Yeni moda diyet hastalığı dedim ya gerçekten bu hastalık sanki önü alınmaz bir afet hâlinde yaygın ve gittikçe de yayılmaya devam ediyor. Televizyonlarda bu konu hep ön planda tutuluyor. Diyet sözcüğünün geçmediği hiçbir program yok. Bu yüzden ölenler kendilerini ölüme hazırlayanlar çığ gibi büyüyor.
Neden böyle
Nedeni şu:
Kadınların önemli bir kesimi sınır tanımaz bir çıplaklık cinneti geçiriyorlar. Bu tavır tamamen kendilerinin beğenilme arzularından kaynaklanıyor. Bu arzuyu taşıyanların genç-ihtiyar olmaları da fark etmiyor. Özellikle genç kızlar beğenilmek için alabildiğince teşhire yöneliyorlar. Bunun için de vücutlarındaki et ve yağları eriterek hedeflerine ulaşabileceklerini zannediyorlar. Bunun için de şuursuz ve kontrolsüzce çevrelerinden duydukları TV’den seyrettikleri, gazetelerin yazdığı zayıflama diyetlerini uyguluyorlar.
Sağlıklı olmayan diyetler;
• Büyümede ve gelişmede duraklama,
• Âdet yaşında âdetin gecikmesine ve âdet düzensizliklerine,
• İskelet sisteminin anormalleşmesine,
• Önü alınamayacak nice sağlık problemlerine sebep olmaktadır.
Görünen odur ki 2000’li yılların başından itibaren diyet denilen hastalık çığ gibi büyüyor. Üniversitelerde diyetisyen bölümleri açıldı.
“Zayıf görünme hastalığı”,
“Diyetle yaşam hastalığı”,
“Sıfır beden arzusu hastalığı” ticarî olarak diyetisyenlere bol kazançlı bir para kazanma kapısı açtı.
Diyetlere farklı isimler de bulundu:
• “Manken diyeti”,
• “Mucize diyetler”,
• “Şok diyetler”,
Bunlardan hangisi olursa olsun sağlığı berbat ediyor.
Zayıf genç kızlar alkışlanıyor, ödüller veriliyor, itibarlılaştırılıyorlar.
Hollywood denilen melanet yuvasından çıkan “sıfır beden” kepazeliği güzelliğin sembolü yapılıyor.
Bakınız sıfır beden safsatasını nasıl hesap ediyorlar:
Sıfır beden 32 numara diyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yetişkin sağlıklı bir insanın beden kitle indeksi en az 19 olmalıdır. Bunun hesabı, vücut ağırlığı boy uzunluğunun metre karesine bölünerek hesaplanır. Yetişkinlerde en küçük giysi bedeni 36 bedendir. 32 beden olarak isimlendirilen “sıfır beden”dir ki, bu, beden kitle indeksinin 14 olmasıdır. Bu sağlıksız bir vücut yapısı demektir. Oysa ağırlığın boy uzunluğunun karesine bölündüğünde ortaya çıkan ölçü, normal ölçüdür ki, bu 20-25’dir.
Modanın ve televizyonun çocuğu hâline gelmiş kızlarda özenti olarak yaygınlaşan sıfır beden hastalığı son zamanlarda bilhassa 2013’ ten sonra erkeklerde de görülmeye başlamıştır. Ne yazık ki, “erkek” lerde görülmeye başlayan bu melanet anlayışı uzmanların beyanına göre, bu cinste yeme-içme bozukluğu sebebiyle homoseksüellik, aseksüellik, depresyon, anksiyete, kişilik bozuklukları veya uyuşturucu madde kullanımı da beraberinde gelmektedir.
Çünkü diyorlar yeme bozuklukları, beyinde kalıcı hasarlar bırakmakta, beyin kütlesinde, kimyasal reaksiyonlarda değişiklik yapmaktadır.
Hâsılı insanoğlunun kıymetli yatırımı olan sağlık. Zayıflama hastalığına müptela olanlar bedavadan harcamış oluyorlar. Hem de helâk olma uğruna.
Bu hâl genellikle iman zafiyetinin sonucudur. İslâmiyet denge dinidir. Peygamberimiz (S.A.V.) tam acıkmadan sofraya oturmamayı, oturunca da tam doymadan kalkmayı emretmiş ve sünnetinde bunu göstermiştir. Kadın-erkek bu prensibe uymuş olsalar aynı zamanda sağlıklı yaşayacaklardır. Bunun dışındaki bütün yollar helâke çıkar. Biz helâk olmak istemiyoruz diyenler, lütfen İslâmî prensiplere uyun; huzur bulun…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.