2014 Soma Faciası Ve Âkile Sistemi?4

Abone Ol

Bundan önceki yazımızın bir bölümünde, bu felâketin, bu

facianın hukuki eksiklikleri vardır dedik... ADİL DÜZEN de, ADİL EKONOMİK

DÜZEN de işletenler ayrı, tesisi kuranlar ayrı, tesislerin bakımını

yapanlar ayrı kimselerdir dedik... Hangi birim veya birimler hatalı iseler,

onlar yani ONLARIN DAYANIŞMA ORTAKLIĞI (ÂKİLESİ) DİYETLERİ ÖDERLER dedik...

Ölenler öldü ama geride kalanların hakları, hukukları, görevleri ve

yükümlülükleri var; artık bunları düşünme ve gereğini yapma merhalesindeyiz...

DİYET maddesi ÂKİLE SİSTEMİ olarak yazılabilir

demiştim. Meğer Prof. Dr. Faruk Beşer (İslâm Hukuku Öğretim Üyesi), SOMA

FACİASI VE ÂKILE SİGORTASI başlıklı yazısında (Y. Şafak, 16.05.2014) meseleyi

gayet açık yazmış. İlgili bölümü aynen aktarıyorum:

Bu olay (Soma faciası) sebebiyle aklımıza `İslam

Hukukundaki Âkile Kurumu geldi. Âkile, `Dayanışma Grubu anlamında bir terim.

Âkile, kişinin beden sağlığına insan ihmali ve taksiri sebebiyle gelebilecek

her türlü zararı hem önleyen, hem de kendi grubunun fertlerinden başkalarına

böyle bir zarar geldiğinde onu tazmin eden belirli kişilerdir.

Hz. Peygamber zamanında bu grubu kişinin baba tarafından

erkek akrabaları oluşturuyordu. Hz. Ömer zamanında ise bu görev her kasabada

oluşturulan divanlara/kütük defterlerine yazılanlara devredildi. Yani her

divanda kaydı bulunan bireyler kendi aralarında böyle bir dayanışma grubu

oluşturdular. / Buradan hareketle Hanefiler meslek gruplarının da birer âkile

olabileceği içtihadına vardılar.

İttifak edilen husus şudur: Bir İslam toplumunda herkesin

bir dayanışma grubuna/âkileye dâhil olma zorunluluğu vardır. Buna göre mesela;

işçiler âkılesi, işverenler, tabipler, şoförler, çiftçiler, esnaf vb. âkıleler

oluşturulur ve insan ihmali ve hatası veya şibh-i amd, yani kastın aşılması

gibi bir sebeple bireylerin vücut bütünlüğüne gelen her zarar tazmin edilir.

Bir şoförler âkilesi düşündüğümüzde, vaki bir trafik

kazasının teknik bilirkişi keşfi yapılır, suç taraflara dağıtılır ve mağdurlar

şoförler âkılesinden şoförün suçu oranında tazminat alırlar. Hiçbir kazada,

hiçbir mağdurun yakınları, ne yapalım kader buymuş, denilerek terk edilemez.

Elbette bu bir kaderdir ama hatanın bedeli de ödenmelidir, bu da bir kaderdir.

/ Böyle bir düzenleme şoförleri kendi aralarında otokontrol yapmaya da zorlar.

Çünkü verecekleri kaza primleri yaralama ve ölüm tazminatları nispetinde

artacak ya da azalacaktır. Artık hiçbir şoför diğerinin hatasına göz yumamayacaktır.

Böylece, bizim yaptığımız tahmini hesaplara göre, mesela ülkemizde trafik

kazaları yüzde onlara kadar düşürülebilir. Kimse de pisipisine ölmez. / Aynı

şeyi doktorlar âkılesi için düşündüğümüzde, bir doktorun yapmaması gereken

hatalardan ötürü mağdur olan hastalar ya da yakınları tabipler âkılesinden

yüklü miktarda tazminat alırlar. Âkıle yönetimi, hata yapan doktoru uyarır,

hatası tekerrür ettiğinde gerekirse diplomasını elinden alır. Böylece doktor

ihmalinden kaynaklanan hiçbir mağduriyet bedelsiz kalmaz. Oysa ülkemizde her

yıl yüzlerce insan doktor hatası sebebiyle ölmektedir. / Bu kurumlar barolar

gibi yarı resmi kurumlardır. Devlet sadece kontrolünü sağlar. Hepsinde ortak

nokta, zorunlu olmaları ve doğal olarak otokontrol oluşturmalarıdır. / Böyle

durumlarda verilecek tazminat/diyet veya erş sembolik miktarlar değildir ve İş

Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası nda olduğu gibi sadece pirimle çalışanları

değil, insan olan herkesi kapsar. Bu konuda kişinin estetik görünümüne zarar

veren yaralamalar bile bazen tam bir diyeti gerektirir. Vücutta çift olarak

bulunan organların ikisi tam bir diyeti, biri yarım diyeti gerektirir. Kişinin

cinselliğinin ve koku alma gibi bir duyusunun zayi olması tam bir diyeti

gerektirir. / Diğer yaralamaların bedeli bilirkişi/hükümet-i adl tarafından

vücut bütünlüğüne kıyaslanarak hesaplanır.

Bir tam diyet 1000 dinar altın ya da ona muadil diğer

sabit değerlerdir. Bir dinar yaklaşık 4,5 gramdır. Buna göre insan hatasından

kaynaklanan her ölüm için yakınlarına 4,5 kg altın ya da karşılığı para

verilir. Yani bugün yaklaşık 400 bin TL. (Biz bir milyon TL takdir ettik. RNE)

Kısaca bizim hukukumuza göre Soma mağdurları bu tazminatı

alırlar, ödemeyi de Maden İşletmecileri Âkılesi, üç yıl içinde, eşit

taksitlerle yapar. Böylece kalanların yüreğine bir miktar su serpilmiş olur.

Maden İşletmecileri Âkılesi yönetimi de bundan sonra ilgili birimlerde gerekli

kontrolü sağlar. Bizce adalet budur.