İSLÂM ZİRVESİ vesilesiyle yazdığım ilk iki yazı girizgâh
mahiyetindedir.
ERBAKAN Hocamızı yani D-8 in banisini ve devamında/detayında
İslâm Ortak Pazarı, İslâm Dinarı, İslâm NATO su ve bu minval üzere olan
Erbakan ın diğer söylemlerini, İSLÂM ZİRVESİ söz konusu olduğunda anmamak
olmaz. Bu anma aynı zamanda AB kapılarında bekleyenlerin de asıl yönelmeleri
gereken 56 kapıyı da hatırlatmakta...
Madem söze Erbakan Hocamızın D-8 projesi ile başladık, sözü
tamama erdirelim ve Hocamızın bu projesinin D-20, D-60, D-160 merhalelerini de
bu vesileyle hatırlatmış olalım. Ola ki, derin uykularından bir an önce
uyanması gerekenler 2023, 2053, 2071 derken; asıl yapılması gereken çağımızın
daha reel projelerine de bu vesileyle yönelmiş olurlar...
Girizgâh dediğim ilk iki yazımda yazdığım üzere, hem İLMÎ
hem de AMELÎ olarak İslâm âleminin her tarafıyla irtibatta olmayı Allah değişik
vesilelerle nasip etti. Bu irtibatlardan oluşan hülasa şudur: İslâm ülkeleri
ana çare ve çözümü Türkiye den ve Türkiye deki Müslümanlardan bekliyorlar. Biz,
yiğit düştüğü yerden kalkar deriz. Yiğidin düştüğü yer İstanbul, Anadolu,
Türkiye olduğuna göre, yiğidin kalkacağı yer de burası olacak.
Bu vesileyle bir izlenimimi de paylaşmış olayım: Son aylarda,
son yıllarda muhatap olduğum Türkiye dışındaki Müslümanlar, -bunlara değişik
ülkelerden Araplar da dâhildir,- TÜRKİYE NİN LİDER VE ÖNDER konumunu kabul
ediyorlar...
İSLÂM ZİRVESİ, 1969 yılında İslâm Konferansı Teşkilatı (İKÖ)
olarak kurulan, 2011 yılında adını İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak
değiştiren bir kuruluş... BM den sonra dünyanın en geniş katılımlı platformu
Nüfusu itibariyle, ekonomik gücü itibariyle, askeri gücü itibariyle dev bir
yapı ama etkinliği gücü kadar değil
İİT üyesi 57 İslâm ülkesi var. Bunların toplam nüfusunun 1,8
milyar olduğu tahmin ediliyor; dünya nüfusunun yüzde 27 si. Sadece bu açından
bakıldığında bile ekonomik olarak büyük bir Pazar gücünün olduğu görülür. İİT
içinde petrol ve gaz üreticisi 19 ülke var ve bunlar dünya enerji piyasasına
etki edebilecek güçte. Buna yeraltı madenleri, doğal zenginlikler ve jeopolitik
ayrıcalıklar da eklenince durumun farklılaşacağı görülebilir.
İİT de nöbetin Türkiye ye geçmesi, inşallah gerçek gücünü
ortaya koymanın başlangıcı olur. İlgililer ilgilenirse, bunun mekanizmalarını
genel olarak ADİL DÜZEN E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI ve özel olarak ADİL DÜZEN
ve ADİ EKONOMİK DÜZEN çalışmalarımızla anlatmaya amadeyiz. Bu vesileyle bu
köşede zaman zaman hatırlattığım BİN DİL ÜNİVERSİTESİ projemiz de konuyla
doğrudan ilgilidir...
BÜTÜN BUNLARI NEDEN HATIRLATIYORUM
57 üyesi bulunan, birleştirici gücün İslâm olduğu bu
teşkilatın ekonomik ve siyasi arenada ne yazık ki dünya çapındaki etki düzeyi
düşük. Ancak tüm bu sorunların çözümü için artık Türkiye nin elinde bir fırsat
var. 13. İslâm İşbirliği Teşkilatı Zirvesi İstanbul da yapıldı ve dönem
başkanlığı da iki yıl süreyle Türkiye nin olacak. Çeşitli vesilelerle biliyorum
ki, Türkiye nin liderliğindeki İİT den beklentiler yüksek. Türkiye den olan
beklentilerden biri de, İİT dönem başkanlığında teşkilatın sorunlarına yönelik
çözüm geliştirmede öncülük ederken, İslâm coğrafyasının sesinin güçlü çıkmasını
sağlaması. Sorunlar için Çözümler neler olabilir sorusunun cevabı artık
verilmeli. Küresel ekonomik güç dengelerinin değiştiği, uluslararası kurumların
sorgulandığı bu dönemde, İİT yeni bir motivasyonla küresel ekonomide prestijini
yükseltmek zorunda...
İşte, birçok kurum ve kuruluşları bünyesinde barındıran
İİT nin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. İİT-2025: EYLEM PROGRAMI belgesinin
zirve sonunda açıklanmış olması, gelecek 10 yıl için bir yol haritasının
çizilmesi, değişimin ve asıl yapılması gerekenlerin işaret fişeği olsun,
inşallah...
Bir yazı ile daha bu vesileyi tamama erdirebiliriz.
Ve s-SELÂM mea d-DUA