15 Temmuz’dan ders alabildik mi?

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim;Türkiye, bir sene önce güvenliğimizi tehdit eden tehlikeli bir darbe girişimi yaşadı. Darbecibaşının geçirdiği evreler, ona destek verenler, darbenin şekli, zamanlaması, yöneticilerin tavrıyla ilgili yaşananlar sebebiyle, 15 Temmuz’un üzerindeki sır perdesi hâlâ kalkmış değil. Olaya, “tiyatro”; “kontrollü darbe” şeklinde değerlendirenler bile var.Milletimiz bir senedir darbe girişimi ve FETÖ’yü konuşuyor. Darbecibaşının özel hayatı, ilgileri, amacı, uygulamaları, yoldaşlarına karşı tutumu neredeyse nefes alıp verişine kadar ifşa edildi. Fakat 3 konu yeteri kadar konuşulmadı: 1. Darbe girişiminin uluslararası bağlantısı, 2. Yöneticilerin darbe uyarılarına niçin kulak vermedikleri, 3. Darbenin siyasi ayağı.Türkiye merkezli uluslararası bir organizasyonla karşı karşıyayız. Böylesine yaygın bir çalışma, uluslararası güçlerin himayesi olmadan, Türkiye yöneticilerinin desteği alınmadan yapılamaz.50 sene önce başlatılan çalışma, uzun evrelerden geçti; darbe yapma noktasına geldi; yöneticilerimiz ancak eylem başlatıldıktan sonra uyanabildi. Türkiye istihbaratının bu kadar hantal işlemesi mümkün mü? Darbe günü yaşananlar bile düşündürücü!MİT, darbe haberini 15 Temmuz günü saat 15.00’te öğreniyor. Aynı gün ABD, Türkiye’deki vatandaşlarına saat 18.43’te mesaj çekerek evlerinden çıkmamalarını istiyor. MİT gelişmeyi cumhurbaşkanı ve başbakana bildirmiyor.Darbe günü cumhurbaşkanı Marmaris’te tatilde! Darbeyi yakınlarından öğreniyor; başbakan da öyle! Erdoğan, Binali Yıldırım darbe gecesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ulaşamıyorlar. 50 senedir var olan istihbarat zaafı, darbe gecesi zirveye çıkıyor.

DARBENİN DIŞ BAĞLANTISI

HOCA statüsündeki ilkokul mezunu darbecibaşının aklı aşan hızla yükselişini, büyük bir siyasi güç ve uluslararası etkiye sahip oluşunu, onun mahareti ve becerisiyle açıklamak ne büyük aymazlık! İstihbaratımızın bunu bilmeyecek kadar basiretsiz olması mümkün değil.Ortada bir kukla olduğu belli; kuklacılar onu amaçlarına uygun olarak kullanıyorlar. Darbe girişiminden sonra bu gerçek apaçık ortaya çıktı: “Azmettirici ABD, tetikçi FETÖ, destekçi NATO.” (Güneş, 22. 7. 2016) “Doğu Perinçek: Düğmeye ABD bastı.” (Star, 22. 7. 2016)Darbe sonrası haftalarca ABD ve Avrupalıların ağzını bıçak açmadı. Türkiye’ye “Geçmiş olsun!” bile diyemediler. Hatta darbeciler ve taraftarlarının tutuklanmasından rahatsız oldular. Darbecilerin arkasında oldukları o kadar belliydi ki!Darbecilikten gözaltına alınan Tuğgeneral Hasan Polat’ın İncirlik’te ABD yetkilileriyle 12 kez görüştüğü (Yeni Şafak, 18. 7. 2016) açıklandı. ABD, vatan toprağı İncirlik’te aleyhimizde günlerce darbe tatbikatı yapmış. Darbeyi burada planlayıp yöneterek koordine etmiş.Kalkışmada, İncirlik’in darbe komuta merkezi olarak kullanılması düşündürücü! ABD, İncirlik aracılığıyla terör örgütlerine silah, yakıt, ikmal, jet desteği veriyor. NATO’nun en büyük B-61 nükleer bomba stoku İncirlik’te. Irak, Suriye, Ortadoğu’yu buradan kontrol ediyor. 2003’te, ABD Irak’a buradan 4.990 sorti gerçekleştirdi. 22. 7. 2016’da gazetelere yansıyan haber olayı aydınlatıyor: “ABD’siz darbe olmaz. Başarısız darbeyi CİA Başkanı John Brennan yönetti.”

UYARILARA İLGİSİZLİK

DARBE öncesi, Gülen’in Türkiye’de darbe yapacağı, ABD’deki, Rusya’daki gözlemciler arasında konuşuldu, tartışıldı. Türkiye’deki 2 gazeteci konu üzerinde günlerce atıştı. Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı’nın dış gezilerde devamlı gazetecilerle “darbe şakaları” yaptığı; fakat kimsenin ciddiye almadığı; yaşananlar sonrasında konunun ciddiyetinin anlaşıldığı basına yansıdı. (Sabah, Melik Altınok, 20. 7. 2016)Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök anlattı: “Hükümet’i FETÖ’ye karşı uyarmıştık. 15 Temmuz göz göre göre geldi.” (Sözcü, 20. 10. 2016)Diğer bir Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel de, “TSK’deki FETÖ örgütüne göz yumduğumuz için hepimiz halkımızdan özür dilemeliyiz. İşin içinde siyasi irade onayı vardı.” (Hürriyet, 12. 8. 2016)Duayen gazeteci Mehmet Şevket Eygi, zamanın başbakanına, “Muhterem Beyefendi!” hitabıyla şöyle uyardı: “Altınızdaki zemin sessizce ve sinsice kazılmakta ve oyulmaktadır. İleride çok vahim ve telafisi mümkün olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.” (Milli Gazete, 30. 11. 2011)Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı; Konya eski Milletvekili Lütfi Yalman, kendisine ulaşan TSK’deki FETÖ yapılanmasıyla ilgili bilgileri cumhurbaşkanı, başbakan ve ilgili bakanlara ulaştırarak 3 kere uyarmış. (Milli Gazete, 27. 7. 2016)Şurası çok düşündürücü: Darbecibaşının İslam akidesine aykırı sözleri, darbecilerle iş tutması, halkın seçtiği meşru hükümeti yıkmaya girişmesi açık olduğu halde, pek çok siyasinin Pensilvanya’ya gidip gidip gelmelerinin izahı var mı?