Her teklif bir anlayışın ürünüdür. Bu açıdan enflasyonun altında kalan zam teklifine kapalı olmak güzel, ancak bunun gibi tekliflerle ekonomide çalışanı mağdur eden anlayışın fark edilmesi daha güzel sonuçlar doğuracaktır. Ekonomide olduğu kadar, dış politika ve sosyal hayatta da yapılan her teklifin arkasındaki anlayış fark edildiğinde, hayatın bütününde güzel sonuçların takipçisi olunabilir. Bu sayede icra makamından şikâyet makamına dönüşen iktidarı yeniden icra makamı yapmak da mümkün kılınabilir.
Gerek ekonomide, gerek sosyal hayatta, gerekse dış politikada bugüne kadar yapılan teklifler incelendiğinde; teklifi hazırlayan anlayışla teklifi sunan anlayışın farklı olduğu açıktır. Teklifi hazırlayan sistem olurken, teklifi sunan hükümet olmakta, halkımız bu ikisi arasındaki farkı ortaya koyamadığı için bocalamaktadır. Mesela, ekonomide hazırlanan teklifler bankalara yararken, teklifi sunarken “istikrar”a yarayacağının açıklanması bocalamanın bir örneğidir. Aynı şekilde sosyal hayatta hazırlanan teklifler, suç oranlarını, boşanmaları artırırken, teklifi sunanların “dindar nesil” istemesi bocalamanın boyutlarını göstermektedir. Dış politikada ise, “sıfır sorun” olarak hazırlanan her teklif, sonuçta “sıfır komşu” bırakmıştır!
Milletimizin bu bocalamadan kurtulması için öncelikle irade sakatlığı doğuran anlayışa kapalı olmalıdır. Çünkü teklifleri sunanların “kendi”nden görünmesi gerçeği perdelemekte, seçme iradesini gölgelemektedir. Bu süreç durdurulmadan “iyi”nin gelmesi mümkün değildir ve “kötünün iyisi”ne mahkûm bir sistem, hiçbir zaman iyiye ulaşamayacaktır. “Yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır” demeden irade sakatlığını durduramayız. İrade sakatlığı durdurmak adına hangi anlayışa kapalı olduğumuzun altını çizme vaktidir.
Ülke ekonomisini madde bağımlısı gibi sıcak paraya bağımlı hale getiren anlayışa kapalıyız. Hem üretimden dem vurup hem de bankaları vergi rekortmeni yapan anlayışa kapalıyız. Alın teri yerine paradan para kazandıran anlayışa kapalıyız. Dış politikada mayınlarını temizlediği sınıra duvar ören anlayışa kapalıyız. Bütün yalanları “algı yönetimi” olarak sunan anlayışa kapalıyız. Kucaklaştırması gerekirken kutuplaştıran anlayışa kapalıyız. Kısacası, sorunları çözme iradesi olmayan anlayışa kapalıyız. Bu yüzden hükümet değişikliğine değil, zihniyet değişikliğine aç-ığ-ız.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.