‘Minik kuş’ aradı…
Kimse beklemiyordu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Recep Tayyip Erdoğan’a böyle bir “destek” açıklamasını; 2019 seçimleri sonrasını da kapsayacak şekilde…
Minik kuş, MHP kulislerini anlattı. Neler anlattı, neler;
* “Bir kere baştan şunu ifade edeyim; MHP’liler, MHP tabanı çok kızgın, öfkeli… İnsanlar hır gür çıkmasın, ayıp olmasın diye kamuoyu önünde görüşlerini paylaşmıyorlar. Yöneticiler kendilerini açık etmemek için bir şey söylemiyor. Aksi takdirde partiden atıyorlar. Ama emin ol en az partinin %90’ında bu kabullenmeme görüşü hâkim. Bir de Mart’ta kongre var! Biraz bekleyelim görüşü var… Ne diye partiden atılacaksın? diye düşünüyorlar…”
* “Mart’taki kongre önemli. Evdeki hesap çarşıya uymayabilir. MHP’liler kendilerini kıstırılmış olarak değerlendiriyor. Şöyle düşünüyorlar; ‘Bahçeli’nin adayı Tayyip bey ama bunun bize faydası ne? Bu parti bir kanarya sevenler derneği değil! Ben Tayyip beyi destekleyince olumsuz işlere imza atanlara bir bakıma destek vermiş olacağım! Bir tek Bahçeli ve etrafındaki 100 kişiye bunun faydası var onun dışında bize bir faydası yok…’ Bu cümleleri birçok MHP’li isimden duydum…”
* “Benim izlenimim şu; Ülkücüler AKP’ye kolay kolay oy vermez! ‘Veren zaten AKP’lidir, bunu unutmamak lazım’ diyorlar. Genel merkezdekiler devamlı “bilmediğiniz şeyler var” diyor ve teşkilatları bu şekilde ikna etmeye çalışıyorlarmış. Bir MHP’li bana şunları ifade etti: ‘Ama bilmediğimiz ne varmış bunu söylemiyorlar. Anladığım kadarı ile kendileri de fazla bir şey bilmiyorlar; amaç sadece minareye kılıf bulmak çabası. Yok “beka sorunu” vs. Kendileri kahvede okey oynarken biz bu devletin ayakta kalması için uğraşıyorduk ama bizim bilmediğimiz şeyler de varmış!’ Benim MHP’lilerden dinlediklerim bunlar… Bakalım neler yaşanacak?”
***
‘Minik kuş’un MHP kulislerinden anlattıkları bunlar…
Ben de bu bölümü “minik kuş”un son cümlesiyle bitirmek istiyorum; “Bakalım neler yaşanacak?”
SAADET NEDEN YOK?
CUMHURBAŞKANI AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “uyum yasalarını beraber oluşturmak için” mutabakata vardı.
Ne demek bu?
Şu demek; her iki partinin 3’er kurmayından oluşan iki komisyon kafa kafaya vererek, “seçim ittifakı”, “seçim barajı”, “seçim sistemi” başta olmak üzere Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve Meclis İçtüzüğü konusunda bir rapor hazırlayacak. Ve ardından bu rapor iki genel başkana sunulacak. Sonrasında da kanunlaşması için Meclis Genel Kurulu’na getirilecek.
Kulislere göre CHP’ye de benzer bir çağrı yapılarak, bu çalışmalara katkı vermesi istenmiş. Ama CHP zaten başından bu yana Başkanlık Sistemi’ne karşı değil mi? O masada neden yer alsın ki!
Peki, ama bu masanın etrafında Saadet Partisi neden yok? Biliyorsunuz, Saadet Partisi, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve Meclis İçtüzüğü konusunda bir rapor hazırladı ve bunu tüm ilgili ve yetkililere gönderdi.
Saadet Partisi, Başkanlık Sistemi’ne karşı olmadığını ancak birtakım düzenlemeler yapılması gerektiğini öncesinden ifade etmişti.
