Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İktidarın yolsuzluk, israf ve savurganlığa göz yumduğunu ve referandum sürecinde devletin imkânlarını kullandığına vurgu yaparak, “Efendim ne yapalım? ‘Halk bize destek veriyor, para var, biz de harcıyoruz.’ O zaman biz de halkımıza sesleniyoruz; uyanın, uyanın, uyanın! Yolsuzluk ve israf bir ülkeyi mahveder. Deniz bitti, artık ekonomide duvara tosladılar” diye konuştu.
UYANIN! EKONOMi DUVARA TOSLADI!
Saadet Partisi, 81 ilin ilçe başkanlarını Ankara’da iki günlük kampa aldı. Türkiye’nin dört bir tarafındaki ilçe başkanlarının, il müfettişleriniN ve teşkilat başkanlarının katılımıyla Büyük Anadolu Otel’de düzenlenen ‘İlçe Başkanları Toplantısı’ coşkulu bir şekilde icra edildi.
Coşku ve heyecanın had safhada olduğu programda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir konuşma yaparak, ülkenin içinden geçtiği problemlerle ilgili millete çağrıda bulundu. İktidarın ekonomi politikalarının artık duvara tosladığını kaydeden Karamollaoğlu, ‘artık uyanın’ çağrısı yaptı.
İki seçimde toplam yaptıkları harcamaları iktidarın tek bir platform için harcamasını yerden yere vuran Karamollaoğlu, şu sözlerle millete seslendi: “Referandum sürecinden önce iki seçim atlattık. Bu iki seçim için taş çatlasın 20 milyonu bulmadı harcamalarımız. Referandumda zaten bir kampanya yürütmedik onun için de bir masrafımız olmadı.
Geçen bir yerde yapılan sadece bir platform için 20 milyon vermişler. Allah’tan korkun ya biz iki seçimi 20 milyona varmayan rakamlarla yürütürken, siz bir platformda bunun tamamını toprağa gömüyorsunuz ya. Efendim ne yapalım? ‘Halk bize destek veriyor, bizde para var, biz de harcıyoruz.’ O zaman biz de halkımıza sesleniyoruz; uyanın, uyanın, uyanın! Deniz bitti artık ekonomide duvara tosladılar.”
81 il başkanı 81 il müfettişi 957 ilçe başkanı Ankara’da hamle toplantısında buluştu...
Türkiye’nin teminatı
SAĞDUYULU TAVRINIZDAN DOLAYI TEBRİK EDİYORUM
İlçe başkanlarına referandum sürecinde takındıkları sağduyulu tavırlarından dolayı teşekkür eden Karamollaoğlu, “Bir yönetim şekli değişikliğinden dolayı ülkenin gerilime sürüklenmemesi gerekir” dedi.
Tavrımızı hep yumuşak tuttuk. Bir karar verilecekse ‘milletimiz düşünerek karar vermelidir’ dedik. Birbirimizle kavga ederek, birbirimizi hasım görerek değil. Yarın Allah korusun daha büyük felaketlerle karşılaştığımızda birbirimizle kucaklaşarak atlatabilmek için. Bazıları ister istemez buna ayak uydurdu. Ama neticesinde istemesek de bazıları gerginliğe sebep oldu.
Özellikle bu süreçte ilçe başkanlarımızın hepsini teker teker tebrik ediyorum. Bu süreçte üzerinize çok geldiler. Size hakaretler, iftiralar atıldı ama hamd olsun siz bu gelişmeler karşısında asaletinizi, duruşunuzu bozmadınız. Ve bu memleketin ciddi problemlere sebebiyet vermeden bir referandum sürecini atlatmasına vesile oldunuz.”
GELİŞMELERİ DOĞRU OKUYAMAZSAK ZOR SÜREÇLER BEKLİYOR
Ülke ve bölge olarak tarihin en zor dönemlerinden birini yaşadıklarını belirten Karamollaoğlu, “İnsanlar genelde böyle kritik dönemlerden geçerken içinde bulunduğu şartları tam olarak idrak edemezler. Dünyada o kadar ciddi gelişmeler var ki bunların bize nasıl yansımalarının olduğunu, ileride hangi gelişmelere vesile olacağını, şimdiden kestirmek o kadar kolay değil. Doğu’da Güneydoğu’da birtakım çatışmalar, sıkıntılar var. Dünyanın her yerinde bir takım gelişmeler var. Bunlar birbirlerini etkiliyor, tetikliyor. Bundan dolayı da işin nereye gideceğini bilmemiz lazım. Bu hadiseleri bir bakıma manipüle eden planlayan, kendi arzu ettikleri hedefe ulaşmak isteyen bazı güç odakları var.
