Ali Çağlar TINBEK
RAMAZAN, KUR’AN-I KERİM AYIDIR
Milyarlarca insan bir avuç insanın boyunduruğu altında yaşıyor. Tepedekiler ise bolluk içerisinde yaşıyor. İşte biz de bu insanların içerisinde yaşıyoruz. Şuna değinmek isterim: Bu düzenin bu hale gelmesi Kur’an-ı Kerim’den uzaklaşmamız sonucu gerçekleşmiştir. Kur’an-ı Kerim, okunan ama yaşanan bir kitaptır. Bizler okuyoruz ama hayatımıza tatbik etmiyoruz. Kur’an, hem ferdi alanda hem içtimai alanda hem de siyasal alanda yaşanması gereken bir kitaptır.
Hocam, Ramazan’ın faziletinden bahseder misiniz?
Ramazan ayının tabii diğer aylardan zaman kavramı olarak bir farkı yok. Ancak Ramazan ayının diğer aylardan farklı olan özelliği mübarek ayın içerisinde barındırdığı Kur’an-ı Kerim’in olmasıdır. Cenab-ı Allah açıkça bize, Kur’an-ı Kerim’i Ramazan’da indirdiğini buyuruyor. Yani Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim indirildiği için mübarek ve Kur’an ayı olarak önem arz ediyor. Ramazan’ın 30 günü boyunca değil, sadece Kadir Gecesi’nde indirilmiştir. Kadir Gecesi elbette bu ayın içerisinde gizlenmiş en hayırlı gecedir. Aslında bizlere belirtilmemesinin bir hikmeti ise tüm Ramazan ayının günlerinin ihya edilmesi için. Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ve Kadir Gecesi’ni de içerisinde barındırdığı, diğer aylardan şüphesiz farklı, hayırlı ve bereketli bir aydır.
Hocam Ramazan ayında nasıl ibadet etmeliyiz?
Ramazan ayında yapılan birçok ibadet çok kıymetli, önemli, anlamlı ve bereketlidir. Bundan dolayı ResulûllahSallallâhu Aleyhi ve Sellem’in Ramazan ayından yaptığı ibadetlere bakıldığında ibadetlerini çok daha fazla artırarak ibadet ettiğini görüyoruz. Ramazan ayının son 10 gününde ise ResulûllahSallallâhu Aleyhi ve Sellem ibadetlerini had safhaya çıkartır ve itikâfta olarak geçirirdi. Yani mevsimler gibi düşünün, Ramazan ayına gelindiğinde bol bol ibadete sarılmamız gerekir. Ancak ibadet mevsimi derken, diğer ayları ibadetsiz geçirin demiyoruz. Diğer aylardan daha faziletli ve ibadet ayı olarak tarif ediyorum. Diğer 11 ayda Ramazan ayını hayırla yâd etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yani insanın kendi şarjını doldurması gibidir. Hem ferdi hem de içtimai ibadetler yönünden yoğun geçen aydır. Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’e sarılma ve ona sığınma ayıdır. Bilindiği gibi yaşadığımız dünya, maalesef Hakk’a değil kuvvete dayalı bir sistemin nizamı ve tahakkümü altında sosyal, siyasal, ahlaki ve ekonomik bir buhrandan geçiyor. Milyarlarca insan bir avuç insanın boyunduruğu altında yaşıyor. Tepedekiler ise bolluk içerisinde yaşıyor. İşte biz de bu insanların içerisinde yaşıyoruz. Şuna değinmek isterim: Bu düzenin bu hale gelmesi Kur’an-ı Kerim’den uzaklaşmamız sonucu gerçekleşmiştir. Kur’an-ı Kerim, okunan ama yaşanan bir kitaptır. Bizler okuyoruz ama hayatımızda tatbik etmiyoruz. Kur’an hem ferdi alanda hem içtimai alanda hem de siyasal alanda yaşanması gereken bir kitaptır. Çünkü Kur’an-ı Kerim, hayatımızı ve bu alanları yönlendiren İlahi emirlerden İlahi tevcihlerden oluşan İlahi bir kitaptır.
