Çalışma; halkın gözünde meslek, seçkinlerin gözünde kariyer, kişinin kendi gözünde ise “iş”tir! İş, kişinin aynasıdır çünkü bu aynaya bakarak iş çıkarır! Aynadaki yüzleşmeden kaçtıkça meslek sahibi, kariyer sahibi olsa da iş çıkmaz. Günümüzde işin tanımı değişmekte, bundan daha önemlisi; yeni kuşak işe seçkinlerin gözüyle bakmaktadır. Bu eksen kayması; politika üretmeyi, strateji geliştirmeyi ve çözüm odaklı çalışmayı köreltmektedir.
“İş”e bakış açısı, sadece “gelir” eksenli oldukça ne yöneticiler, ne uzmanlar ne de girişimciler büyük resmi göremez, görse de bu resimde buluşamazlar. Bu buluşma sağlanmadıkça sorunların tespiti basitleştirilemez, çözümlerin üretilmesi sadeleştirilemez ve kolaylaştırıcı yöntemlere kapı aralanamaz. Böylece kısa vadede yapılması gerekenler orta vadeye, orta vadede yapılması gerekenler uzun vadeye ötelenir. Sadece gelir endeksli yapılan tercihler, sosyal değerlere ve hayatın niteliğine olumsuz yansır.
İşletmeler kendilerini yeniden inşa etmek için müşteri ihtiyaçları ve pazar koşullarını incelediği gibi, çalışanlar da gelir dışında ihtiyaçları olduğunu görmelidir. Bu noktada yeni nesle yol gösteren, kolaylaştıran, destekleyen bir konum üretmek, “İnsan niçin çalışır” can alıcı sorusunu sormakla başlar. Bu soruyla yüzleşenler, eve ekmek götürme, çocuğunun eğitim masraflarını karşılama, arabasının taksitini, tükettiği mal ve hizmetin borcunu ödeme dışında bir hayatının olduğunu keşfeder.
İnsanı değer olarak gören ve hedefi onu mutlu etmek olan bir yönetim anlayışında, “insan için ancak çalıştığının karşılığı var”dır! Bu bilinci oluşturacak iktisat anlayışında ise, ihtiyaçlar sınırlıdır, imkânlar sınırsızdır! Son on yılda dünyadaki ilk on firma içinde bir teknoloji firması varken günümüzde ilk onun tamamının teknoloji firması olması imkânların sınırsız olduğunun bir göstergesi değil midir? Mavi yaka, beyaz yaka, “metal yaka” rekabeti yerine, beşeri sermayenin potansiyeli ve performansını artırma yolunda ilerlemek gerekir.
İşin özeti; işin her gün değiştiği bir dünyada insanların işe kendi gözüyle bakmalarını sağlamaktır. “Mezuniyet ve gelir” yaklaşımını aşarak, hayatı boyunca farklı eğitimlerden geçerek bir değer etrafında çabalamaktır. Risk almak ve kendini sürekli yenileyebilmek, eski gücü kaybetmeden yeniyi oluşturma becerisini göstermektir. Çünkü kendi özünü keşfetme cesaretine kavuşmayan herkes avaredir.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.