Hakemler, kamuoyuna duyurdukları metinde, haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle bu kadar bilgi kirliliğinin olduğu bir ortamda, bünyesine yıllarca hizmet ettiğimiz bu kurumun bizi bu kadar yalnız ve çaresiz bir şekilde toplumun önüne atmasını ve kamuoyunda hakkımızda yapılan çirkin yakıştırmaları üzüntüyle takip etmekteyiz.”
“Hiçbirimiz yönettiğimiz maçlarla ilgili bahis oynamadık”
152 hakem, iddialarda geçen bahis faaliyetlerinin hiçbirinin aktif görev dönemlerinde gerçekleşmediğini belirtti:
“Bizler, Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde görev yapmış 152 futbol hakemi olarak, iddialarda yer aldığı şekliyle ‘aktif’ olarak bahis oynamadığımızı ve bu 152 kişiden hiçbirimizin yönettiğimiz müsabakalarla asla bahis oynamadığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Hakemlerin açıklamasında, bahsi geçen durumların büyük bölümünün amatör hakemlik yıllarına ait olduğu ifade edildi:
“Bahsi geçen durumlar, birçoğumuzun 4–5 yıl önce amatör hakemlik dönemlerimizde, henüz futbolun profesyonel yapısını tam anlamıyla öğrenmeden önceki bireysel ve geçmişe kalmış olaylardır. Buna rağmen, bugün itibarıyla ‘aktif olarak bahis oynadığı’ şeklinde yansıtılması hem gerçek dışı hem de emeğimizi hiçe saymaktadır.”
“Federasyon bizi günah keçisi ilan etti”
Açıklamada TFF’ye yönelik sert ifadeler de yer aldı. Hakemler, “Türk futboluna ‘temiz eller’ operasyonu adı altında bir eylem gerçekleştirilmişse, bu operasyonun en masum ve kimsesiz tarafı biz olduğumuz için tabiri caizse kelle almaya bizden başlandığını, federasyonun bizi suçsuz yere hiçe saydığını ifade etmekteyiz” dedi.
“Gerçek dışı bilgilere itibar edilmemeli”
Soruşturmanın adil bir biçimde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan hakemler, aksi halde Türk futbolunun zarar göreceğini belirtti:
“Bu konunun geride koca bir enkaz bırakacağını ve tamamen doğrular ortaya çıksa bile yıllarca zarar görenin yine biz olacağını, alt ve üst liglerde bulunan birçok kişinin artık görev alamayacağını düşündüğümüz için bu eylemin örtbas edilmesinden endişe etmekteyiz.”
Son olarak kamuoyuna sağduyu çağrısı yapıldı:
“Kamuoyundan beklentimiz; gerçek dışı ve eksik bilgilere itibar edilmemesi, süreç tamamlanmadan hüküm verilmemesi ve yıllarca futbolun içinde alın teriyle mücadele eden insanların emeğinin, karakterinin ve adalet duygusunun göz ardı edilmemesidir. Bizler, tüm hukuki ve etik yollarla hakkımızı aramaya; futbolun adaletine, vicdanına ve kamu sağduyusuna güvenmeye devam edeceğiz.”