Ülkemiz engelli hakları sözleşmesine ilk imza atan ülkelerden biridir. Ne var ki bu sözleşmenin ülkemizde hayata geçirilmesi ve engelli hakları konusunda yapılan çalışmalar istenilen seviyede değildir. Engellilerin sosyal hayata aktif olarak katılımlarını sağlamak ve toplumun üreten bir kesimi haline getirmek herkesin arzu ettiği bir husustur. Bu konuda gerek engellilere yönelik faaliyetlere yoğunlaşan sivil toplum örgütleri gerekse kamu kurum ve kuruluşları bir takım çalışmalar yapmışlarsa da bu çabalar hedeflenen ideal sonuçlara ulaşmamıştır. Şunu belirtmek gerekir ki siyaset kurumu esasen bu hassas meselede bir konsensüs sağlayarak gerekli yasaları eksikleriyle de olsa çıkarmıştır; ancak yürürlüğe girmiş yasaların gereğini yapmakla görevli bürokratların şahsi anlayışları ile yasaları yorumlama farkları ne yazık ki engellerin kaldırılması çabalarına da sekte vuruyor. Bu durumun örnekleriyle toplumsal hayatın hemen her alanındaki kurum ve kuruluşta karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla yasal düzenlemeler yapılması engellilere götürülen hizmetlerin yeterli olduğu anlamına gelmemekte, bu da uygulamaya yönelik çalışmaların ciddi bir denetime tabi tutulması ihtiyacını hatırlatmamızı gerektirmektedir.
Günümüzde engellilerin en temel taleplerinden biri herhangi bir engelle karşılaşmaksızın sosyal hayata aktif olarak katılmak ve üretmektir. Bu düşünceden hareketle slogan haline getirdiğimiz ‘’imkân ver imkânsızı iste’’ anlayışının önce bürokraside sonra tüm toplumsal alanlarda hâkim kılınması engelliler ve sosyal çevrelerinin beklentilerinin karşılaması bakımından büyük öneme sahiptir. Zira bu azimli insanlar imkân verildiğinde neleri başarabildiklerini defalarca ispat etmişlerdir. Başta eğitim , hukuk ve spor olmak üzere pek çok alanda bunun örneklerini bulmak mümkün. Türkiye ’de birçok başarılı görme engelli avukat, LYS de birincilik elde eden, üniversiteyi dereceyle bitiren öğrenciler ve gerek takım gerekse bireysel branşlarda Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda şampiyonluklar ve madalyalar elde eden sporcular bulunuyor.
O halde rüştünü ispatlamış bu insanların artık yönetimlerde de yeterince söz sahibi olması gerekmiyor mu? Ülkemizde sayıları yaklaşık 10 milyon civarında olan bu toplumun demokratik haklarını alma ve kullanma zamanı gelmemiş midir? Çoktan geldi de geçiyor bile dediğinizi duyar gibiyim… Bizim de bu aşamada siyaset kurumuna önerebileceğimiz bir takım düzenlemeler mevcut. TBMM ve yerel meclislerde yüzde 5 oranında engelli temsilinin zorunlu hale getirilmesi ve devletin üst kademelerinde görev almaları hususunda pozitif anlayışın hâkim olması evrensel demokrasi anlayışının da bir gereği olarak uygulamaya konmalıdır.
Önümüzdeki pazar günü 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bu vesileyle engelliler olarak yine siyasilerin hamasi nutuklarını dinleyeceğiz. Oysa artık nutuk değil icraat istiyor engelliler. Bu vesile ile tüm kardeşlerimin Engelliler Gününü şimdiden tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Mana dünyasını görür gözümüz
Kaderine razı olmak özümüz
Hayata küsmeyiz, güler yüzümüz
Görmüyoruz ama kör değiliz biz
Bugünkü hayatın her yerindeyiz
Yakından izleyin bakın biz neyiz
Santralci, hukukçu, öğretmeniz
Görmüyoruz ama kör değiliz biz
Bizler yaradanı yüce görürüz
Gündüz değil ama gece görürüz
İsrafil der daha nice görürüz
Görmüyoruz ama kör değiliz biz.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.