“Allah ve Resulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır” (Ahzab, 57) Peygambere eziyet her türlü fiili ve sözel eziyeti içine almaktadır. Sövme, hakaret, şahsını küçük düşürme, sahabesine dil uzatma gibi her türlü eziyet gerçekte peygambere yapılmıştır. Çünkü o, sahabesine yapılan eziyet ve işkencenin kendisine yapıldığını, kendisini incitmenin ise Allah’ı incitmek olduğunu söylemiştir. Bir diğer ayetinde şöyle der: “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir” (Ahzab, 58) Sahabeler Mü’minlerin ve ümmetin en ön safını oluştururlar. “Ey iman edenler…” şeklinde başlayan ayetlerin doğrudan muhatabı onlardır. Yine “İman edenler ve salih amel işleyenler” şeklinde başlayan ayetlerin de ilk muhatabı onlardır. Bu yüzden yukarıdaki ayette geçen mümin erkek ve mümine kadınlar tabirinin ifade ettiği anlam ilk olarak sahabeye işaret eder. Öyle ise onlara sövme, eziyet etme ve incitme kesinlikle haramdır. Yapmadıkları şeylerden dolayı onlara söven, hakaret eden ve incitenler yukarıdaki tehdidin muhatabı ve hedefidirler. Özellikle de onlara sövmeyi, lanet etmeyi bir din haline getirenler bu tehdidi daha fazla hak etmektedirler. İbni Kesir bu ayet ile ilgili şunları söylemiştir: “Bu tehdidin içine öncelikle Allah ve Resulünü inkâr edenler girmektedir. İkinci olarak Allah’ın temyize çıkardığı sahabeyi ayıplayan Rafızîler girmektedir. Allah, kitabında Ensar ve Muhacirden yani sahabeden razı olduğunu söylemiş ve onları övmüştür. Ancak gel gör ki bu cahil ve aptallar, sahabeye sövmekte, lanet etmekte, küçük düşürmekte ve onları olmadıkları ve yapmadıkları şeylerle anmaktadırlar. Bu adamlar gerçekte ters kalpli kimseler oldukları için iyileri yerer, kötüleri de överler.” “Muhammed Allah’ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vaat etmiştir” (Fetih,29)
Sahabeye söven ve hakkında olumsuz konuşanların kalplerinde onlara karşı bir kin ve nefret vardır. Bu ayet sahabeye kin ve nefret besleyenlerin kâfirler olduğunu belirtmektedir. Öyle ise onlara sövmek, lanet etmek ve haklarında ileri geri konuşmak haramdır. Yine sahabe arasında meydana gelmiş şeyleri onları ayıplayacak şekilde dile getirmekte haramdır. Ebu Said el-Hudri yolu ile gelen bir rivayette Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sakın benim sahabeme sövmeye kalkışmayın. Şunu biliniz ki, sizden birisi Uhud dağı kadar altın infak etse bu, onların ne iki avuç hurması ne de yarısı kadar etmez” (Buhari, 2/292)
Bu hadis sahabeye sövmeyi, lanetlemeyi ve haklarında ileri geri konuşmayı yasaklamaktadır. Aslında çok açık bir şekilde onlara sövmeyi haram kılmaktadır. Bu konuda bir hayli hadis vardır Selef âlimleri sahabeye sövmeyi ve onlara lanet etmeyi yasaklamıştır. Sahabe, Tabiin ve onlardan sonra gelen ve bizim selef diye tabir ettiğimiz kesimlerin hepsi sahabeye sövmeye haram hükmünü vererek onları savunmayı sorumluluk olarak görmüşlerdir. Bu konuda nakledilen rivayetlerin sayısı bir hayli fazladır.
Ahmed bin Hanbel şunu söylemiştir: “Sahabeyi kötüleyen bir adam görürsen onun Müslümanlığından şüphe et!” ( Manakıbu’l- İmam Ahmed, İbnu’l- Cevzi, 160) Ebu Zura’ er-Razi: Resulullah’ın sahabesini küçük düşüren birisini görürsen onun zındık olduğunu anla. Çünkü bizim yanımızda Resulullah ve Kur’an haktır. Kur’an ve Resulullah’ın sünneti bize bu sahabeler in gayreti ile ulaştı. Sahabeye dil uzatanlar kitap ve sünneti iptal etmek için şahitleri karalamak istiyorlar. Asıl karalanması gereken böylesi zındıklardır.! ( El-Kifaye fi İlmi’r-Rivaye, 67) İmam Şevkani: Ehli beytin icması ile sahabeye sövmek, lanet etmek ve hakkında ileri geri konuşmak haramdır. Buradaki icma on iki yolla rivayet edilmiştir. Muhammed bin Ali’nin Cabir el-Ca’fi’ye şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ey Cabir! Irak’ta bizi sevdiğini iddia eden bir topluluk varmış. Bu adamlar Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer hakkında ileri geri konuşuyorlarmış. Bunu da bizim kendilerine telkin ettiğimizi söylüyorlarmış! Bu adamlara söyle ben onlardan beriyim. Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederek söylüyorum. Eğer bana yetki verilse bu adamların kanını akıtırım. Eğer ben Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer için Allah’tan bağışlanma dilemezsem Allah beni Muhammed’in şefaatine nail etmesin. Allah düşmanları Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in ne kadar faziletli olduğunu bilmiyorlar. Onlara söyle Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’den beri olanlardan ben de beriyim” (El-Bidaye ve’n-Nihaye, 9/ 349)
Abdullah bin Hasan: “Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’e söven birisi için asla tövbe etme imkânı olacağına inanmıyorum” (Sahabede Ehli Sünnet Akidesi, 2/ 851; Ali Muhammed Sallabi, Doğuştan Günümüze Şiilik ve Haricilik)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.