Sahi, kim bu papaz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika ziyaretine kadar Pastör Andrew Craig Brunson’un adını duymamıştık…
ABD Başkanı Trump, bizzat isim vererek ve “acilen” notunu da iliştirerek bu Amerikalı Protestan din adamının Türkiye’den iadesini talep etti…
Meğerse neler olmuş neler…
Bu papaz hakkında gelişmeleri kısaca aktarmak gerekirse;
* İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü’nün yazısına göre, 20 yıldır Türkiye’de yaşayan Pastör Andrew CraigBrunson ve eşi NorineLynBrunson, ‘G-82 (Milli Güvenliğimiz Aleyhine Faaliyet tahdit) kodu’ kapsamına alındı…
* Brunson ailesinin ‘Ülkemizden çıkışlarının yaptırılması’ istendi.
* Resmi yazı üzerine İzmir Emniyeti, Brunson çiftinin kaldığı Mimar Sinan Mahallesi’ndeki eve gitti.
* Evde kimseyi bulamayan emniyet kuvvetleri, kapıya çağrı kâğıdı bıraktı.
* Bilahare polis merkezine giden Brunson çifti, sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresi’ne teslim edildi.
* Brunson çiftinin misyonerlik yaptığı, bir şemada isimlerinin yer aldığı ve yurt dışından kendilerine kaynak aktarıldığı öne sürüldü.
* Papazın eşi NorineBrunson serbest bırakıldı.
* Bir ay Göç İdaresi’ne bağlı gözetim merkezinde tutulan Papaz Brunson ise 8 Aralık 2016 tarihinde çıkarıldığı mahkemede FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklandı.
* Brunson hakkında bir gizli tanığın ifade verdiği öğrenildi.
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump arasındaki görüşmelerden sonra Beyaz Saray’dan resmi açıklama yapıldı.
* Resmi açıklamada Trump’ın Erdoğan’a Türkiye’de geçen sonbahardan beri tutuklu bulunan papaz Andrew Brunson’ın tutukluluğunun bitirmesini söylediği belirtilerek “Başkan Trump, Türk hükümetinden papazı hızlıca Amerika’ya geri vermesini istedi” diye
yazması dikkat çekti.
***
Bir kez daha sormak gerekmez mi?
Böyle, ABD ile Türkiye arasında diplomatik yazışmalara ve açıklamalara kadar konu olan bu Protestan din adamının gerçek yanları ve yönleri nelerdir?
Bilen varsa gelsin beri!
ÖNEMLİ BİR GÜVENLİK SORUNU
Nöbetçi eczanelerde geceleri çalışan eczacılar ciddi bir güvenlik problemi ile karşı karşıya. Eczacıların birçok problemi var. Tabii her problem önemli ve her problem çözüme muhtaç. Ancak ben burada bir noktaya vurgu yapmak istiyorum. Nöbetçi eczanelerimizde geceleri çalışan eczacıların ciddi bir güvenlik problemi olduğunu biliyorum. Bizlerin sağlığı için kendilerinden fedakârlık yapan bu kardeşlerimizin sıkıntılarının bir an önce çözülmesini umuyorum. Bu vesileyle Eczacılık Haftası sebebiyle istedik ki eczacılarımızın yanında olalım. Günlerini kutlayalım, dost sohbetlerine ortak olalım.” (Muhammet Gürlü/Saadet Partisi Üsküdar İlçe Başkanı)
ENGELLİLER HAFTASI’NDA NELER YAPILIYOR?
10-16 Mayıs Engelliler Haftası’ydı…
Peki, ama milyonlarca engellinin Türkiye’deki durumu ne? Bir kez daha gündeme getirmek gerekirse;
* Engellilerin en temel sorunu erişilebilirliktir. Mekâna erişim, hizmete erişim ve internet sitelerine erişim olarak ele alabiliriz. Mekâna erişim tüm binalarda asansör bina girişlerinin engellilere uygun olması.
* Asansörde kabartma işaretler ve sesli uyarı sistemi olması gerekiyor.
