Bismillahirrahmanirrahim;
ERBAKAN Hoca’nın, “Biz gelecek seçimler için değil; gelecek nesiller için çalışıyoruz” sözünü yazmadan geçemeyeceğim. İktidar ve ana muhalefet, referandumun arkasından 2,5 sene sonraki 2019 seçimlerine kilitlendiler. Hem de Türkiye’nin gündemine oturacak şekilde. Peki, seçimler araç mı; amaç mı? Amaç hizmetse, niçin Türkiye’nin meselelerine öncelik vermiyorsunuz? Seçim yatıp, seçim kalkmak doğru mu?
Söz konusu partiler 1 senedir “seçim ittifakı”nı konuşuyorlar. Yanlış üzerine yanlış yapıyorlar. Milletimize güvenmiyorlar. Geleceklerinden endişeleri var. AKP yüzde 50’yi bulamama endişesinde; MHP ise, teşkilat içinden gelen 4 kadrosunun Bahçeli’ye muhalefet etmesinden sonra baraj tehlikesi yaşamaya başladı.
“Cumhur İttifakı”nı “milli” olarak niteliyor; rakiplerini “gayr-i millilik”le suçluyorlar. Hangi yanlışlarını düzeltelim. “Milliliği” tekellerine almalarını mı; ittifakın kişisel çıkarlar üzerinden yürütülemeyeceğini mi? ABD’yi “kadim dost”; “stratejik ortak” kabul etmenin; AB kapısında nöbet tutmanın “millilik”le ne ilgisi olabilir? Bilge Başkan’ın deyimiyle, “Bir şeyin başına ‘milli’ getirmekle, o ‘milli’ olmaz.”
İttifakçılar, yanlışlarına Saadet Partisi’ni de alet etmek istediler. Hâlbuki Saadet Partisi “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ne geçilirken, devletin adil ve sağlam temeller üzerine kurulması derdinde. Siyasi partileri ziyaret etmesinin amacı bu! Genel Başkan Temel Karamollaoğlu diyor ki: “En önemli mesele seçimlerin adil olmasıdır. Seçime girmeyi hak kazanan bütün partilerin seçim yardımı alması adaletin gereğidir. İttifaklar seçime gidilirken konuşulmalı.”
SAADET İLGİ ODAĞI
İTTİFAK konusunda herkesin dikkati Saadet Partisi üzerinde! Sonuçta belirleyici olacağını gördüler. Saadet Partisi Türkiye’nin problemlerinin çözümüne odaklanmışken, Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ emrediyor: “Saadet Partisi ittifak görüşünü açıklasın!” Önce, Saadet’in kendilerinden farklı bir parti olduğunu öğrenmeli. Size değil; milletimize hizmet derdinde. İşin başından beri görüşlerindeki netliği görmüyor musunuz?
Saadet Partisi diyor ki: Biz “milletle ittifak” yapacağız. Kendi adayımızla cumhurbaşkanlığı seçimine gireceğiz. Zamanı geldiğinde teşkilatlarımızla, her kesimden halkın temsilcileriyle en geniş istişareler yapacağız. Her siyasi partiden, her kesimden vatandaşın, “Ben bu adaya oy verebilirim” diyerek onaylayacağı, kazanabileceğimiz en güçlü adayla milletimizin huzuruna çıkacağız.
Bundan daha net açıklama olur mu? Saadet Partisi baştan beri halkın tercihlerine saygılı! Onun için en rahat parti. Bazı partiler, “Biz yoksak, Türkiye de yok” havasında. Güven sorunu yaşamaları bu yüzden. Türkiye’nin dinamik gücünü oluşturan ordumuz, Afrin’de “hâlâ Çanakkale ruhunu koruduğunu” gösterdi. Teröre teslim olmayacağını ortaya koydu. Siyaset kurumu da buna ayak uydurmalı; diplomatik temaslarla terörü sona erdirmenin beceri ve başarısını göstermeli.
Saadet Partisi toplumsal barışı çok önemsiyor. Bunun, birbirimizi sevmek, birbirimizi dinlemekle sağlanacağına inanıyor. Hükümet, Erbakan hayattayken onun önerilerini hiç dikkate almadı; kontrolündeki medya sözlerini duyurmamakta ısrarcı oldu. Aldandı; aldatıldı. Dinleseydi, Türkiye kazanacaktı. Şimdi aynı ambargo Saadet Partisi üzerinde!
SUNİ İTTİFAKLAR
TÜRKİYE, içte ve dışta ciddi problemlerle karşı karşıya! Bunların suni ittifak formülleriyle çözülmesi mümkün değil. MHP, parti içi sıkıntılardan önce AKP’ye en sert muhalefeti yapıyordu. Bahçeli'nin Meclis konuşmaları bunun şahidi. İç sıkıntılar sonrası birden değişti. AKP’ye karşı “teslimiyetçi” politikalar izlemeye başladı. Sonuç AKP’yi o kadar sevindirdi ki; Başbakan, AKP Genel Başkanı “bozkurt” işareti yapmaya başladılar. Saadet Partisi ilkesizliği gördü. Bu partilerle ittifaktan uzak durdu. “Milletle ittifak” yapmaya karar verdi.
Saadet Partisi’nin ilkeli ve net duruşu halkın hoşuna gitti. Bütün toplantıları iltihaklara sahne oluyor. Kişisel veya parti çıkarı üzerine kurulmuş formüllerle Türkiye’nin problemlerini çözemezsiniz. Halkı dışlarsınız. Nitekim AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner Adıyaman’da itiraf etti: “Garip gurebayı unuttuk. Patronun oğlunu kapıda karşılıyoruz. İktidar hepimizi değiştirdi. Güç, para insanı zehirler.”
Bu zihniyetle yolsuzluk, israf, adam kayırma gibi toplumu kemiren toplumsal tehlikelerin önüne geçilemez. Adalete güven biter. Toplumsal barış zedelenir. Terör önlenemez. Eğitim millileştirilemez. Ekonomi sağlıklı yürümez. İlkeli duruş her şeyin önünde!
Çözümün adresi siyaset kurumudur. Siyasi kavgalar sona erdirilmeli; halkın problemlerinin çözümü öncelenmelidir. Saadet Partisi Genel Başkanı adalete güvensizliğin yüzde 85’lerde olduğunu hatırlatıyor: “Bir ülke adalet ve hukuktan uzaklaşırsa, orada huzur ve barış ortamı olmaz. Haksızlıkların önünü alamazsınız. Yaptığınız haksızlıkların hesabını dünyada da, âhirette de veremezsiniz.”
Kavgayı bırakma; ilkeli uyarılara kulak verme zamanı!
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Nurettin - Sayın hocam.yazilarinizi takip etmeye çalışıyor um.bu günkü makale enizde harika ydi.elinize dilimize sağlık.Allaha emanet olunuz.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.