Bakan Yılmaz, MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ile birlikte 6’ncı ve 7’nci sınıf öğrencilerine karnelerini dağıttı. Yılmaz, öğrencilere tatilde ne yapacaklarını, hangi mesleği seçeceklerini ve bir eksiklerinin olup olmadığını sordu. Karnesini verdiği Talha isimli öğrencinin tatilde bir bilgisayar oyununu oynayacağını söylemesi üzerine Bakan Yılmaz, “Mümkün olduğu kadar evlatlarımızın bilgisayarları teknolojiyi az kullanmalarını istiyoruz” dedi.
Yılmaz, öğrencilerle fotoğraf çektirdi
Bakan Yılmaz, öğrenciye oyun oynama süresinin günde 1 saati geçmemesini tavsiye etti. Karne dağıtımının sonunda Yılmaz, karne sevinci yaşayan öğrencilerin yanına oturarak fotoğraf çektirdi. 8’inci sınıf öğrencisi Muhammet Birkan Ekmekçi, takdir belgesi aldığını ve heyecanlı olduğunu belirterek, tatilde kitap okuyacağını ve iyi bir liseyi kazanmak için ders çalışacağını ifade etti. 8’inci sınıf öğrencisi Ezgi Yalçınkaya ise bu dönemin çok hızlı geçtiğini liseye hazırlandıklarını kaydederek, tatilde ders çalışacağını ve ödev verilmediği için sadece kitap okuyacağını söyledi. 6’ncı sınıf öğrencisi Bengüsu Ertürk, karnem iyi geldi. Takdir mutluyum. Tatilde akrabalarıma gideceğim, gezeceğiz. Ödev verilmemesi iyi ama çalışacağız yine de” dedi.
“Bahçıvan gibisiniz, gül yetiştiren bahçıvan gibi”
Öğrencilere karne dağıttıktan sonra öğretmenler odasına geçen Yılmaz, okulda görevli öğretmenlerle sohbet etti. Öğretmenlerin geleceği inşa ettiğini söyleyen Yılmaz, “Mevcut bir sıkıntı, problem varsa bu problemleri giderecek, azaltacak olanlar da öğretmenlerdir. Herkesin bir şikayeti olabilir. Öğretmenin şikayet hakkının olmayacağını düşünüyorum. Niçin? Şikayet ettiğiniz şeyi kaldırmanın yolu eğitimden geçiyor. Doğru mu? Eğitimde de bütün evlatlarımız, gelecek umutlarımız size teslim. Nasıl yetiştirirseniz. Bahçıvan gibisiniz, gül yetiştiren bahçıvan gibi. Nasıl yetiştirirseniz öyle netice alırsınız. Dolayısıyla kendinizden şikayet etmediğiniz sürece yetiştirdiklerinizden de şikayet edebilmek mümkün değildir, etmeyeceksiniz de. Türkiye’de eğitim çok iyiye gidiyor, değil mi? Bunu en iyi gözlemleyenlerden biri de öğretmenlerimiz olmalı. Yeni yetişen nesil kendini daha kolay, daha güzel ifade edebiliyor, özgüveni bizim döneme göre daha fazla, değil mi? Teknolojiyi bizden çok daha fazla kullanabiliyorlar değil mi? Bizim dönemde çocukların konuşmasına pek izin verilmezdi, evde de sınıfta da izin verilmezdi. Şimdi öyle değil, şimdi pekala öğrencilerimizin herhangi bir konu hakkında, bilgiye ulaşmak kolay, bilgi edinebiliyor, spesifik bir alanda sizden daha çok bilgi de edinebiliyorlar. Dolayısıyla bu çağda öğrencilerin gözünde rol model olabilmek için de öğretmenlerimizin mutlaka kendilerini her zaman güncel tutması, öğrencilerinden daha çok çalışması gerekir” şeklinde konuştu.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.