RÖPORTAJ: Musab İslam KADİNAN
Efendim, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın kendisi hakkında, ‘Büyük İslam âlimi, yakın arkadaşımız, sadık bir dava adamı ve mücahit kardeşimiz’ dediği Fethi Yeken beyin kurduğu ve sizin de Genel Koordinatörü olduğunuz İslami Amel Cephesi’nin Lübnan’daki çalışmalarından bahseder misiniz?
İslami Amel Cephesi, sizin de söylediğiniz gibi büyük İslam âlimi Fethi Yeken tarafından kuruldu. Yeken, Erbakan Hoca’nın yakın arkadaşı ve dostuydu; yaşları birbirine yakın olmakla birlikte, girdikleri bu yolun ta başından beri aralarında çok güçlü bağlar vardı. Lübnan’da İslami Cephe’nin çatısı altında birçok İslami kurum ve kuruluş toplandı. İslami Cephe’nin hedeflerini üç başlık altında zikredebiliriz:
1- Coğrafyamızda birbirinden faklı görüşleri benimseyen şahısların, hareketlerin ve de mezheplerin insanları kendilerine çektikleri bir dönemde; birlik çağrısında bulunarak İslam ümmetinin vahdetini sağlamak.
2- Filistin halkına her türlü şiddeti uygulayarak Müslümanların topraklarını işgal edip kendi kontrolü altına alma girişiminde bulunan Siyonist İsrail’e karşı direniş göstermek. Filistin topraklarında, Kudüs merkezli bir Yahudi devleti kurmak ve sonsuza dek yaşatmak isteyen Siyonistlerle masaya oturup normalleşmek yerine onları topraklarımızdan çıkartmayı hedefliyoruz. Tüm Müslümanları, yeryüzünde fesat çıkaran Siyonist işgal mikrobunu, denizinden nehrine kadar tüm Filistin’den çıkarıp atmak için birlikte, samimi bir şekilde çalışmaya davet ediyoruz.
3- Müslümanları topyekûn tekfir etmeye çağıran veya dinimize uzaktan yakından alakası olmayan sapık akımlara karşı mücadele etmek. İslam dini sevgi, barış ve hoşgörü dinidir. Nitekim Kur’an-ı Kerîm’de Efendimize şöyle ifade edilmektedir: “Sen Rabb’inin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.” (Nahl, 16/125). Allah, İslam dininde, terör, şiddet anlamlarını da kapsayan her türlü bozgunculuk hareketini yasaklamış ve bu tür bir eylem içinde olanları lanetlemiştir.
Lübnan’ın en büyük partilerinden olan ve aynı zamanda Mecliste de temsil edilen İslami Amel Cephesi bu çizgide yürüyen bir partidir.
BU TOPLANTILAR DÜŞMANLARIMIZIN HEVESİNİ KURSAĞINDA BIRAKACAKTIR
İsrail’in Lübnan’da uğradığı askeri yenilgi hakkında ne diyeceksiniz?
Unutulmasın ki İslam ülkeleri arasında şu ana kadar hiçbir güçle ittifak kurmadan Siyonist İsrail’i hezimete uğratan ve vatan topraklarını işgalden kurtaran tek ülke Lübnan’dır. Lübnan, işgal ettiği topraklara kök salıp kalan İsrail’e, hiçbir kayıt ve şart ileri sürüp taviz alma imkânı vermeyerek onur kırıcı bir yenilgi yaşattı. Burada bir hususu altını çizerek belirtmem gerekir; İşgalci İsrail’i topraklarımızdan çıkartan sadece Hizbullah değildi, bu başarı Lübnan’daki bütün direniş güçlerinin başarısıdır. Bu güçlerin arasında ehl-i sünnetin bulunduğu bölgelerde etkin olan ‘Fecir Direniş Güçleri’mizde vardı. Dedik ya birliğimiz Allah düşmanlarını kahredecek diye.
Şİİ VE SÜNNİ ÇATIŞMASININ YAŞANMAMASINDA TÜRKİYE KİLİT ÜLKEDİR
Son zamanlarda Türkiye’nin Ortadoğu ile ilgili bir takım açılımları oldu. Türkiye’nin siyasal ve kültürel gidişatı hakkında neler söylemek istersiniz?
Müslüman Türkiye halkının, özüne dönmesi yönünde adımlar atması, ecdadının izinden yürümek istemesi bizi mutlu ediyor ve destekliyoruz. Türkiye, tarihi bir asaleti ve devlet geleneği olan bir devlet olması hasebiyle göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir devlettir. Türkiye’ye bakışımız bu şekildedir. Türkiye’nin bölgemizdeki kısır çekişmelere girmemesini umuyoruz, aksine taraf tutmaksızın tüm ülkeleri ve görüşleri kucaklayan bir devlet konumunda olmalıdır. Gerçek manada kalkınma ve gelişme ancak sürekli barış ve istikrar ortamında mümkün olabilir. Bu sebeple güçlü gelenekler üzerine kurulu olan Türkiye’nin dış politikada işbirliği sahasını artırmalıdır. Türkiye halkının meşhur bir sloganı var; ‘komşularla sıfır sorun politikası’. Türkiye, her zaman bu söylem yönünde kararlılıkla hareket etmelidir. Nitekim Türkiye, bugün dünya düzeninde önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde ve belki de bu gelişmelerin en yoğun şekilde meydana geldiği bir coğrafyanın merkezinde yer almaktadır. Aynı şekilde İslam dünyası bir kez daha Şii ve Sünni gerginliğinin ve çatışmasının içerisine sürüklenmiş bulunmaktadır. Lübnan’dan Bahreyn’e, Yemen’den Irak’a, Pakistan’dan Suudi Arabistan’a ve Suriye’ye kadar oldukça geniş bir coğrafyada Sünni ve Şii mezhepleri arasında siyasal ve toplumsal bir çatışma yaşanmaktadır. Şii ve Sünni çatışmasının yaşanmamasında Türkiye kilit ülkedir. Türkiye tarafsızlık dengesini korursa bu fitneyi bertaraf edebiliriz. Türkiye’nin hep ileriye gitmesini arzuluyoruz.
ERBAKAN İSLAM’IN BİR YILDIZIDIR, YILDIZLAR DOĞURMUŞTUR
Sayın Başkan, son olarak da ömrünü tüm insanlığa saadet, huzur, adalet ve barış getirmek için adeta vakfeden Milli Görüş davasının lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca ve Türkiye hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye’nin İslami asaletin hüviyetine dönmesinde Milli Görüş davasının lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın çok büyük rolü vardır. Erbakan, Türkiye’deki İslami dönüşümün kurucusudur. Aslında Erbakan bizim de hocamızdır, biz hocanın fikirlerini benimseyen bir partiyiz, hatta bizler Lübnan’da, Erbakan’ın Türkiye’deki partisi gibi itibar ediliriz. Arapçada ‘necm’ yıldız manasındadır, binaenaleyh; Erbakan İslam’ın bir yıldızıdır, yıldızlar doğurmuştur.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.