Günümüz Fenerbahçe, hiç tartışmasız bizim ligin en geniş
ve en kaliteli kadrosuna sahip takımıdır. Bunun açılımı çok önceleri kaç defa
yapmıştım. Yani futbolcuların kimler olduklarını ve kariyerlerini sıralamıştım.
Ama gelin görün ki, bu Fenerbahçe takımının bir de önemli derdi vardır. O da bu
kaliteli takımın içindeki, sahibin adamlarının egemenliğidir. Yani sağlamsa,
cezası yoksa ama formsuz da olsa, kaleyi Volkan korur. Sakat da olsa, henüz
oynayacak durumda olmasa da, her maç atılma ihtimali yüksek de olsa Emre
mutlaka oynar. Bu kuralları tabii ki bu futbolcular koymamıştır. Ama teknik
olarak işin başındaki kişi, en yukarıda oluşan objektife her zaman poz vermek
durumundadır
Asıl meseleyi böyle açtıktan sonra devam edelim. Ve de
Karabükspor maçından sonra yazdığım yazıda belirtiğim gibi şampiyonluğun bir
numaralı adayı da yine Fenerbahçe dir.
Bu maç mı Emre bir rakibin küçük müdahalesinden bile
sonra, hatta kendi koşu yaparken bile sakatlanabilen oyuncudur. Demek ki, bizim
futbolun orta alanda en iyi oyun yönlendiren oyuncusu olmasına rağmen veda
vakti gelmiştir. Nitekim 66. dakikada
yerini Selçuk a bırakmıştır. Şimdi bu değişiklikteki İsmail Kartal falsosunu
açalım. Fenerbahçe kritik bir deplasman oyununda az bir fakla önde midir ki,
Selçuk alınmıştır. Gaziantepspor maçında Selçuk un girmesinin rötarlı da olsa
doğru eylem olduğunu yazmıştım. Ama burada maç 1-1 dir. Üstelik hiç de gelen
rakip yoktur. Sonra Kuyt çıkıyor 67. de
de... Ve yine çok rötarlı biçimde, tıpkı Trabzonspor maçında olduğu gibi Webo
giriyor... Tekrar edelim gelen yoktur... Ve de 80. dakikada Meireles çıkıyor
Diego giriyor. Bir soru; Acaba Kuyt un söylenildiği gibi hangi şartlarda olursa
olsun mutlaka ilk on birde oynar gibi bir sözleşmesi var mıdır
Devam edelim. Alper in yokluğu ciddi biçimde
hissedilmiştir. Emenike topu taşıma, dikine gitme eylemini tek başına yapmak
durumunda kalınca rakibin de savunmaya yerleşmede zaman kazandığı bir
gerçektir. Buradan dikkatlice bakınca zengin Fenerbahçe kadrosunun iyi
kullanılamadığı açıkça ortaya çıkmaktadır.
Akhisar ise, bulduğu ilk golle morallenmiş ancak adam
kıyma makinesi Portekizli ön liberosu Costadio ve Gekas la, Bruno nun sıfır
oynaması yüzünden yeni goller için en küçük bir eylem yapamamıştır. Sadece
kaleci Oğuz ve stoperleri sayesinde sadece Meireles in muhteşem şutuna boyun
eğmiştir. Peki, 60 tan son ne olmuştur. Roberto Carlos o ana kadar sadece
Gökhan la Caner i marke etme görevi asil olan iki oyuncusun görev yerlerine
Lualua ve Vaste gibi iki yabancısı sokup eldeki puanı arttırmaya gitmiştir. Bu
eylem arsa tipi şık bir golün yanı sıra iki adet de yüzde yüzlük pozisyon
sağlamıştır.
Hani hastalığı söylüyorsun da, reçete nerede demeyin. Ben
olsam böylesine ev maçlarında Alves i kenarda oturtur, Bekir-Egemen yaparım,
Topal, Meireles, Diego orta alanı ile ön tarafı beslerim. Hatta hatta Kuyt ın
yerine de varsa Alper i, yoksa Webo yu koyarım. Merak etmeyin beş yabancı
ediyor...
Gelelim çok kişinin tartıştığı hakeme... Malum olayda
oyunu kesmeyişi, avantajı oynatması sonra da top rakibin ayağına gider gitmez
düdüğü çalması doğru. Ama o Portekizli kasabın en az ikinci sarıdan ihracı da
gerekir. Öyle değil mi hoca; madem faul nerede o harekete kart
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.