Bence bu masada Saadet Partisi başta olmak üzere, TBMM dışından siyasi partiler de yer almalı ve görüşlerini ortaya koymalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yönde de bir çağrıda bulunmalıdır…
Bilmiyorum, katılır mısınız?
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’NUN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK!
MAK Danışmanlık Şirketi Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki 23 il ve 101 ilçede 2 bin 445 kişiyle Doğu ve Güneydoğu Özel Gündem araştırması yaptı. Araştırmadan bazı sonuçlar şöyle;
* Araştırmaya göre, Türklerle Kürtleri ve diğer etnisiteleri bir arada tutan en önemli faktör yüzde 44 ile “İslam Dini”.
* Bir çarpıcı sonuç ise bölgedeki en büyük sorunun ne olduğuna ilişkin. “Size göre Doğu ve Güneydoğu’nun en önemli sorunu nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 18’i ‘işsizlik’ cevabını veriyor. Aynı soruya katılımcıların yüzde 15’i “ekonomik konular”, yüzde 14’ü de “uyuşturucu sorunu” diyor.
* “Yaşanan sorunların sorumlusu kim ve nedir?” sorusuna da katılanların yüzde 33’ü “PKK ve terör örgütleri”, yüzde 12’si “Eğitimsizlik”, yüzde 11’i “Dış güçler”, yüzde 10’u “Eşitsizlik”, yüzde 9’u “Ekonomik nedenler”, yüzde 6’sı “Dini eğitim verilmemesi” cevabını verdi.
* “Operasyonlar başarılı sonuçlanacak ve bölge normalleşecek mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 58’i “Evet bu kez başarılı olacak” derken, yüzde 23’ü “Başarılı olması için sosyal projelerle desteklenmeli” dedi.
* “Türkiye’nin diğer bölgelerinde olup bölgede olmadığını düşündüğünüz hangi devlet hizmeti var?” sorusuna ise katılanların yüzde 53’ü “Diğer yerlerde olan her şey bölgede de var” karşılığını verdi.
* “Bugüne kadar çocuk ve gençlerin dağa çıkmasında, terör örgütüne katılmasında en etkili kişi ya da kurumlar kimler?” sorusuna ise katılanların yüzde 32’si “Okullardaki öğretmenler” cevabını verdi. Yüzde 15’i, “Bir partinin gençlik/kadın kolları”, yüzde 13’ü “Bazı STK’lar”, yüzde 10’u da “Belediyeler” dedi.
* “Kendinizi hangi etnisite mensubu sayıyorsunuz?” sorusuna ise yüzde 43 “Türk”, yüzde 41 “Kürt”, yüzde 5 “Arap”, yüzde 5 “Zaza” cevabını çıktı.
DİKKAT! DİKKAT! DİKKAT!
ARAŞTIRMANIN “Sonuç ve Değerlendirme” bölümündeki şu görüşler de oldukça manidar;
“İşsizlik ve ekonomi genel itibarıyla ülkemizin hemen her ilinde karşılaşılan sorunlar arasında ilk sıradayken; Güneydoğu Bölgesi genelinde; uyuşturucu/madde bağımlısı sayısı korkunç düzeyde...
İfade edilen rakamların onda biri doğruysa, ülkemizin geleceği tek kelimeyle tehdit altında demektir.
Gencecik çocuklarımız elden gidiyor.
Devlet yetkilileri içinde şüphesiz gayretli olanlar var ama durum bizzat Cumhurbaşkanı’nın el koyması gerektiği kadar vahim.
Rakamlar binlerle ifade ediliyor. Bölgede uyuşturucuya ulaşmak çaya kahveye ulaşmak kadar kolay.
Değerler erozyonu yaşayan bir gençlik var. Güneydoğu’nun en belirgin özelliği; nüfusu çok genç.Ve bu gençlik resmen zehirleniyor. Madde bağımlılığı ahlaki çöküntünün de tetikçisi...”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.