Aradan öyle uzun uzun bir dönem geçmedi...
Hatırlayanınız tahmin ediyoruz ki çoğunluktadır.
Bir darbe süreci olan 28 Şubat'ın en utanç verici uygulamalarından biri neydi?
'İkna Odaları'ydı...
Üniversitede okumak isteyen başörtülü birçok genç kız bu odalarda ikna edilmeye çalışıldı!
Ne içindi bu iknalar?
Başlarından örtülerini çıkarmaları istendi...
Daha doğrusu dayatıldı...
Daha da doğrusu vandallıkla dayatıldı!
Üniversitede okumak isteyen başörtülü birçok genç kız hayallerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Hak ve özgürlükler, dayanağı bulunmayan hukuksuz uygulamalarla yok sayıldı.
Okumak isteyen başörtülü genç kızların hayalleri üniversite kapılarında asılı kaldı.
Peki ikna odalarının mimarı kimdi?
İkna Odaları Prof. Dr. Nur Serter tarafından kuruldu
28 Şubat’ın utanç uygulaması İkna Odaları, dönemin İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’in öncülüğünde kuruldu.
İlk uygulama İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde yapıldı.
Üniversiteye kayıt için giden başörtülü öğrenciler “bir görüşme yapmanız gerekiyor” diyerek bazen boş bir odaya bazen boş bir sınıfa çağrıldılar.
Taahhüt imzalamaya zorlandılar.
Odalarda öğretim görevlisi, psikolog ve kameraman bulunuyordu...
Ailesinin aranmasıyla tehdit edilen de oldu, ‘Kur’anda böyle bir şey yok günah olmaz!’ diyerek ikna edilmeye çalışılan da.
Odalara giren birçok kişinin isminin yanında T harfi eklendi.
Yani bu öğrenciler 'türbanlı' denmek istendi, fişlendi.
Susturulamayan protestolar kapalı kapılar ardında engellenmeye çalışıldı.
Utanç verici uygulama
Utanç verici uygulama İstanbul Üniversitesi ile sınırlı kalmadı, pek çok yerde uygulandı.
28 Şubat bin yıl sürmedi ama geriye kırık dökük hikayeler, telafisi imkansız vazgeçişler bıraktı.
***
İşte o Nur Serter...
Şimdilerde Kemalist Aydınlanma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter...
O Serter, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin gelişmelerle ilgili 12 Punto’da kaleme aldığı yazısını şu sözlerle noktaladı:
* “Yakında bir de ‘Öcalan’ı Koruma Kanunu’ çıkarsa şaşırmayacağız. Öyle ya beklenti büyük. Öcalan’ın TBMM’ye girmesine bir adım kaldı”
* “Barış ve Kardeşlik masalı geri sayıma başlamıştır. TBMM Komisyonunun İmralı oyunu, halktan gerçekleri gizlemenin yeni bir adımından başka bir anlam taşımamaktadır”
* “PKK, kılıfını değiştirerek yeni bir kimlikle yol almaya kararlıdır. Bu kimlik, Kürdistan Özgürlük Hareketidir. PKK Merkez Komite üyelerinin yaptığı açıklamalar, erişim engeli uygulamaları ile halktan gizlenmeye çalışılsa da başarılı olmamaktadır. 19 Kasım’da bazı basın organlarında yer alan haberlerden, bölücü örgütün yeni yol haritasını anlamak hiç zor değildir."
* “PKK yöneticilerinin talebi 27 Kasım’ın coşkuyla kutlanması. Peki, nedir 27 Kasım? PKK’nın kuruluş tarihi ve bu yıl 47. yıl dönümü”
* “Ne diyor Helin Ümit? ‘PKK’nın örgütsel varlığına son vermiş olabiliriz. Fakat PKK bütün değerleriyle ayakta ve aktif olarak mücadeleyi sürdürüyor. Halkımız dört parça Kürdistan’da, Avrupa’da, bulunduğu her yerde şehitlerimize bağlılığın gereği olarak 27 Kasım’ı büyük bir coşku ile kutlayabilmelidir. PKK bir roman, bir şiir, bir türkü ve güzeldir. PKK böyle bir gerçekleşmenin adıdır.’ Demek ki neymiş? Halka anlatılan her şey büyük bir tuzakmış. Değişen bir şey yokmuş… Kamuoyu CHP ile meşgul edilirken, atı alan Üsküdar’ı geçiyormuş. Sürece ilişkin kuşku ve kaygıları dile getirenlere yönelik DEM odaklı tehditler, Cumhur İttifakından gelen had bildirmeler boşuna değilmiş.”
* “Halkı barış ninnileri ile uyuturken, Bebek katiline yönelik sınır tanımaz güzellemelerle oluşturulan algı operasyonları ile Büyük Ortadoğu Projesi son hızla yol alıyormuş… Yakında bir de ‘Öcalan’ı Koruma Kanunu’ çıkarsa şaşırmayacağız. Öyle ya beklenti büyük. Öcalan’ın TBMM’ye girmesine bir adım kaldı. Uyan Türkiyem uyan! Geri dönülmez bir yola girilmek üzeredir. Tek güç ve tek büyük irade senindir. Uyan ve boz bu oyunu. Atatürk’ün emanetine sahip çık. Güç sensin, karar senindir!”
SÖYLEYEN YANLIŞ İSİM!
Özgürlük düşmanı Nur Serter'in Terörsüz Türkiye konusundaki görüşlerine katılırsınız, katılmazsınız...
Bazı görüşlerini doğru bazılarını yanlış bulabilirsiniz...
Ama özgürlük düşmanı Nur Serter'in 28 Şubat sürecindeki duruşunu, eylemlerini, başörtülü üniversite öğrencilerine yönelik vandallığını, saldırganlığını unutmak mümkün mü?
Özgürlük düşmanı Nur Serter'in Terörsüz Türkiye konusundaki bazı görüşlerine katılsanız bile şunu söylemek mümkün;
"Bu görüşleri söyleyen yanlış isim..."
---