bu ülkeler için stratejik ortak , koalisyon
güçleri gibi ifadeler kullanıyor, hatta onlardan yardım (!) bekliyor.
ABD, oyununu o kadar açıktan oynuyor ki, PKK ve uzantıları
ile IŞİD e yaptığı silah desteğini dünyaya deklare etmekten çekinmiyor.
CIA ve NSA eski yetkililerinden Edward Snow açıkça ifade
etti: IŞİD bölgede İsrail in güvenliğini sağlıyor.
İncirlik in ABD ve Koalisyon Güçleri ne açılmasından sonra
açıklama yapan ABD Dışişleri Bakan Sözcüsü John Kirby ve ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner aynı şeyi seslendirdiler: Bundan sonra
YPG ye yardımlar İncirlik ten devam edecek. (30. 7. 2015)
KÜRESEL GÜÇLERİN PLANI
Dikkat ediyor musunuz Birbiriyle savaş halinde olan IŞİD ve
PKK ile onun Suriye uzantısı PYD, gençlik yapılanması YPG ye silah veren kaynak
aynı: ABD. Yaşananlarda küresel güçlerin rolü o kadar açık ki
Bugünkü olaylar Irak, Suriye, Türkiye ekseninde yaşanıyor.
Küresel güçlerin işleyen planlarını dikkate almadan bölgedeki olayları sağlıklı
bir değerlendirmeye tabi tutabilmek mümkün değil. Siyasilerin çoğu taşeron,
kukla, figüran durumundaki terör örgütlerini görüyor, perde arkasındaki
kuklacıları dikkate almıyorlar. İşte asıl yanlışlık burada!
Erbakan Hoca şöyle uyarmıştı: Adam 20. Haçlı Seferi ni ilan
etmiş; senin haritanı değiştireceğim, seni parçalayacağım; Büyük İsrail i
kuracağım; dünya hâkimiyetini tesis edeceğim, deyip duruyor; sen hâlâ bunlar
benim müttefikim, deyip duruyorsun! Deli misin sen yaa!
Saadet Partisi de bölgede yaşananların ne anlama geldiğinin
farkında. Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak şöyle diyor: Bölgedeki
olayların temel nedeni İsrail in güvenliğinin sağlanmasıdır. Büyük İsrail in
kurulmasıdır. Bunun için Türkiye nin bölünmesi gerekmektedir. Türkiye
bölünmenin eşiğine gelmiştir.
Kamalak Hükümet e, Teröristle masaya oturuyorsunuz.
Teröristle müzakere edilmez, mücadele edilir hatırlatmasını yaparken; HDP yi
de uyardı: Terörizm ne size, ne de temsil ettiklerinize bir fayda sağlamaz.
(Milli Gazete, 31. 7. 2015)
SİYASET SEYRETME SANATI DEĞİL
Perde arkasındaki küresel güçler, Türkiye yi kanlı bir
savaşın içine çekerek parçalama planları yürütürken; Türkiye nin sorumlu
mevkideki siyasileri düşmanlarımıza karşı ortak bir duruş ortaya koyamadılar.
Hükümet in kurulamayışı da düşmanlarımıza güç ve cesaret veriyor.
Türkiye, hiçbir dönemde bugünkü kadar ciddiyetsiz bir
koalisyon kurma çalışmasına şahit olmadı. Bu çalışmaların kimseyi
heyecanlandırmaması sebepsiz değil.
AKP ve CHP birlikte koalisyon kurma iradesi ortaya koyuyor,
bu konuda prensip anlaşmasına varıyorlar. Aaa! O da ne Görüşmeler sürerken
taraflar teşkilatlarına erken seçime hazır olun mesajı gönderiyorlar. AKP,
görüşmeler tamamlanmadan MHP ye göz kırpıyor: Son bir görüşme yapabiliriz.
Cumhurbaşkanı da boş durmuyor. Görüşmeler daha tamamlanmadan
AKP nin azınlık hükümeti kurmasını öneriyor. Olaylar niçin tabii seyriyle
yürütülmez, bilmem ki..
Meclis te temsil edilen 4 siyasi parti, Türkiye nin
güvenliğinin tehdit altında olduğu bir zamanda bir araya gelip uzlaşmayacaklar
da, bunu ne zaman yapacaklar Onlara diyoruz ki; lütfen milletten aldığınız
emanete sahip çıkın. Birlikte çalışmayı öğrenin, uzlaşma kültürü edinin,
görevinizi yapın!
TBMM nin olağan üstü toplantısında açıkça görüldü ki, Saadet
Partisi nin Meclis te yer almayışı büyük bir eksiklik! Saadet Partisi nin milli
konulardaki hassasiyeti bugün daha iyi anlaşılıyor.
Ey Saadet Partililer! Sizlerin 2002 den beri, çay ve ekmek
paralarınızdan keserek, milletimizi içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarmak
için iğneyle kuyu kazarcasına verdiğiniz onurlu mücadeleye yakından şahit
olanlardanım. Ne olur, son bir gayretle biraz daha dişinizi sıkın. Çünkü böyle
giderse halkın Saadet Partisi nden başka müracaat edeceği bir kapısı
kalmayacak!