Biz bunun farkına varamazsak, özellikle ülkemizi yönetenler, halkın desteğiyle işbaşına gelenler, üzerlerine düşen görevi yerine getiremezler ve bu gelişmeleri doğru okuyamazlarsa bizi önümüzde tahmin edemeyeceğimiz zor günlerin beklediğini bilelim” diye konuştu.
OHAL DEVAM EDERSE ADI ‘BASKI REJİMİ’ OLUR
15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra suçlu ile suçsuzu ayırt etmek için olağanüstü hal ilan edildi. Adı üstünde olağanüstü hal. Geçici bir süre işlerin akamete uğramaması için OHAL’le yönetebilirsiniz ülkeyi ancak olağanüstü hal olağan hale gelirse olmaz, buna kimse rıza gösteremez. Memleketi siz uzun bir süre olağanüstü hal ile idare etmeye kalkarsanız, bunun adına ‘baskı rejimi’ derler, ‘zorbalık’ derler.
Kısa bir süre içerisinde bu problemi çözemeyip OHAL’i uzatırsanız ‘beceriksiz’ derler. Sonra siz OHAL’i bahane ederek, OHAL’le ilgisi olmayan her konuyu elinize aldığınız yetkiyle çözmeye kalkarsanız, sürekli KHK çıkarırsanız siz bu memlekete kötülük yaparsınız ama daha çok kendinize kötülük yapmış olursunuz. Bu mücadele çok yönlü olarak ele alınmalı ve haksızlığın bir an önce giderilmesi lazım.
SONUÇ BIÇAK SIRTI KENDİNİZE GELİN!
Geriye kalan 48,5 beni ilgilendirmez diyemezsin, ilgilendirir. Bu bir bıçak sırtı; bir taraf 51 diğer taraf 49 diyemezsin tam tersi de olabilirdi. ‘Hayır’ çıksa belki bir masanın etrafında oturup, daha iyisini yapabilirdik. Ama o zaman da her menfi olayda bu arkadaşlar kalkıp bizi suçlarlardı. Öyle bir sonuç çıktı ki artık bütün mesuliyet onların. Bundan sonra bakacağız bakalım problemler çözülecek mi çözülmeyecek mi? Çünkü öyle bir imaj vermişlerdi ki; ‘sandıktan bir geçsin bütün problemlerimiz çözülecek.’ diye sanki ellerinde sihirli bir değnek varmış gibi.
E bir hafta oldu nerdeyse, hangi problem çözüldü bilmiyorum? Eğer tavırlarını değiştirmezlerse, kendi gibi düşünenleri ve düşünmeyenleri bir tutmazlarsa, dünyadaki gelişmeleri doğru okuyamazlarsa, oynanan oyunların arkasında kim var? Onu göremezlerse emin olun o zaman çok daha büyük gelişmelerle karşı karşıya kalırız.
DEVLET İFLAS EDER
“Yolsuzluk ayyuka çıktı. Hükümet bu yolsuzluk, israf ve savurganlık meselesi ile özel olarak ilgilenmezse bunlar artar eksilmez. Yolsuzluk, elinde yetki bulunan insanların bu yetkileri kötüye kullanmasıdır. İster belediyelerde ister kamu kurumlarında olsun birçok ihale yapılıyor. Eskiden kamera önünde yapılıyordu şimdi ise kapalı kapılar ardında yapılıyor.”
Bu ihalelerin nasıl yapıldığından kimsenin haberi yok. Tak diye birilerine veriliyor. Kim girdi, ne kadar verdi? Bilen yok. Bu ihalelerin tek tek soruşturulması icap eder. Bu iş böyle giderse bu devlet iflas eder. Ayakta duramaz. Sadece yolsuzluk değil, israf var, savurganlık var.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.