Allah insanları birbirlerine karşı ünsiyet sahibi olarak yaratmıştır. İnsan, yaratılışındaki bu fıtratının gereği topluluk halinde yaşamak ister. Topluluk halinde yaşamak mekânla mümkün olan bir durumdur. Aynı mekânı paylaşan farklı kimliklerin, kültür kodlarının ve siyasi görüşlerin birbirleri ile ünsiyeti önemlidir. Çünkü toplumsal ahenk ancak bu şekilde sağlanabilir. Bu ahengi bozulmasına toplumun farklı yüzlerinin, farklı anlayışların karşılıklı olarak yaptığı kutuplaştırıcı söylemler sebep olur.
Aynı mekânı ve aynı toplumsal hafızayı taşıyan insanların farklılıktan doğan zenginliklerin olumsuz bir içerikle gündeme taşınması kutuplaşmayı ortaya çıkarır. İnsanların kalplerinin, zihinlerinin, acılarının ve dertlerinin birbirinden uzaklaşması kutuplaşmanın bir sonucudur. Kutuplaştıkça acılara kimlikler biçiliyor, kalpler renklendiriliyor, dertler yarıştırılıyor. Oysa acılar şeffaftır, kalpler kuru etten ibaret değildir, herkesin derdi ise kendisine büyüktür.
Kutuplaşmak aynı zamanda üzerimizde menfi emelleri olan harici güçler için de bir fırsattır. Bizler içeride küçük hesaplar peşinde koşarken, bunun için kavga ederken, gerilirken aslında büyük hedeflerin strateji nesnesi olduğumuz gerçeğini görmemiz gerekiyor. Siyonizm’in gizli elleri insanlık mozaiğimizi dağıtmak için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Yıllarca ülkemiz üzerinde çatışma ortamını tesis etmek için türlü türlü denemeler yapmışlardır. Şimdiye kadar milletin sağduyusu bu kışkırtmaları aşmayı başarmıştır. Bunun için sadece milletin değil siyasilerin ve aydınların da bu sağduyuya katkı sunmaları gerekmektedir.
Bir toplumda her insanın aynı fikirleri taşıyor olması düşünülemez. İnsanlar farklı düşündükleri sürece doğruya yaklaşma şansları daha fazladır. Çünkü farklı fikirlerin varlığı doğru ile yanlışı daha kolay ayırabilmemizi sağlar. Topluma öncülük edebilecek aydın ve siyasetçilerin bu gerçeği görerek hareket etmesi gerekir. Aydınlar bu istikamette fikirler ortaya koyarken siyasilerimizde siyasetini bu istikamette yürütmelidir.
Her siyasi partinin bir fikri istikameti vardır. Bunun doğru olduğunu düşünmesi ve bu fikirlerini savunması normaldir. Fakat farklı fikirler ifade edenleri de dinlememek en azından ifade etmesine rıza göstermemek yanlıştır. Farklı görüşlere tahammülü olmayan siyasi partilerin diğerlerini düşman olarak görmesi kaçınılmaz bir sondur. Bu bakış kendi hatalarına karşı bir körleşmeyi de beraberinde getirir.
O yüzden siyasi partiler öncelikle bir masa etrafında toplanmaktan korkmamalıdırlar. Herkes kendi doğrusuna güvendiğine göre konuşmak ve dinlemekten kimse bir zarar görmez. Tartışmalar, eleştiriler, uyarılar nezaket sınırları içerisinde kaldığı sürece bir karşılık bulur. Kimsenin yüksek sesle konuşma, kimsenin de söylenenleri duymazlıktan gelme lüksü yoktur. Yoksa söylenen her söz hakarete, her eylem düşmanlığa evirilmektedir.
Hepimize yetecek güzelliklere sahip ülkemizde paylaşamadığımız ne olabilir ki? Hepimiz insansak, insan olmanın verdiği sorumlulukla hareket etmeliyiz. İnsan olmanın marifeti tüm dertleri dert, tüm acıları acı, tüm zulümleri kendine bilmekten geçer. Dünya paylaşılamayacak kadar küçük, birbirimize muhtaç olmayacak kadar büyük değildir.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.