Yanlış tercihin doğru çözüme götüremeyeceğini ifade eden Akkiraz, şöyle konuştu: “Müslümanlık, ortak tarih, ortak medeniyet ve gaye birliği Türklerle Kürtleri kardeş yapmıştır. 1071’de Alparslan Bizans’a karşı savaş açarken Kürt kardeşlerimiz ona on bin asker vermiştir. O zaman Türkler, Kürtler ve bütün Müslümanlar ‘inananlar kardeştir’ esasına sıkı sıkıya bağlıydı. Asırlar boyu inancın kardeşleri olarak siperde vücutlarını birbirlerine kalkan ettiler. Bu asrın başlarında Musul’da toplanan Kürt aşiretleri, Osmanlı halifesinin yanında savaşmaya karar verdiler ve Sevr Antlaşması’nı yırttılar. Kürtlerin Osmanlıya karşı savaşmak için görüşmeye gelen İngiliz valisine, Kürt Lideri Şeyh Mahmut El-Berzenci elini uzatmadı ve ‘Müslümanların halifesine savaş açan bir ülkenin valisinin eli kirlidir’ dedi. Adıyaman’da Bedir Ağa, kendisini isyana teşvik etmek için altın yüklü katırlarla gelen İngiliz görevlisine, ‘ben halifeye isyan etmem’ dedi. Kendisini altınlarıyla beraber huzurundan kovdu. Aynı İngiliz görevlisi, Van’daki Kürt aşiret reislerini ziyaret ettiği zaman, onlar da aynı sözlerle kendisini kovdu. Nedir bu Kürt meselesi ve çözüm süreci?”
Kürtler Bu Bölgenin Bir Parçasıdır
Çözüm süreciyle ilgili partilerinin çözüm ve önerilerini de dile getiren İsmail Hakkı Akkiraz, konuşmasına şöyle devam etti: “Şüphesiz Kürtler de bu bölgenin, İslam coğrafyasının şerefli bir kavmi ve parçasıdır. Elitlerden bir bölümü Avrupa, Amerika veya başka bir güce eğilim gösterseler bile Kürt halkının kalbi İslam dünyasında atar. Bundan hareketle bölgesel her çözüm, İslam faktörünü göze almadan tasarlanmaz ve yaşama şansı bulamaz. Elbette Kürt kardeşlerimizin tabi hakları vardır. Kendi dilleriyle konuşmaları, medyayı kullanmaları, eğitim yapmaları, onların en tabi haklarıdır ve zaten tarih boyunca bu haklarını kullanmışlardır. Ancak, son 100 yılda izlenen materyalist ve ırkçı politikalar problem oluşturmuş ve problemi ağırlaştırmıştır. Bölünme ve parçalanma kimseye fayda getirmez. Şüphesiz çözüm, yeni devletler kurmak, yeni parçalar ihdas etmek değil, parçaları birleştirmek, yeni ve ırkçılığa dayanmayan büyük bir bütüne doğru yol almaktadır.”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.