* Sokaklarda, caddelerdeki kaldırımlarda masalar, sandalyeler ve arabalar tarafından yapılan işgallerin sona ermesi gerekir.
* Belediyelerin hem işgaliye alıp hem de ceza kesiyormuş gibi yapma politikalarından vazgeçerek kamu yararını gözetmesi gerekir.
* Kaldırım işgallerinin cezalarının caydırıcı olması gerekir.
* Toplu taşımada sesli uyarı sistemleri olması gerekiyor. Bu uyarı sistemlerinin nereye geldiğimiz ve nereye geleceğimizi sesli olarak ve işitme engelliler için de işaret diliyle göstermesi gerekiyor.
* Toplu taşıma araçlarının tümünün engellilere uygun olması gerekiyor.
* Yaya geçitlerinde sinyalizasyon sistemi olması gerekiyor.
* Belediye otobüslerinin çoğu İzmir’de engellilere uygun. Az da olsa eski otobüsler var. Ancak minibüslerin çoğu engellilere uygun değil.
* Engellilere uygun taksiler de yok.
* Bazı merkezi ve yerel yönetim binaları hâlâ engellilere uygun değil. Binaların eski olması bahane ediliyor.
* Tüm kamuya açık kurum ve kuruluşlarda engelli erkek ve kadın tuvaletlerinin olması gerekiyor.
* Ne yazık ki yeni yapılan binaların da engellilere uygun olmadığını görüyoruz. En azından yeni yapılan binalar engellilere uygun değilse ruhsat verilmemesi gerekiyor.
* Bazı kamu kurumlarında engellilere hizmet önceliği verilmemektedir. Örnek, Dokuz Eylül Hastanesi’nde görmeyenlere refakatçi verilmemektedir.
* Tüm internet sitelerinin görmeyenlerin de kullanabileceği şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Politikaların belirlenmesi için tekrar bir istatistik açıklanması gerekir.
* Engellilerin yaş, cinsiyet ve eğitim durumlarını belirtir bir sayım yapılması şarttır.
* Görmeyenler aleyhlerine bir yasa olmamasına rağmen noterlerde ve bankalarda hâlâ şahit istenmektedir.
* Toplumun engelli komşu istemediği, çocuklarının sınıfında engelli çocuk istemediği, insanların engellilerle ilgili bir kitap okumadığı, araştırma sonuçlarında belirlenmiştir. Oysa bizler tüm etkinlik proje ve çalışmalarımızı birlikte yapmalı, yaşama kültürünü birlikte
oluşturmalıyız. Özellikle çocuklardan başlayıp engelliler ve engelsizlerin gezi, piknik, spor, sanat ve tüm etkinlikleri birlikte düzenlemelidir.
* Diyelim ki bir derneksiniz, çocukları geziye götürüyorsunuz… Engelli çocukları da aranıza alın.
* Diyelim ki şehirlerarası bir gezi yapıyorsunuz. Engellileri de davet ediniz.
* Engelli komşunuzla bir çay içip sohbet ediniz.
* Tüm okullar engellilerle ilgili okulları kardeş okul seçsin, tüm etkinlikleri birlikte yapsın.
* Özel günlerde engelli çocuklara da görev verilsin. 23 Nisan’da engelli bir belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı neden olmasın?
* Bu önyargılar parçalandığı zaman ileride bir engelli, bakanımız da olabilir. Kısacası engellilerin her yerde ve hayatın içinde olması gerekiyor…
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Deniz Feneri Derneği, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen, “İmam Hatipler İyilikte Yarışıyor” adlı “Anadolu İmam Hatip Liseleri Uygulamalı İyilik Projesi” İyilik Okulu Ödülleri töreninin, 26 Mayıs 2017 tarihinde MEB Şûra Salonu, Beşevler / ANKARA adresinde yapılacağını, programın saat 10:00’da başlayacağını biliyor musunuz?
NOT: Bugün, 19 Mayıs 2017, Cuma 1) Emekliler hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibarıyla asgari ücretli “nasıl geçineceğim” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlık’a bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Dubakalinolacak!
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.