KUR’AN-I KERİM, RAMAZAN AYINDA İNDİRİLMİŞTİR
Hocam Kur’an-ı Kerim öncesi dönemden bahseder misiniz?
Kur’an-ı Kerim indirilmeden önce toplumda cahiliye dönemi hâkimdi. Ahlaksızlık yaygınlaşmıştı. İnsanlar kendi elleriyle şekillendirdikleri putlara tapacak kadar yobazlaşmışlardı. İlim, irfan, hukuk hiçbir düzen yoktu. Faiz sistemi had safhada hâkimdi. Zayıf olan insanlar köleleştiriliyordu. Hırsızlık ne yazık ki fazlaydı ve yaygınlaşıyordu.Bir avuç insan çoğunluğa tahakküm ediyordu. Irkçılık ve ayrıştırma hâkimdi. O dönemde karanlık bir dönem hâkimdi. Öte yandan karanlık döneme aydınlık gibi gelen ResulûllahSallallâhu Aleyhi ve SellemEfendimiz’in gönderilmesi ve mübarek Kur’an-ı Kerim’in indirilmesiyle o zaman yaşanan cahiliye dönemi saadet dönemine kavuştu. Her alanda saadete kavuştular. Şu an bizim de yaşadığımız olaylar da o dönemdeki cahiliye durumunun renkli fotokopisidir. O dönemde karanlığın sebebi neyse bizim de yaşadığımız bu çağın sebebi aynıdır. Dolayısıyla bizim yaşadığımız bu dönemden insanların saadet bulacağı, huzur bulacağı, Müslümanların kendini güvende hissettiği, ekonomik açıdan adil paylaşımın yapılması Kur’an-ı Kerim’le mümkündür.
HARAMLARDAN ŞİDDETLE KAÇININ
Hocam Ramazan ayında sakınmamız gereken hususlar nelerdir?
Özellikle haram işlenen yerlerden ve ortamlardan uzak durmamız gerekiyor. Bunların en başında ise gıybet geliyor. Gıybet etmemeye dikkat etmeliyiz. Çünkü bir mümin başka bir Müslüman kardeşinin arkasından gıybet ettiğinde o kardeşinin ölü etini yemiş gibi oluyor. Aslında bu konuya ayet-i kerime ile örnek vermem gerekirse, “Ey inananlar, zandan tümüyle sakının, çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli şeylerini araştırmayın ve birbirinizi arkadan çekiştirmeyin. Ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mısınız? Elbette ondan iğrenirsiniz. ALLAH’ı dinleyin. ALLAH tevbeleri kabul edendir, Rahimdir” (49/Hucûrat 12) şeklinde biz iman edenlere buyurmuştur. Mesela içki nerede içilirse içilsin haramdır. Manevi cezai müeyyidesi aynıdır ama caminin içerisinde içki içilmez, bu da çok ahlaksızca bir hareket olmuş olur. İşte Ramazan’da işlenen günahlar da böyledir. Bu nedenle Ramazan-ı Şerif’te işlenen günahlar diğer günde işlenen günahların yanı sıra hem ahlaken hem de ceza bakımından ayrı bir sıkıntıya girmenize sebep olabilir.
GAZETE OKURLARIMIZIN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN
Hocam, son olarak gazetemiz okurlarına tasviyeleriniz nelerdir?
Gazetemiz okurlarına şunları ifade etmek isterim; elbette Ramazan-ı Şerif’in hakkını vererek oruçlarını tutanlara, Kur’an-ı Kerim’i okuyanlara, ibadetlerini yerine getirenlere, işte bu bir ay içerisinde ibadetlerini canla başla yerine getirenlere Cenab-ı Allah (c.c.) hediye olarak bayram yapınız diye biz iman edenlere bahşetmiştir. Rabbim, bayramımızı bayram yapmaya, Ramazan’ımızı Kur’an dolu, zikir dolu, iman dolu, bolca paylaşmayı ve bayrama kavuşmayı Rabbim bizlere nasip etsin. Okurlarımıza hayırlı Ramazanlar diliyorum.
AliÇağlarTINBEK
RAMAZANKUR’AN-IKERİMAYIDIR
Milyarlarcainsanbiravuçinsanınboyunduruğualtındayaşıyor.Teped...
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.