* 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat… Üçünün de gerçek hedefi Milli Görüş ve Erbakan’dı!
* Erbakan Hoca ise özellikle 28 Şubat’ı, “Tarihin büyük akışı içinde küçük bir nokta” olarak niteledi. Esas hedef dış güçler, ırkçı Siyonistlerdir; intikam yerine darbeciler dahil içeridekilerin ıslahını önerdi.
* İnsanları sokağa dökmedi. Kimsenin burnunu kanatmadı. Ama Pentagon’dan BÇG’ye koca bir süreci tersyüz etti. Müslümanlar bugün bu ülkede rahat nefes alıyorsa, Hoca’nın ustalığındandır.
* “Bizimle olan sütten çıkmış ak kaşık gibidir” demişti. Aynen öyle oldu. Tansu Çiller’e kimse dokunamadı, Mesut Yılmaz Yüce Divan’da zamanaşımından yırttı! Erbakan’la değil, Gülen’le olanlar yanıldı! Erbakan’ın yolunu benimseyenler hep kazandı, kazanacak!
* 28 Şubat’ın üzerinden daha bin yıl geçmedi! Ancak sağcısı, solcusu, iktidarı, muhalefeti için hayırda yarışırcasına her yerde Erbakan’dan bahsetmek adeta milli bir görev oldu. Erbakan, bütün rakiplerini dize getirdi!
* Milli Görüş ve Erbakan Hoca’nın anti-emperyalist ve milli duruşunun bu ülke için ne kadar elzem olduğunu, 15 Temmuz acı bir bedelle ortaya çıkardı.
* Bugün Rusya-Amerika, AB ve İslam dünyası arasında “savrulur gibi gözükse de” bin yıl sürecek olan Hakkı Üstün Tutan Büyük Türkiye olacaktır.
GELİNİ, HANIMI, KENDİSİ VE ANASI AYNI KİŞİ!
MehribanAliyeva’nın Azerbaycan cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmasını Başbakan Binali Yıldırım tebrik etti, AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Burhan Kuzu ise “Doğru bulmam” diye eleştirdi.
Haydar Aliyev’in gelini, İlham Bey’in eşi olan Mehriban Hanım’a atfedilen bir anekdotu aktarmak isterim.
***
“Cumhurbaşkanı geliniydim. Cumhurbaşkanı eşi oldum. Ardından cumhurbaşkanı, sonra da cumhurbaşkanı anası olacağım.” Son cümle, İlham Aliyev’in uykusunu kaçırmış olsa gerek!
***
Türkiye ise İlham Aliyev’e sitemkâr: “Hiç Azeri gardaşlar, şu referandum sürecinde Türk gardaşına bunu yapar mı? İki ay daha sarbredemezler miydi?
ALİYEV, DİRİLİŞ’İ FAZLA İZLEMİŞ!
İlham Aliyev, kendine vekaleten Toy’a hanımı Mehriban Aliyev’i bırakıyor. Diriliş Ertuğrul’u fazla izlemiş galiba!
Türk devletleri, tarihine geri mi dönüyor, ne dersiniz?
NİSAN AYI, İADE AYI MI?
Bırakın İslam dünyası ile D-8 benzeri bir birlik kurmasını, Türkiye’nin Rusya ile arayı düzeltmesi bile ABD’yi harekete geçirmiş görünüyor.
***
CIA, “Gülen’i verirsek Türkler ne düşünür?” araştırması yapmış. Yani?..
Yanisi şu: “Gülen’in iadesi referanduma nasıl etki eder?” Böyle okumalı!
***
İmralı’dakinin iadesi, Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyonunu iktidara getiren 18 Nisan 1999 seçimleri öncesinde yapılmıştı.
16 Nisan öncesi Pensilvanya’dakinin yolculuğu Kanada’dan mı olur acep!
Sizce Sam Amca, gözden çıkardı mı!
BİR ANMANIN PERDE ARKASI!
Türkiye, dört bir koldan Siyonizmin hedefinde! Oysa gitgide içeride kutuplaşıyor!
İkinci bir Yenikapı ruhuna çok ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan AK Partisi’ne, CHP’sinden MHP ve hatta HDP’lisine kadar her kesimin takdir ve minnetle andığı Erbakan’dan başka da bu milleti birleştirici-bütünleştirici bir isim var mı? Yok!
***
Saadet’in römorkörlüğünde 6. vefat yıldönümünde 300 programla Erbakan Hoca’nın mücadelesi ve gösterdiği hedefler “anılıyor!”
Ankara’daki toplantıya Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli davet edildi.
* Başbakan Yıldırım katılmadı. Meclis’ten sadece CHP lideri Kılıçdaroğlu katıldı. Bunun üzerine iktidar da “Ağabey” Mehmet Ali Şahin’i gönderdi! Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Güzel bir mesajla” yetindi!
***
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, sağına AK Parti’nin ağabeyi M.Ali Şahin’i, soluna CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu alıp Mücahit Erbakan sloganları altında fotoğraf çektirdi. Tam bir birlik görüntüsü! Hepsi bu. Ama bazı fanatikler, kıyameti kopardı! Kılıçdaroğlu nasıl katılırmış!
***
Keşke Sayın Başbakan da geleydi! Hatta sayısız vesilelerle programlar düzenleyen Sayın Cumhurbaşkanı, Külliye’de de kallavi bir “Erbakan Hoca’sını Anma ve Anlama” programı düzenleyeydi. Ne kaybederdi ki!